29 Şubat 2008 00:00

Hristofyas çözüm umutlarını artırdı


Geçtiğimiz pazar günü Kıbrıs Rum kesiminde yapılan seçimleri Demokratik Alarm Partisi’nin (DİSİ) aldığı %46,64 oy oranına karşı %53,36 oy alarak yeni hükümeti kurmaya hak kazanan Kıbrıs Komünist Partisi’nin (AKEL) başkanı Dimitris Hristofyas kazandı. Kuşkusuz bu gelişme Kıbrıs ve Yunanistan’da olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de değişik yorumların yapılmasına neden oldu. Hristofyas hükümetinin 1 Martta iş başı yapması bekleniyor.
Hristofyas seçilmesinin hemen ardından verdiği demeçte “birlik ve beraberlik içinde hareket ederek ülkemizi yeniden birleştirme hedefimizi gerçekleştirme işine girişeceğiz” açıklaması yaptı ve Mehmet Ali Talat’la bir telefon görüşmesi yaptıklarını, Brüksel’den döndükten hemen sonra bir araya geleceklerini vurguladı.
Eskiden beri her iki toplumun birleşmesini ve kardeşçe yaşamasını savunan ve iki toplum dışında üçüncü bir gücün müdahalesine karşı çıkan Hristofyas’ın ve genel sekreteri olduğu AKEL’in seçim zaferi Kıbrıs sorununun çözümü noktasında yeni ve güçlü umutların doğmasına yol açtı.
Rum kesimi olumlu karşıladı
AKEL’in seçim zaferi Rum kesiminde oldukça olumlu yorumların ortaya çıkmasına neden olurken basının ezici bir çoğunluğu her iki toplum arasında tüm ilişkilerin koptuğu dönemlerde bile Türk toplumuyla ilişkilerini kesmeyen, Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni kardeş parti gibi gören Hristofyas’ın yeni hükümeti kurmasının çözüm olanaklarını yarattığı vurgusunu ön plana çıkarıyor.
Ayrıca Kıbrıs’ın her iki kesiminde “yoldaş olan ve ideolojik benzerlikler taşıyan” partilerin iktidarda olmasının yol açtığı olumlu şartlara dikkat çekiliyor ve 2008 yılı içinde bir çözüme ulaşılmasının sürpriz olmayacağı yorumlarına yer veriliyor.
Rum gazeteci ve yazar Makarios Drusiotis, Hristofyas’ın adadaki sorunları iki toplumun kendi aralarında çözebileceği söylemine atıfta bulunuyor. Drusiotis, “Hristofyas’ın üçüncü kişilerin araya girmemesini isteyerek uygulanabilirliği olan, her iki halkın çıkarlarını gözeten ve barış içinde yaşayan bir Kıbrıs politikasına sahip olmasının önemini vurguluyor. Ayrıca Türk kesiminde çözümden yana kesimlerin güç kaybetmiş olmasına rağmen Talat’ın yabancı diplomatlara “çözüm olanaklarının ortadan kalkması durumunda Türk toplumunun geleceğinin olmayacağını” söylediği hatırlatmasında bulunuyor. Bu arada seçimlerde ittifak yapan dört parti arasında sıkı pazarlıkların yapıldığı ve Annan planına ‘evet’ diyen partilerin de bakanlık alacağı Rum basınının üzerinde durduğu bir başka konu.
“Yunan hükümetiyle uyumlu”
Yunanistan’daki tepkilere gelince; aşırı milliyetçi ve gerici bir azınlık kesim dışında Hristofyas’ın seçimi kazanması olumlu değerlendiriliyor. Hükümet ve diğer meclis partileri Hristofyas’a başarı ve tebrik dileklerini iletirken, Yunan basını seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra her iki tarafta da sevinç gösterilerinin yapıldığına dikkat çekiyor ve çözümden yana hükümetlerin işbaşında olmasını çözümü kolaylaştıracak önemli bir fırsat olarak değerlendiriyor.
NAFTEMBORİKİ gazetesi çözüme bir adım daha yaklaşıldı derken, KATİMERİNİ gazetesi Talat’ın bir an önce görüşmek için sabırsızlandığı başlığını ön plana çıkarıyor.
Bu arada medyada, her iki hükümetin ılımlı politikalara sahip olmasına rağmen özellikle anayasa, adadaki Türk askerlerinin varlığı, mülteciler ve mülk sorunu gibi konuların önemli engeller oluşturduğu yorumları da önemli bir yer tutuyor. Hristofyas’ın AB politikalarıyla uyum içeren bir tutum içinde olacağı ve Yunan hükümetiyle de sorunlar yaşamayacağı nerdeyse ortak bir değerlendirme durumunda.
Bu arada, uzun yıllardan beridir burjuva liberal bir çizgiyi savunmuş olan ve sermayenin desteğinden uzak kalmayan AKEL ve Hristofyas için farklı değerlendirmeler de gündeme gelmiyor değil. Hiç bir parti ya da medya, seçimi komünistlerin kazandığı yolunda ne yorum yapmış ne de Kıbrıs sorunu dışında Hristofyas’ın daha farklı bir politika izleyeceği yorumlarını gündeme getirmiş durumda. Çünkü “komünist partisi” adı daha çok tabela ismi olarak görülüyor. Politik analizleriyle tanınan ve daha çok sermaye çevrelerinin itibar gösterdiği günlük KATİMERİNİ gazetesi yazarı Aleksis Papahelas Hristofyas’ın seçilmesinden sonra yaptığı konuşmalara atıfta bulunarak son derece diplomatik ve her politikacının kullanacağı ya da söylemekten çekinmeyeceği şeyler söylediğini ve “komünist partisinin” farklılığını ortaya koyacak bir çizgi ve politikayla ilgisi olmadığı yorumunu yapıyor.
KKE temkinli
AKEL’i kardeş parti olarak gören Yunanistan Komünist Partisi (KKE) de AKEL’e, gönderdiği mesajda şu görüşlere yer verdi: “Seçim sonuçları Kıbrıs halkının Yeni Dünya Düzeni’ne karşı uzun yıllardan beridir verdiği mücadelenin bir başarısıdır. Yabancı orduların, koruyucuların ve ‘garantörlerin’ olmadığı, ülkenizin birleştirilmesini hedef alan, iki toplumlu bağımsız ve barışçıl, Türk toplumunun ve Rum toplumunun çıkarlarını gözeten mücadelenizde yanınızda ve dayanışma içinde olduğumuzu bildiririz.”
KKE’nin diplomatik bir dil kullandığı ve AKEL’in izleyeceği politikalar konusunda temkinliliği elden bırakmayacağı, dolayısıyla da bu konuda geniş yorumlar yapmaktan kaçındığı vurgulanıyor.
Önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorununa ilişkin yeni diplomatik adımların atılacağı, görüşme maratonlarının başlayacağı ve iki toplum arasındaki sıcak ilişkileri geliştirebilecek politikaların sıkça gündemi işgal edeceği bir gerçek. Ancak AKEL hükümetinin sermaye karşıtı ve emperyalist politikalara karşı cepheden tutum alacak ve Kıbrıslı emekçilerin yaşamında köklü değişiklikler yapacak politikalar izlemesini beklemek de hayalcilik olacaktır. (Atina/EVRENSEL)
Seyit Aldoğan

Evrensel'i Takip Et