8 Mart 2007 01:00
Emekçi kadınlar günü mü kadınlar günü mü?
GÜNÜN YAZILARI
Nasıl başlayacağımı bilemiyorum yazıma; bu, belki de sürekli yazı yazma alışkanlığım olmadığındandır veya yazılan bütün yazılara başlamak bu kadar zor ve normaldir. Beni yazı yazmak için harekete geçiren güç ise bu iki cümle arasındaki ayrım. Evrensel okurlarıyla paylaşmak istedim. Şu an yayınlanma ihtimalini düşünerek yazmak istiyorum. (Daha özgür düşünebiliyorum böylece.)
Yazımda 8 Martın tarihine değinmeyeceğim uzun uzun; kafamda var olan çelişki, sınıfsal bakış ve kuru bakışın ayrıklığı.
Bu iki cümle arasındaki fark, -bilince çarpmasa da- hemen göze çarpıyor tabii. İlk cümlede emekçi kelimesi var ve ötekisinde bu kelime yok. Felsefik anlamda var ve yok birbirinden ne kadar uzaksa, bu iki cümle arasındaki fark da o kadar çok ve o kadar azdır. Evvela 8 Martın en kısa özetini verelim ve onun üzerinden çözümlememizi yapalım: Artık kadın, ucuz işgücü olarak sanayinin emrindeydi. Ancak günde 15-16 saati bulan ağır çalışma koşulları ve son derece düşük olan ücretlere karşı emekçi kadınlar, 8 Mart 1857 yılında Amerikanın New York kentinde ayaklandılar. Polisin vahşice saldırısı sonucu 118 kadın işçi yaşamını yitirirken yüzlercesi tutuklandı, çok sayıda kadın işçi saldırılar ve ezilme sonucu yaralandı (kaynak.www.emep.org).
8 Martın neden emekçi kelimesiyle bütünleştiği ve neden emekçi kelimesinin cümle içerisinden cımbızlandığı özette saklıdır. Emekçi kelimesi, 8 Martın içerisindedir; çünkü 8 Mart, emek-sermaye çelişkisinde sisteme karşı bir duruştur, başkaldırıdır, asiliktir. Ve 8 Martı emekçi ile bütünleştirmek; asiliği, başkaldırıyı görmektir. Kendini bu sistemde sınıfsal olarak tanımlamanın ürünüdür. Bir noktada sistemin özünü bilmektir ve nereye varacağını da İşte bu sebepten çıkarmak gereklidir emekçi kelimesini 8 Martın içerisinden. Karına Karıcığım kadınlar günün kutlu olsun deyip bir gül almaktır sadece. İlki tamamen zararlı, asi ve korkunçtur. Tek tek güllere karşı verilmiş bir savaştır, bütün dünyayı güllerle kaplamak için verilmiş savaş. Bireyci gül yerine evrensel gülü koyabilmenin savaşıdır. İkinci ise Condoleezza Ricein bile kutladığı bir sevgililer günü türevi, tamamen Bushvari bir kadınlar günüdür. Ayrım öylesine büyüktür ki biri Iraktaki kadını öldürmektir, ötekisi ise onunla ölmektir.
Vurgulamak istediğim sadece buydu; sınıfsal değerler, burjuva ideolojisinin oyunlarına gelmemeli ve değerler, sınıfsal bilinçle algılanıp öyle sahiplenilmeli.
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
(ŞANLIURFA)
Olcay Doğan-Öğretmen
Evrensel'i Takip Et