11 Mart 2007 01:00

SADEDE GELELİM


Amerika Birleşik Devletleri’nde meclisteki Demokrat Partili muhalefetin, Bush’un niyetlerinin hilafına, ABD askerî kuvvetlerini Irak’tan çekmek için plan hazırlaması ABD toplumunda derinleşen sınıf çelişkilerini yansıtmaktadır.
Demokrat Parti ile Cumhuriyetçi Parti biribiriyle menfaat çelişkisi olan farklı sınıfları temsil etmemektedir. Ancak ABD’de, sermayenin haber alma ve iletişim araçları üzerinde kontroluna rağmen, emekçi halk Bush iktidarının Irak’a demokrasi götürme projesinin safsata olduğunu anlamıştır. Amerikan halkının üçte ikisi Irak’taki askerî müdahaleye karşıdır. Bu sebeple Demokratlar (gelecek cumhurbaşkanlığı seçimini de gözeterek) halkın hissiyatını yansıtan bir siyasî hamle yapmaktadır. Bush, en geç 2008 Ağustosunda Irak’taki muharip ABD askerlerinin tamamen çekildiği bir plan sunmazsa, Demokrat Parti’nin hâkim olduğu meclis kendisine gereksediği ödeneği vermeyecektir.
Gelişmiş ülkelerde burjuva sınıfının menfaatlerini güden hükûmetler, az gelişmiş ülkelerde uyguladıkları emperyalist politikaların millî menfaat gereği (dolayısıyla kendi emekçilerinin menfaati gereği) olduğunu telkin ederler. Ancak sosyalizm tehdidinin zayıflamasıyla burjuva sınıfların son otuz yıldır tatbik ettiği neoliberal politikalar gelişmiş ülkelerde de emekçi sınıfların hayat standardını (eskisine göre) düşürmektedir. Artık gelişmiş ülke emekçileri emperyalist propagandaya kuşku ile bakmaktadır. Irak’ta Amerikalı petrol şirketleri, özel güvenlik şirketleri, taşımacılık yapan şirketler ne kadar kazanırsa kazansın, ve bu kârlar ABD’nin millî hâsıla rakamlarını ne kadar artırırsa artırsın bu kazançlar Amerikalı emekçilere yansımamaktadır. Amerikalı emekçilerin Irak’ta gözlediği, asker evlatlarının öldürülmesi, asker evlatlarının insanlık dışı hareketlere sürüklenmesi ve (medyanın bütün çarpıtmalarına rağmen) Iraklıların sefaleti ve ABD ordusuna duyduğu kindir.
Aynı sebeplerle Irak’ta kuvvet bulunduran Avrupa devletleri de birer birer askerlerini çekmeye karar almaktadır.
ABD ordusunu Irak’tan çekmesi (yani güvenlikten sorumlu işgalci işlevinden çekilmesi) muhtemelen Irak’ın özerk nüfuz bölgelerine bölünmesini getirecektir. ABD Şiîlerin yoğun olduğu bölgelerde İran’ın nüfuzunun artmasını zımnen kabul edebilir. Keza Irak’ın kuzeyinde Kürt idaresinin de bağımsızlaşmasına yol açacaktır. Bu ihtimal de Türkiye’de egemenlerin tepkisini çekmekte ve nüfuz bölgesi edinme hevesleri uyandırmaktadır.
ABD işgali Iraklı Arapları birbirine düşürdü. Çekilme ihtimali, Türkü, İranlıyı, Kürdü ve Arabı da birbirine düşürme tehlikesini işaret etmektedir. Böyle bir çekişmede petrol ganimetine göz diken çalışan egemenler her türlü milliyetçi duyguyu istismar edecektir. Emek barış ve demokrasiden yana güçler hazırlıklı olmak zorundadır. Değerlendirilebilirse ABD’nin Irak’tan ricatı Türkü, İranlıyı, Kürdü ve Arabı yakınlaştırmak için bir fırsat da olabilir. Bu sebeple Doğu Konferansı hareketini desteklemek önem kazanmaktadır.
Cem Somel

Evrensel'i Takip Et