6 Mart 2007 01:00

Heyecan var, tat yok


F.Bahçe, Beşiktaş ve G.Saray ligin ilk 3 sırasında, zirve yarışını sürdürüyorlar ama had safhada huzursuzlar. Nasıl huzursuz olmasınlar ki? Oynadıkları futbol hiç umut vermediği için sürekli bir diken üstü gerilimi içindeler. Üçünün de teknik direktörleri yoğun eleştirilerin hedefi durumunda. Derbiden galip çıkan Tigana bu haftalık durumu idare etti ancak bu galibiyetin devamının gelmemesi durumunda onun da işinin zor olacağı kesin. Yani derbi galibiyetine karşın Tigana’nın henüz sallantılı konumundan kurtulmadığını söylemek yanlış olmaz.
F.Bahçe’de endişe bulutları
F.Bahçe en yakın takipçisi Beşiktaş’ın 6 puan önünde liderliğini sürdürüyor ama Sivas maçının bitişiyle birlikte tribünlerden “Zico istifa” tezahüratları yükseliyor. Belli ki seyircinin sabrı taşmış. Yoksa, Aziz Yıldırım’ın tüm gücüyle arkasında durduğu ve herkesin de durması gerektiğini söylediği bir teknik adama istifa çağrısı yapmak kolay mı? Aslında sezon başından bu yana hiç kimse F.Bahçe’nin futbolundan memnun değil. Ancak şampiyonluk yolunda elde edilen avantaj, gelen eleştirilerin kalkanı oluyordu. Şimdi üst üste puan kayıpları gelmeye başlayınca, “acaba şampiyonluk yine mi elimizden kaçacak” endişesiyle birlikte eleştirilerin dozu artmaya, sesi gürleşmeye başladı. F.Bahçe’nin bu saatten sonra birdenbire bambaşka bir havaya bürünüp şimdiye kadarkinden çok farklı bir oyun sergileyecek hali yok tabii ki. Her şeye karşın sarı-lacivertli ekip iş bitirici oyuncularıyla yine de mutlu sona ulaşabilir. Ama şimdiden, bunun taraftarlarını mutlu etmeden ulaşılan bir mutlu son olacağını söylemek mümkün. Liderliğin hatırına seslerini çıkarmayanların da yavaş yavaş homurdanmaya başlaması, Zico adına iyi bir işaret değil.
Sahada kaybet, masada kazan
Bu arada yönetim de boş durmuyor. Sivas maçında yitirilen 2 puanı masa başında geri almak için hiç zaman yitirmeden çalışmalara başladılar. Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, Sivas’ın kural hatası yaptığını ileri sürüp itirazlarını bildirdi. Mosturoğlu’na göre maç ya tekrarlanmalı ya da kendi lehlerine 3-0 hükmen galibiyetle sonuçlanmalı. Hani utanmasa, neredeyse, “Sivas kural hatası yaptığı için F.Bahçe şampiyon ilan edilmeli” diyecek. Tabii Mosturoğlu işini “iyi” bilen bir yönetici olarak, Sivas beraberliğinde hakemin de çok büyük rol oynadığına dikkat çekmeyi unutmadı. “Sivas kural hatası yapmasa, hakem rakibi kollamasa maçı kazanırdık” demeye getirdi ama acaba buna kendisinden ve diğer yöneticilerden başka inanan var mı? Mosturoğlu’nunki tam da, özeleştiri kavramından habersiz, sorunların, sıkıntıların, aksaklıkların kaynağını hep dışarıda bir yerlerde arayan tipik yönetici tutumu.
Memnun ve umutlu
Gerets’in durumu daha da kötü. Beşiktaş yenilgisiyle şampiyonluk yarışında ağır yara alan ve ikincilikteki yerini Beşiktaş’a kaptıran sarı-kırmızılı ekip, önümüzdeki hafta oynayacağı Trabzon maçını da kazanamazsa, Gerets ile beraberliğini gözden geçirmek zorunda kalacak. Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Kupası hedeflerine veda ettikten sonra bir de ligdeki zirve yarışından tümüyle kopmak, G.Saray’ı yeni arayışlara mecbur edebilir.
Tüm bunlara karşılık Gerets ciddi ciddi derbide sergiledikleri oyundan memnun olduğunu ve bu oyunun kendisine umut verdiğini söylüyor ki, Galatasaraylıların asıl endişelenmesi gereken konu bu. Onunki de tam, kerameti kendinden menkul bir memnuniyet durumu. Gerets’in oyuncu tercihleri elbette tartışılabilir ancak sergilenen oyunun pek tartışılacak tarafı yok. Galatasaray, Gerets’in beğendiği bu oyunla hangi hedefine ulaşır, tabii orası da son derece meçhul.
Büyükler dökülse de...
Aslında bu sezon, “3 büyükler” dışındaki takımların da şampiyonluk mücadelesi verebilmeleri açısından son derece uygundu. Kayseri, G.Birliği ve Trabzon şu anki istikrarlarını daha önce yakalamış olsalardı, şimdi ligin havası da bambaşka olurdu. “3 büyüklerin” oyun olarak döküldüğü bir sezonda dahi ilk 3 sırada bulunması, futbolumuzun durumunu net bir biçimde ortaya koyuyor aslında.
Trabzon, Konya deplasmanında üst üste 4. galibiyetini alarak çıkışını bu hafta da sürdürdü. Bordo-mavili ekibin uzak düştüğü hedeflerini yeniden gündemine alabilmesi, önümüzdeki hafta İstanbul’da G.Saray karşısında alacağı sonuca bağlı.
Şu anki tehlikeli bölgeyi sınırlayan 30-22 puan aralığında tam 8 takım yer alıyor. Küme düşme korkusundan uzak durma yolunda, bu takımların kendi aralarında oynayacağı maçların önemi büyük.
V.Manisa’nınki tam bir çöküş... Konuk ettiği G.Birliği önünde, ikinci yarıdaki 6. maçında 5. yenilgisini alan Ege temsilcisi son 14 haftada yalnızca 1 maçtan 3 puan çıkarabildi. Ligin ilk yarısında şampiyonluk hesapları yapan kırmızı-beyazlılar, şimdi tehlikeli bölgeden uzak durmanın hesabı içinde. Tribünler kötü gidişe daha fazla tepkisiz kalamadı ve beklenen ses yükseldi: “Ersun istifa!”... Nereden nereye?.. “Futbolda dün yoktur”un en hazin örneği Manisa ve Ersun Yanal...
Erciyes’ten direngen hamleler
Altlarda Erciyes direniyor. İkinci yarının ilk 6 haftasında ligin ilk yarısında aldıkları kadar puan topladılar. Zorlu Antep deplasmanından 3 puanın yanında yüksek moral ve özgüvenle döndüler. Bu aynı zamanda, deplasmandaki ilk galibiyetleriydi.
Denizli de A.Gücü karşısında ikinci yarıdaki ilk galibiyetini alarak alt sıralardan uzaklaşmak için tam zamanında bir adım attı. Ancak kabusu tam anlamıyla atlatabilmeleri için bu adımın devamının gelmesi şart.
Ankara deplasmanında üst üste 5. yenilgisini alan Sakarya’nın işi ise iyice zorlaştı.
Mehmet Özyazanlar

Evrensel'i Takip Et