28 Şubat 2008 00:00
Ölüme karşı grev!
Tuzla tersane işçileri, iş cinayetlerine karşı taleplerinin yerine getirilmesi için greve çıktı. Limter-İşin çağrısıyla gerçekleştirilen ve binlerce işçinin katıldığı grev, polisin ve patronların saldırılarına karşın kararlı bir şekilde sürdürüldü. Grev nedeniyle tersanelerde üretim durma noktasına gelirken, DİSK, Türk-İş ve KESK başta olmak üzere pek çok sendika, siyasi parti ve kitle örgütü de tersane işçilerine destek verdi. Grev bugün de sürecek.
Tersane patronları greve önlem olarak saat 08.00de başlayan mesaileri 07.00ye çekerken, mahallelere servis göndererek işçilerin katılımını engellemeye çalıştı. Bunu öğrenen Limter-İş üyeleri ise saat 07.00de başlayacakları grevi bir saat öne çektiler. Sendika üyeleri sabah 06.00dan itibaren tersane girişinde ve Aydıntepe Tren İstasyonunda işçileri greve katılmaya çağırdılar. Talepleri içeren pankartlar açan ve önlükler giyen sendika üyeleri, sık sık Artık ölmek istemiyoruz, Taşeron sistemi kaldırılsın Katil GİSBİR hesap verecek sloganlarını attılar.
Polis saldırdı
Tersane girişine yığınak yapan Tuzla polisi ve çevik kuvvet ekipleri ise işçilerin dağılmasını istedi. Geri adım atılmaması üzerine işçilere ve sendikacılara saldırdı. Özellikle Limter-İş Genel Sekreteri Kamber Saygılı ile sendika üyesi ve Baret Gazetesi Sözcüsü Ali Doğana çok sert müdahale edildi. Doğan kafasına aldığı darbeler nedeniyle hastaneye kaldırılırken, toplam 15 işçinin yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Saldırıda Limter-İş Başkanı Cem Dinç, TÜMTİS yöneticileri ile Tekstil-Sen Başkanı Ayşe Yumli Yeterin de bulunduğu 100ü aşkın kişi gözaltına alındı.
Hastaneye götürülürken gazetemize konuşan Ali Doğan, saldırıyı şöyle anlattı: İşçiler yeni yeni toparlanırken taşeron firma, aracını işçilerin üzerine sürdü. Polis ise bunu yapanları yakalamak yerine buna tepki gösteren işçilere saldırdı. 15 işçi yaralandı ve hastanede tedaviye alındı. Bu organize edilmiş bir saldırıydı ve hedef işçileri bir araya getirmemekti. Ama bunu yapamadılar.
Saldırı üzerine Aydıntepede toplanan yüzlerce işçi yolu trafiğe kapatarak tersane girişine doğru yürüyüşe geçti. Burada toplanan 2 bini aşkın işçi yolu trafiğe kapatarak beklemeye başladı. İşe gitmeyen işçiler de çevrede toplanarak greve destek verdi. Böylece greve katılan sayısı 5 bini buldu. İşçilerin kararlılığı üzerine polis geri çekilmek zorunda kaldı. İşçiler sadece sivil araçların tersanelere girmesine izin verirken iş makinelerinin tersanelere girmesini engelledi. Eylem nedeniyle birçok tersane 2 saat geç çalışmaya başlarken, işçi sayısının azlığı üretimi ve tersanelere giren işçilerin iş yapmasını da engelledi.
Saldırının öğrenilmesinin ardından birçok sendikacı, işçilere destek olmak için tersane bölgesine geldi. Deri-İş Tuzla Şube yöneticileri ve deri işçileri, Hava-İş Başkanı Atilay Ayçin ve işyeri temsilcileri tersanedeydi. Yapılan konuşmalarda gözaltına alınanların serbest bırakılması istendi. Atilay Ayçin, tersane işçilerine yapılan saldırıyı şiddetle kınadıklarını, işçilerin grevine her türlü desteği vereceklerini ifade etti.
DİSKten oturma eylemi
DİSK Başkanlar Kurulu ise saat 11.00de işçilerin yanına geldi. DİSKlilerle birlikte grevde olan Kocaeli Üniversitesi işçileri, direnişte olan Arçelik işçileri, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, Türkiye Yazarlar Sendikası, TTB yöneticileri, Eczacılar Odası yöneticileri, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, Avrupadan sendika temsilcileri greve destek için geldiler. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi göstermelik önlemlerle sorunun çözülemeyeceğini ifade etti. Polise de tepki gösteren Çelebi, gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi. Çelebi oturma eylemlerinin bitmesinin ardından da işçilerin yanında olacaklarını dile getirdi.
İsmail Hakkı Tombul ise grev yapan işçilere saldırı yapıldığı gün Mecliste SSGSSnin görüşüldüğüne dikkat çekerek, Bu, hükümetin tersanelerde önlem alma konusundaki samimiyetsizliğinin göstergesidir dedi. Tombul tüm güçleriyle tersane işçilerinin yanında olacaklarını ifade etti.
Ufuk Uras da yaptığı tersane işçilerinin sorunları çözülene kadar konuyu gündemden düşürmeyeceklerini ifade etti. Konuşmaların ardından DİSK üyeleri oturma eylemine başlarken işçiler halaylarla greve devam ettiler.
Türk-İşe Bağlı İstanbul Şubeler Platformunu oluşturan şubeler de tersane işçilerini ziyarete geldiler. Platform adına konuşan Belediye-İş 3 Nolu Şube Başkanı Ayrılmaz, sorunların çözülmesi için örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Ayrılmaz, tersane işçileri için yürüyüş yapan belediye işçilerinin dayanışma duygularını iletti.
Gözaltına alınanlar da serbest bırakılmalarının ardından grev yerine geldiler. İşçilere seslenen Limter-İş Başkanı Cem Dinç, 7 ayda 18 işçinin iş cinayetine kurban gitmesinin tersanelerde vahşi kapitalizmin hangi boyuta geldiğini gösterdiğini ifade etti.
EMEP İstanbul İl Örgütü de grev yapan tersane işçilerine yürüyüş yaparak destek verdi. EMEP Tuzla ilçe örgütü önünden sloganlarla tersaneye yürüyen EMEP üyeleri, iş cinayetlerinin son bulmasını istedi. Burada konuşan EMEP İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek, çalışma koşullarının düzeltilmesi için mücadele eden tersane işçilerinin yanında olmaya devam edeceklerini kaydetti.
İŞÇİLERİN TALEPLERİ
* Taşeron sistemi kaldırılsın!
* İş güvenliği ve işçi sağlığı tedbirleri alınsın!
* Ağır ve tehlikeli işler yönetmeliği uygulansın!
* İş cinayetlerinden sorumlu olan patronlar yargılansın!
* Sigorta primleri asıl işveren tarafından yatırılsın!
* İşçilerin kıdem ve ihbar tazminatları ödensin!
* Çalışma süreleri günlük 7.5 saate indirilsin!
* Gurbetçi işçilere barınma odaları sağlansın!
* İşçilere çay molası verilsin!
* Yemekhaneler düzeltilsin!
Aydınlar grevcilerin yanında
Şair Sennur Sezer: Burada olduğum için heyecanlıyım. 17sinden 70ine birçok kesim tersane işçisinin yanında, bu heyecan verici. Hastanede yatan işçi kardeşlerimizin üzüntüsünü yaşıyorum. Tersane işçilerinin talepleri kabul edilene kadar onların yanında olmaya devam edeceğim.
Yazar Adnan Özyalçıner: Kafa gücünden başka sermayesi olmayan aydınlar ve emeğinden başka sermayesi olmayan işçilerin bir araya gelmesi çok önemli. Burada yaşanan vahşete dur demek için tersane işçilerinin yanında olmak için buradayız. Bugün burada yaşanan birliktelik bundan sonra da devam etmeli.
Evrensel'i Takip Et