23 Şubat 2008 00:00
kovayı milliye
Geçen gün, evet, hangi gün olduğunu tam olarak hatırlamıyorum ama sorun değil; çünkü tam olarak hatırlasam da aynı haberden bahsedeceğim. Belki siz de o haberi televizyondan seyretmişsinizdir. Seyretmediyseniz o da sorun değil, ne yapalım, artık yazıyı bu karda kışta buraya kadar zahmet edip okudunuz. Ama okumak istemiyorsanız satır arasından yazıyı dikkatli bir şekilde terk edebilirsiniz. Bir önceki yazıda -hani o çok soğuk güne denk gelen yazı- dikkatsiz iki okuyucu yazıyı terk ederlerken ayakları kaydı, çarpıştılar; iki satır, üç sütun, bir paragraf ve yazının ana fikri çok ağır şekilde hasar gördü. Neyse, hava ve yol durumu harbelerini bitirdikten sonra gündeme damgasını vuran önemli bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. AK Partinin, evet bildiğimiz bizim şu AK Parti, geçen gün yapılan grup toplantısında delik çatı krizi yaşandı. Çatıdan su damlamaya başladı. Hem de başbakanın geleceği bir sırada. Terslik işte... Ama suya göre bir terslik yokmuş galiba, çünkü su ters yere akmaz. Normalde başbakanın gittiği her yerde akan sular dururdu ama bu sefer damlayan suların bile duracağı yoktu. Orada bulunanların bakışları, damlayan suyun damlama istikametinin ters yönünü takip etti bir süre. Daha sonra, seyir halindeki bu bakışlar, Arşimet yasasının işaret ettiği yönü takip ederek çatıdaki çatlağa ulaşabildi. O bakışlarda, yanlışlıkla edilmiş bir yağmur duasının işleme konmaması için gönderilen iptal duası sırasında oluşan yalvarma havasının olduğu dikkatlerimizden kaçmadı tabii. Cumhurbaşkanının onayına gerek görülmeden çatıda bir çatlağın bulunduğu kararı alındı. Bu karar üzerine harekete geçen bir takım görevliler, çözüm bulmakta gecikmediler. Kuva-i Milliye ruhu içerisinde hareket eden bu görevliler, meclis binası müdafaa kuvvetlerinin getirdikleri kovayı damlaların düştüğü koltuğun üzerine yerleştirmeye çalıştılar. Böylece kovayı milliye ruhu doğmuş oldu. Ama ne yazık ki, antidemokratik bir yolla milletvekili koltuğuna oturtulmaya çalışılan kovayı koltuk kabul etmek istemedi. Koltuk halk tarafından seçilmiş popolara fazla alışmış sanırım. Bütün ısrarlara rağmen bir türlü ikna olmayan koltuğu, görevlilerden birisi yerinden söküp monarşik adımlarla oradan uzaklaştırdı. Zaten koltuk biraz daha direnseydi, başbakanın korumaları onu balyozla yerinden sökerlerdi. Kim bilir, belki de cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önündeki türban değişikliği yasasından kafasını kaldırıp meclisteki kovayla ilgili değişikliği onaylamıştır. Artık AKPnin mecliste yüzde 47 oy oranı ve bir de sızıntı toplayıcı bir kovası var.
Aziz Gültekin [[email protected]]
Evrensel'i Takip Et