20 Mart 2008 00:00

Taşeronlaştırma öldürüyor


İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri’nin (İSKİ) ‘taşeron’a havale ettiği bir iş daha faciayla sonuçlandı. Gaziosmanpaşa’da İSKİ’nin görevlendirdiği müteahhit firmanın ekipleri kazı çalışması yaparken doğal gaz borusunu patlattı. Sokağı savaş alanına çeviren patlamada dokuz yaşındaki engelli Okay Korkmaz öldü. 11 kişi de yaralandı. Bu olay yaşanan ‘taşeron’ cinayetlerinin ne ilki ne de sonuncusu olacağa benziyor. Kâr ve rant için taşeronlara devredilen işçeler can almaya devam ediyor.
Oktay, Dilara, Gülseren... ve diğerleri taşeronlaşmanın, denetimsizliğin ve iş güvenliğinin bedelini ödediler. Ancak ‘taşeron ölümlerine’ sebep olanlar küçük cezalarla kurtuldular. Bu duruma tepki gösteren mimar ve mühendis odaları bir an önce uyarılarının dikkate alınmasını istiyor. Gazetemize açıklama yapana Odalar, uyarılarını dikkate almayan yetkililerin ‘taşeron ölümlere’ ortak olduğunu vurguladılar.
Taşeronluk=denetimsizlik ve kalitesiz iş gücü
TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Tores Dinçöz, denetimsizlik, hızlı iş yapma ve kalitesiz iş gücünün onarılamayacak sonuçlara yol açtığını ifade etti. Taşeronlaşmanın denetimsizlikle birleşmesinin ardından bu tür sonuçlar doğurduğunu kaydeden Dinçöz, Gaziosmanpaşa’daki patlamanın ucuz atlatıldığını belirterek “Daha büyük sorunlara yol açabilirdi” dedi. Dinçöz, “Taşeronluk eşittir; denetimsizlik ve kalitesiz iş gücü” şeklinde konuştu.
Kamusal hizmet rant alanı görülürse
TBMOM Harita Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Özten, denetimler sağlanmadığı sürece bu tür olayların yaşanmaya devam edeceğini kaydetti. Ceza alan firmaların ise isim değiştirerek piyasada iş yapmaya devam ettiklerine değinen Özten, kamusal hizmetlerin ticari rant aracı olarak görülmesinin tehlikeli olduğunu ve sıkıntıları artırdığını ifade etti.
Olayla ilgili gazetemize yazılı bir değerlendirme yapan Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu, bu son olayla beraber İSKİ’nin taşeronluk sisteminin aldığı canlara bir yenisinin daha eklendiğine dikkat çekti. Bütün uyarılara rağmen İSKİ şantiyelerinde taşeronlaşmanın sürdüğüne dikkat çekilen açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın ‘Sorumlu biz değiliz, müteahhittir; müteahhit firmanın da işçi dikkat etmeyerek kazaya sebep olmuştur’ diyerek ‘top yine başkasına attığı’ vurgulandı.
İş güvenliği alınmıyor
Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İlter Çelik, “Belediyeler son zamanlarda ihaleleri taşeronlara peşkeş çekiyor. İstanbul’u koordine etmesini bilmiyorlar” dedi. Meslek Odaları olarak Davutpaşa’daki patlama sonrasında iş güvenliği eğitimi vermeyi önerdiklerine değinen Çelik, çağrılarının dikkate alınmadığını kaydetti.
Devletin hizmetlerini taşeronlarla yürüttüğünü vurgulayan İnşaat Mühendisleri İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe ise, İstanbul’un altyapı haritası olmasına rağmen çalışmalarda bu haritanın kullanılmadığını belirtti. (İstanbul/EVRENSEL)

Patlamanın ardından ihmaller zinciri ortaya çıktı

Patlamayla ilgil ihmaller zinciri olduğu ortaya çıktı. Atık su hattında ki arızayı gidermek için İSKİ tarafından görevlendirilen Atilla İnşaat Turizm ve Ticaret Aş. Adlı taşeron firmanın görevlendirdiği iş makinesinin kullanan Mürsel Kurt’un (24) ehliyeti ve operatörlük belgesi olmadığı ortaya çıktı. Mürsel Kurt’un ağabeyi Veysel Kurt olduğu ve kepçeyi kullanmak için kardeşine de kendisinin verdiği yapılan soruşturmada anlaşıldı. Ayrıca ehliyetsiz ve belgesiz ‘operatör’ önce mahallenin elektrik kablolarını kestiği sonra da su borusunu patlattığı ancak mahalleli dışında hiçbir yetkilinin müdahale etmediği öğrenildi. Uyarılarda bulunan mahalleli ile tartışan Kurt’un, kısa bir süre sonra doğalgaz borusunu delerek olay yerinden kaçtı ortaya çıktı.

Okay ilk ölüm değil

Daha öncede işlerinin taşeron firmalara devreden İSKİ, 2007 yılında meydana gelen olaylarda Dilara’nın da aralarında bulunduğu 6 kişinin yaşamını yitirdi. Yaşanan kaza ve ölümlere rağmen İSKİ yetkililerinin ise olayın sorumluluğunu üstlenmemeyi sürdürüyor.
Gültek İnşaat isimli taşeron şirketin çalışanlarının 28 Şubat 2007’de rögar kapağının açık bırakılması sonucu 5 yaşında ki Dilara rögara düşerek annesinin gözleri önünde can verdi. İSKİ’nin Melen Çayı projesinde mühendis olarak çalışan bir çocuk annesi Harita Mühendisi Gülseren Yurttaş, Sarayburnu Şantiyesi’nde 27 Eylül 2007’de üzerine vinç bomunun düşmesi sonucu yaşamını yitirmişti. Bir başka örnek 11 Eylül 2007 tarihinde Büyükçekmece’de yaşandı. İSKİ’nin yerin 4 metre altında bulunan atık su kolektörünün temizlik yapmak amacıyla maske takmadan giren 3 işçi boğularak can verdi. Yire 14 Ocak 2008’de Bağcılarda ki İSKİ Kanalizasyonun da 32 yaşında ki işçi Salih Tarım kayan toprağın altında kalarak can verdi.

Tersanede de‘taşeron ölü’

1992’den buna 83. Son 9 ayda 18. 2008 6. şubat 2008: 5. Bu rakamlar Tuzla tersanelerinde ölen işçilere ait. Elektirik çarpması, yoğun çalışma sonucu kalp krizi, gemiden düşeme, üzerine tonluk demir düşmesi, iskeleden düşeme bunlarda ölümlerin nedenlerinden sadece bir kaçı. Ama yaşanan ölümlerin önemli bir ortak nedeni var taşeronlaşma. Hayatının kaybeden işçilerin büyük bölümü güvencesiz, denetimsiz taşeron firmalarda çalışıyor ve taşeronlaşmaya diğer nedenlerde eklenince beklenen son yaşanıyor.
Eylem Lodos/Yeşim Özdemir

Evrensel'i Takip Et