3 Mart 2007 01:00

İbrahim Ethem işçisi inancını koruyor


İbrahim Ethem İlaç Fabrikasın’da işçiler, üç yıldır DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikası’nda örgütlenmeye çalışıyordu. İşverenin yetkiye itiraz etmesi ve kazanmasının ardından Lastik-İş Sendikası’nın işçilerle toplu halde toplantı yapacağını duyan işveren, işçilere mesai yazarak bunu engellemeye çalıştı. İşçiler, işverenin bu tutumunu, 21.02.2007 tarihinde saat 17:30’da eylem yaparak protesto etti. Bu olay üzerine işveren, servisleri gönderdi. İşverenin bu tutumu karşısında işçiler, eve gitmeyerek üretimi durdurdular ve fabrikada kalmaya karar verdiler.
Ertesi gün işçiler fabrikanın bahçesinde, sendikacılar da dışarıda giriş kapısının önünde bekliyorlardı. Fabrikada üretim durmuştu. Hiçbir işçi çalışmıyordu, herkes bu eyleme katılmıştı. Daha sonra Lastik-İş Sendikası’nın İzmit’te örgütlü olduğu fabrikalardan işyeri temsilcileri ve şube başkanı fabrikanın önüne geldiler.
Fabrika önüne Lastik-İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Karacan geldi, kendisini TİSK’in görüşmek için çağırdığını söyledi. Buna rağmen içeri alınmak istenmedi ama işçilerin zoruyla içeri alındı. Bahçede bir konuşma yapan Lastik-İş Genel Başkanı, daha sonra bir görüşme yapmak için yukarıya çıktı. Görüşme bittiğinde Başkan, TİSK Başkanı Refik Baydur’un işverenle görüşeceğini bildirdi. Saat 16:45 sularında sendikanın genel başkanı TİSK Başkanı’nın kendisini aradığını, önümüzdeki hafta sonu masaya oturacaklarını söylediğini işçilerle paylaştı. Ayrıca Refik Baydur’un, bu eyleme katılan hiçbir işçinin hakkında bir işlem yapılmayacağını söylediiğini de belirtti.
Ama her zaman olduğu gibi işveren ve onun sendikası, verdiği sözü tutmadı. 28.02.2007 tarihinde beş işçi işten atıldı. Fabrika yine sabah vardiyasından itibaren üretimi durdurdu. Ve işçiler, havanın çok soğuk olmasına aldırmadan, fabrika bahçesinde arkadaşları işe geri alınana kadar beklemeye karar verdiler. Akşam fabrikada kalacak olan işçiler, ertesi güne hazırlık olması için aralarında gruplara ayrılarak dinlenmeye başladılar.
İşten atılan işçilerden birkaçı ailesiyle fabrikanın önüne geldi. Direnişte bulunan kimi işçilerin eşleri de ziyaretlere geliyordu. Öyle inançlı bir tablo vardı ki herkes, arkadaşları geri alınana kadar fabrikada kalmaya hazırdı. Sadece işçiler değil aileleri de onlara destek veriyordu.
Dikkatimi çeken ve çok önemli olan bir diğer olay da İbrahim Ethem İlaç Fabrikası’nın az aşağısında bulunan ve aynı ilaç sektöründe örgütlü bir diğer sendika olan Petrol-İş üyesi Bayer İlaç Fabrikası işyeri temsilcilerinin ve işçilerinin, hem 21.02.2007 tarihindeki eylemde hem de 28.02.2007 tarihindeki eylemler boyunca işçi arkadaşlarını yalnız bırakmamalarıydı. Çünkü Bayer işçisi, İbrahim Ethem İlaç Fabrikası işçilerinin bu sendikal mücadelesinin kazanılmasını, işçi sınıfının bir kazanımı olarak görüyor ve bunun bilinciyle hareket ediyordu. Bayer İlaç Fabrikası dışında da yine Lastik-İş Sendikası’na üye Pharma-Vesiion İlaç Fabrikası işçileri de direnişteki işçileri ziyarete geldi.
Şimdi, İbrahim Ethem İlaç Fabrikası işçilerinin bu direnişinin başarıya ulaşması için kitlesel dayanışma ziyaretlerinin başlaması ve İbrahim Ethem işçilerinin yalnız olmadığını, İbrahim Ethem işverenine ve İşverenler Sendikası’na göstermemiz gerekiyor. İşveren, fabrikadaki bütün heryeri kilitletmiş; işçi arkadaşlar fabrika bahçesinde, soğuk havaya ve uykusuz geçecek bir geceye aldırmadan umutlarını ve inançlarını koruyarak sabahı beklemeye başladılar.
Deniz Boylu/Emek Partisi
Bayrampaşa İlçe Başkanı (İSTANBUL)

Evrensel'i Takip Et