21 Ağustos 2008 00:00

Umutlar seneye kaldı


ÖSS ve YDS yerleştirme sonuçları açıklandı, tercih yapan 1 milyon 179 bin 944 adayın 505 bin 83’ü örgün eğitim veren üniversitelere yerleşti. 265 bin 230’u da bir lisans programına yerleşmeye hak kazandı. 674 bin 861 aday ise açıkta kaldı.
ÖSS sonuçları ile üniversiteyi kazanamayan birçok gencin umutları bir sene daha ertelendi. Kazanan ama istediği bölüme yerleşemeyen gençler ise istemedikleri ama okumak zorunda oldukları bölümlere yerleştikleri için buruk bir sevinç yaşadılar. Küçük bir azınlık istediği bölümlere girebildi ya da parası olduğu için özel okullardan faydalanabildi. Maltepe’de Öğrenci Seçme Sınavı’na girmiş gençlerden ÖSS’yi değerlendirmelerini istedik ve bundan sonraki planlarının ne olduğunu sorduk.
Özel sektörün çıkarları gözetiliyor
Geleceğinin 3 saate sığdırılmasına tepki gösteren Volkan Saygılı, toplumsal ve ailevi baskının gençlerin üzerinde yoğun bir stres yarattığını asosyal bir öğrenim süreci geçirmelerine neden olduğunu vurguladı. Okullardaki eğitim seviyesinin düşük olmasının en büyük sebebinin hocaların öğrencileri özel derse özendirmeleri olduğuna dikkat çeken Saygılı, “Özel sektörün çıkarları için eğitim sisteminin gözden çıkarılması doğru değil” dedi. Sorunun üniversite sınavını kazanmakla bitmediğini dile getiren Saygılı, okullardaki eğitim sisteminin çarpık olduğunu, mezun olanların yıllarca eğitimini aldıkları mesleği yapamadıklarını ifade etti.
“Matematiğimin zayıf olduğu bir dönem, ders hocamın gene aynı okulda kurs verdiğini duydum ve yazıldım. Hemen, 3 aylık bir kursun ardından 300 lira verdikten sonra hoca yazılı sorularını verdi. Ben de kursa giden öğrencilerin neden başarılı olduklarını anladım” diyen Vural, liselerde verilen eğitim sisteminin yeterli düzeyde olmadığını, maddiyatın eğitimin önünde tutulduğunu dile getirdi.
2 yıl dershaneye gittikten sonra ÖSS’yi kazandığını anlatan Vural, istediği bölümü kazanmadığını, kariyer planlarının gerçekleşmeyeceğini ifade etti. ÖSS’nin adaletli bir sistem olmadığını belirten Ali Doğan ise, “Sınava gireceğimiz hafta, çok hassas bir hafta oluveriyor. Çok çalışan biri bile o hafta, o gün, sınava hazır olmayabiliyor. O günkü moral durumunuz, fizyolojik sağlığınız bütün bir hayatınızı etkileyebiliyor” dedi.
OKS, ÖSS, KPSS, ALES gibi sınavlar yüzünden gençlerin sürekli ders çalışmak ve test çözmek zorunda kaldığını dile getiren Doğan, “Gençler siyasete uzak deniyor. Aslında gençler kendi istedikleri için değil, yaşantılarının büyük bir bölümünde test çözmek zorunda bırakıldıkları için siyasal ve sosyal olaylardan uzak kalıyorlar” şeklinde konuştu.
Sınavı kazanamadığı için 1 sene daha hazırlanmak zorunda olmasını kötü bir durum olarak nitelendiren Doğan, tekrar dershaneye gideceğini belirterek, “Bir kez daha birçok masraf yapılacak ve geleceğimden 1 sene daha çalınmış olacak” dedi.
Hayatımız 3 saate sığdırılıyor
“Bizce ÖSS ülkemizdeki eşitsizliği eğitim sisteminde de kanıtlayan bir sınav. Türkiye’nin utanç sebeplerinden sadece biri. Hayatımızı olumsuz etkiliyor” şeklinde konuşan Nazlı ve Elif ise hayatlarının 3 saate sığdırılmasını istemiyor. ÖSS’ye hazırlanma sürecinde ailelerinin ve çevredekilerin beklentilerinden kaynaklı üzerlerinde baskı oluştuğunu dile getiren iki arkadaş, liselerdeki eğitimin öğrencileri ÖSS’ye hazırlamadığına dikkat çektiler. Lisedeki birçok öğretmenin dershanelerle işbirliği yaptığını vurgulayan ikili, “Öğrenci dışında her şeyiz müşteriyiz, yarış atıyız. Geleceğimizin garantisi yok ve yaşamdaki tek hedefimiz ÖSS’yi kazanmakmış gibi ÖSS‘ye odaklanıyoruz” diyerek sınav sistemine tepkilerini belirttiler. (İstanbul/EVRENSEL)
Kayhan Geyik

Evrensel'i Takip Et