13 Şubat 2008 00:00
En pahalı hediyeyi alan daha çok mu seviyor?
Sevgililer Günü için inanılmaz bir alışveriş çılgınlığı yaşanıyor. Mağazaların vitrinlerini süsleyen yüzde 50 indirimli ürünler ve kampanyalar insanları cezbederken, bu kampanyalar sevgiyi de metalaştırıyor. Televizyonlarda dönen reklamları da unutmamak lazım bu alışveriş çılgınlığında. Beni şu kadarcık sevsen yeter sloganının tekrarlandığı reklamda, kastedilen tek taş pırlantanın fiyatı iki milyardan başlıyor. Ürünler çok ucuz gibi gösterilip pazarlanıyor. İnternet sitelerinde restoranların ve otellerin reklamlarını görüyoruz. Sevgilinizle başa başa romantik bir akşam için kişi başı 80 ile 110 YTL arasında harcamayı gözden çıkarmak gerekiyor. Bu günü ünlü bir sanatçıyı dinleyerek geçirmek isterseniz bütçeyi biraz daha zorlayacaksınız. Sevgi bile kâr edilebilecek bir meta olarak kullanılırken akıllara şu soru geliyor: En pahalı hediyeyi alan daha çok mu seviyor.
Sevgililer gününe ilişkin görüşlerini aldığımız kişiler de bunun farkında.
Kavramların içi boşaltılıyor
Sevgililer Gününü tüketim çılgınlığını artıran bir kampanya olarak değerlendiren Ersin Kaynakçı Uluslar üstü kapitalizmin kendine pazar açtığı günlerden biri. Paraya tamah edenlerin belki de sevgi kalıbı bu. Kavramların içini boşaltıyorlar. En pahalı hediyeyi alan daha çok mu seviyor?şeklinde konuştu. Sevginin bir güne sığdırılamayacağını söyleyen Ezel Zengin ise bu günün kendisi için bir anlam ifade etmediğini dile getirdi.
Piyasanın çok kötü bir durumda olduğunu anlatan Haldun İnenmen, bu günlerde satışların artığını belirtti. Ortak bir rantın söz konusu olduğunu ifade eden İnenmen, hiç olmazsa bu dönemde bir şeyler satabildiklerini aktardı. Sevginin paraya tamah edilmiş hali. Sevgiyi göstermenin yolu hediye almakmış gibi gösteriliyor. Bir Hıristiyan Azizinin Valentinenin günü aslında. Noele karşı çıkanlar Sevgililer Gününü niye kutlarlar onu da anlamıyorum diyen Ayşe Bücek ise toplumda artık kimliklerin karıştığını dile getirdi. (İstanbul\EVRENSEL)
Amaç ticari rant sağlamak
Birbirlerini hatırlamak için özel bir güne ihtiyaç duymadıklarını söyleyen Esin Çubukçu ve sevgilisi Hakan Aydın, bu günün ticari bir rant sağlanmak için uydurulduğunu söylüyorlar. Bu tür özel günlerin piyasayı canlandırmak amacıyla ortaya çıkarıldığını belirten Fatih Yılmaz ise sömürü kültürünün yaygınlaştırıldığını belirtti. İnsanları alışveriş yapmaya teşvik ediyorlar. Sevgilerle günü Avrupaya ait bir kültürün ürünüdür. Bizim değer yargılarımızı yansıtmıyor diyen Yılmaz, sevginin bir güne sığdırılamayacağını vurguladı.
Emre Eren ve Alev Buket Boran çifti ise insanların özel günlerde birbirini hatırlamasını gerektiğine dikkat çektiler.
Yeşim Özdemir
Evrensel'i Takip Et