19 Ağustos 2008 00:00
Hep beraber kardeşçe yaşamak mümkün
Evrensel Kültür Merkezi tarafından İzmir Ürkmezde düzenlenen Doğa, Tarih ve Yaşam İçin Gençlik Buluşmasının ikinci bölümüne katılan gençler barış ve kardeşlik içinde bir dünyanın kurulabileceğini gösteriyor. Her biri farklı kültürlerden gelen gençler ülkemizde dayatılan ayrımcılıkları ve tüm önyargıları yıkarak birlikte üretip, birlikte eğleniyor.
Doğa, tarih ve yaşam için sloganıyla buluşan gençler, egemen sınıf tarafından kendi iktidarlarının devamlılığını sağlamak için dayatılan ırkçı-şoven akımlara karşı halkların kardeşliği temelinde bir yaşam kuruyor. Gün boyu kamp alanındaki işleri elbirliğiyle yapan gençler, birbirlerinin sorunlarını dinleyerek birlikte çözüm üretiyor. Bu güne kadar Kürt sorununa hep dışardan bakan Türk gençleri, Kürt gençleriyle bu sorunu konuşarak empati kuruyor. Kürt gençleri de bu konudaki egemen bakışın Türklerin tamamına ait olmadığını öğreniyor. Kampa katılan gençlerle bu konu üzerine görüştük.
Beklentilerimiz bir çözümlerimiz ortak
Kampa Adanadan katılan Süleyman Devrim Boğa, Ürkmez Gençlik Buluşmasının ilk kamp deneyimi olduğunu söyledi. Kampın ilk gününden itibaren pek çok şey öğrendiğini belirten Boğa, dostluğun ne kadar önemli olduğunu anladığını ve özellikle tanıştığı Doğulu gençlerin kendisine çok şey kazandırdığını ifade etti. Oradaki sorunları bire bir yaşayanlardan dinlemek çok daha farklı ve anlamlı diyen Süleyman Devrim Boğa, Yozlaşmanın bu kadar yoğun olduğu günümüzde, kampta böyle bir kaynaşmanın olması çok güzel. İster doğuda ister batıda yaşasın; Kürt, Arap ya da Türk olsun aslında hiçbir arkadaşımın benden farklı olmadığını gördüm. Beklentilerimiz bir çözümlerimiz ortak. Bunu anlayabilmek ise buradaki en kolay iş, çünkü kendiliğinden fark ediliyor dedi.
Herkes farklı ama eşit
Afyondan katılan Yiğit Ali Mercan, kampın çok güzel geçtiğini söyledi. Bu kampın, unutulmak üzere olan kimi değerleri kendisine tekrar hatırlattığını dile getirdi. Mercan, daha önce hiç 500 kişiye kahvaltı hazırlamadığına ama bu işi elbirliği ile yapınca daha kolay ve zevkli hale geldiğini vurguladı. Mercan, hiç tanımadığı birinin valizini taşımasına yardım etmesinin onu etkilediğine ve herkesin farklı ama eşit olduğu bir ortamda yaşamanın güzelliğine değindi. Yiğit bu güzellikleri gittiği yerde de yaşatmaya çalışacağını ve kamplara olduğu sürece hep katılacağını söyledi. (Üzmez/EVRENSEL)
Kamptaki çay ocağında olmak bambaşka
Hayata küçük yaşta atılmak özelikle de bizim ülkemiz gençliği için en çok söylenen sözlerden biri kuşkusuz. Ülkemizde pek çok genç parasız denilen eğitimin paralı yanını karşılayamadığından ya da aile bütçesine destek olmak gerektiğinden çalışmak zorunda. Kampa İzmirin Kiraz ilçesinden katılan Ümit Efe okul masraflarını karşılayabilmek için yaz tatillerinde çay ocağında çalışıyor. Günde 15 saatin üzerinde çalışan Efe kendisine çok fazla zaman ayıramadığını ve çay ocağında çalışmanın çok yorucu olduğunu belirtiyor. Efe, bu yaz kamp parası biriktirmek için çalışmış.
Ümit Efe, kampa geldiğinde de kamptaki çay ocağında çalışmaya başlamış. Efe, burada üstlendiği işin çok daha anlamlı ve zevkli olduğunu fark ettiğini söylüyor. Burada küçük bir komün yapı var ve bu yapının içinde bir işin ucundan tutmak daha zevkliymiş. Burada severek, arkadaşlarla sohbetler ederek aynı zamanda da daha farklı kültürleri öğrenerek çaycılık yapmak daha anlamlı ve haz verici diyen Efe, gençlik buluşmasında hem tatil yapmanın, hem çalışmanın hem de arkadaşlık, dostluk gibi kavramların iç içe ve bir arada olmasından çok memnun olduğunu söyledi. Efe, kamptaki büfede, gözleme standında ve çay ocağında ufak ufak biriken tüm gelirlerin Hayat Televizyonuna bağışlanacağını belirtti ve bundan duydukları mutluluğu dile getirdi.
Lise ve dershane gençliği toplandı
Kampın üçüncü gece etkinliklerinden sonra kamptaki liseliler ve dershane öğrencileri sahilde toplanarak birbirleriyle tanıştı, eğlenceli bir gece geçirdi. Ülkenin farklı illerinden farklı yörelerden 50ye yakın gencin toplandığı sahil buluşmasında öncelikle samimiyet kurmak amaçlı herkes sırayla kendinden bahsetti. Buluşma daha sonra liseli müzik grubu eşliğinde hep bir ağızdan söylenen şarkılar, türküler ve oyun havalarıyla devam etti. Sohbetlerde geleceğe dair beklentilerine de değinen gençler daha iyi bir gelecek için neler yapmaları gerektiğini de tartıştı. Önceki kamplarda bulunan gençler ilk defa kampa gelen arkadaşlarına önceki senelerde başlarına gelen komik olayları anlattılar. İlk defa katılan gençler de kamp hakkındaki izlenimlerini paylaştı. Birlik olup keyifli saatler geçiren kampın liseli gençliği sahil buluşması ile ilgili memnuniyetlerini ve 50 tane daha dost edinmenin mutluluğunu dile getirdi. Keyifli bir geceden sonra gençler her gece etkinliklerden sonra sahilde birlikte daha çok şey paylaşmak, üretmek için söz verdiler.
Sinyal Yok!
Kamptaki gençler kamp boyunca yaptıkları şakalı eylem ve grevlerle, toplumsal olayları mizahi bir dille canlandırıyor. Kendi kurguladıkları sorunlar için eylem yapan gençler genelde kamp komitesini hedef alıyor. Kısa süre önce işçilerin, emekçilerin, aydınların sesi olan Hayat Televizyonunun kapatılmasına öykünen gençler kampın yayın organlarından olan Kamp TVyi önce kapattı sonra da yaptıkları kitlesel eylemle geri açtırdı. Önceki akşam Kamp TVnin yayın akışı sırasında ekranda birden bire beliren Sinyal Yok yazısı izleyenleri şoke etti. Bunun üzerine atölye emekçileri düzenledikleri kitlesel basın açıklamasıyla olayı protesto etti. Kamp TVnin çalışanlarından Mustafa Söğütlü, Kamp TVnin işçi ve emekçilerin sesi olduğu için sansüre uğradığını ve kapatmanın hiçbir hukuki dayanağı olmadığını belirtti. Yapılan basın açıklamasına kamptaki tüm emekçiler ve kamp katılımcısı gençler destek verdi. Kamp emekçilerinin Kamp TVnin yeniden yayına başlaması için başlattıkları iş bırakma eylemi kampta hayatı durdurdu. Baskılara dayanamayan kamp komitesi Kamp TV üzerindeki sansürü kaldırmak zorunda kaldı ve yapılan mizansen eylem böylelikle sona erdi.
Evrensel'i Takip Et