9 Eylül 2008 00:00

o key bu key mi?


Zaman zaman okuyuculardan gelen mail ya da telefonlar hangi konuda yazı yazmam gerektiği konusunda belirleyici oluyor:
- Hocam KEY ödemeleri başladı da bitiyor bile! Dikkat ettim bu konuda bir şeyler yazmadınız! Oysa konu tam sizlik!
Madem ki KEY ödemeleri tam benlik, öyleyse ben de okuyucunun önerisine katılıyorum ve bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum. 1987-1995 döneminde hesabına prim kesilen 8 milyon 493 bin 956 kişiyi kapsayan bu ödemeler, ödenmeye başlayacağı belirtilince halk arasında büyük bir heyecan yarattı! Bu tarihler arasında çalışmayan, zamanı iş aramakla geçen kişiler bile hesabına para yatıp yatmadığını sorgular oldu:
- Nereye birader böyle koştura koştura? Yoksa kötü bir şey mi oldu?
- Bir şey olduğu yok kardeş! Devlet 1987-1995 döneminde okey oynayanların hesabına para yatırmış da, ona bakmaya gidiyorum!
KEY ödemelerini ilginç kılan noktalardan biri de bankaya yatacak miktarın ne kadar olacağının belli olmamasıydı! KEY’den bir miktar para alacağını düşünen bazı vatandaşlar ona güvenerek bir kenarda olan birikmişini bile harcamıştı:
- Hanım al şu 500 YTL’yi, bir güzel harca! Bu para günün birinde lazım olur diye kıyıda köşede biriktirdiğimiz para. İstersen kanepelerin örtülerini bile değiştirebilirsin! Nasılsa yarın bir gün KEY ödemeleri yapılacak, biz de açığımızı o parayla kapatırız!
- Hay Allah razı olsun bey, salonun perdesini de değiştirelim diyorum, bir hayli eskimişti!
Tabii asıl olay KEY ödemeleri kapsamında bankaya yatırılan para miktarının belli olması ile patlayacaktır:
- Hanım paranın hepsini harcadın mı? Harcadınsa yandığımızın resmidir, zira bankaya yatan miktar 20 YTL!
Bankaya yatan miktar ile insanların beklentileri arasında bir hayli fark olması bu hesaplamanın nasıl yapıldığını da tartışılır hale getirmişti:
- Oooo Mahmut emmi, Key ödemesi hayırlı olsun! Bir hayli almışındır evvel Allah!
- Yok be evlat ne alması! Ev vereceğiz diye bizden yıllarca para kestiler, aldığımız para ile şimdiki evin kırılan camını bile değiştiremedik!
İşte bir KEY hikayesi. Nigar arkadaş bizzat kendisi yaşamış:
“Babamızı yıllar önce kaybettiğimiz için onun KEY ödemesinden biz 6 kardeş ve annemiz yararlanabiliyorduk. Ancak bunun için veraset ilamı çıkarmamız gerekiyordu. Kardeşlerimizin hepsi başka şehirlerde olduğu için birkaç gün telefon görüşmeleri yapmak zorunda kaldık. Sonra noter aracılığı ile veraset ilamı çıkartıp parayı çekmesi için kardeşlerden birini yetkili kıldık. KEY’den alacağımız para 180 YTL idi, oysa o parayı çekmek için harcadığımız para onun üstündeydi! Harcadığımız zaman da cabası!”
Veli Bayrak

Evrensel'i Takip Et