6 Mart 2007 01:00

Piyasalar çalkalandı!


Çin’de borsanın sert düşüşüyle başlayan küresel satış dalgası bu hafta başında da sürdü. Bankalar arası piyasada dolar 1.4625 YTL ile cuma kapanışa göre yüzde 1.9 yükseldi. Dolar böylece 30 Kasım’dan bu yana en yüksek düzeye çıktı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Ulusal 100 Endeksi, yeni haftaya da sert düşüşle başladı.
Tahvil ve bono piyasasında en çok işlem gören 26 Kasım 2008 vadeli tahvilin bileşik faizi yüzde 20.40 ile 26 Ocak’tan beri en yükseği gördü.
Faizcilere yarıyor
Yaşanan borsa kaynaklı küresel dalgalanma, daha “hassas”, piyasaları kırılgan olan ülkelerde daha büyük dalgalanmalara yol açıyor. Türkiye de en hassas ülkelerden biri. Merkez Bankası döviz yükselişine müdahale ya da faizleri yükseltmek gibi iki tedbirden birini tercih edecek. Daha önceki tutumlara bakarak Merkez Bankası’nın faizleri artırmayı tercih etmesi bekleniyor. Yabancı ekonomi dergilerinde de yüksek faizin Türkiye’nin elinde önemli bir koruyucu önlem olduğu yorumları yapılıyor. Fakat bu koz hem borsadan hem de faizden çifte ranta hizmet ediyor. Kurların yükselişini olumlu yorumlayan ekonomistler de bulunuyor. Olumlu bulanların tezine göre, Türk lirası aşırı değerli ve bu nedenle kurlardaki yükseliş Türkiye için bir fırsat. Daha rekabetçi TL ithalatı düşürüp ithalatı artırabilir. Ülke sanayisine olumlu katkı yapar. Dış açığın kapanmasına yardımcı olur. Tabii bu arada kurların ve faizlerin artmasının enflasyon etkisi yaratacağına ve enflasyon hedefinden sapma olacağına da dikkat çekiliyor.
Nisan ayı daha kritik
Yapılan uzman yorumlarında, Asya’nın son yılların en büyük kayıplarından birini yaşamasıyla başlayan dalgalanmanın bir süre daha devam edeceği vurgulanıyor. Bunun başlıca nedenleri arasında; Japon Yeni’nin değer kazanması, Çin’de ekonomiyi soğutma yönünde yapılan açıklamaların tedirginliği artırması, Avrupa borsalarının aşağı doğru hareket etmesi sıralanıyor.
Türkiye’yi de saran küresel rüzgarın nisanda şiddetlenebileceği yorumları yapılıyor. Nisanda, seçim, Irak konusu, Ermesi tasarısı gibi politik riskler daha da belirginleşecek. O dönemde yabancılardan sert çıkışlar olabilir. (EKONOMİ SERVİSİ)
‘Türkiye için büyük risk var’
CHP İzmir Milletvekili, ekonomist Prof. Dr. Oğuz Oyan “Türkiye’nin böylesine dalga boyu büyük dış etkileri karşılayabilecek ekonomik yapıda olmadığını” söyledi. Çin ve Uzak Doğu’nun krizlerinin Türkiye’ye yansımasına ilişkin gazetemize değerlendirme yapan Oyan, dünyada bir mali kriz beklentisinin hep olduğunu, ancak bunun Türkiye’ye yansımasının şiddetli olabileceği beklentilerinin de bulunduğunu söyledi.
Türkiye gibi, dış açığı, bütçe açığı, yüksek borçlanma gibi birçok açığı birden yaşayan ülkelerin çok büyük risk altında olduğunu kaydeden Oyan, “Dünyadaki krizin etkilerinin adeta büyütülmüş, abartılmış olarak Türkiye’ye yansımasını”, “büyük bir risk” olarak değerlendirdi. 2006 Mayıs-Haziran aylarında yaşanan krizin etkilerinin hala atılamadığına, yüksek faizin sürdüğüne ve faizin 2006 Nisan ayı seviyesine inemediğine işaret eden Oyan, “Türkiye böylesine dalga boyu yüksek dış etkileri karşılayabilecek yapıda değil” dedi.

Evrensel'i Takip Et