14 Eylül 2008 00:00
asya pasifik'te bu hafta
Vietnam (Amerikan) Savaşında Güney Vietnamdaki yeraltı hareketinin yöneticisi olan Nguyen Van Linh (1915-1998) (Van Lın diye okunuyor), savaştan sonraki düşünsel arayışları nedeniyle Vietnamın Gorbaçovu olarak tanınıyordu. Karma tutumyapıya göz kırpan değerlendirmeleri nedeniyle, çeşitli kereler Vietnam Komünist Partisinden uzaklaştırılmıştı. Ancak, 1986da Vietnam tutumyapısı, yüzde 400 enflasyonla çöküşe girince, halaskargazi (kurtarıcı) olarak parti genel sekreteri yapıldı. Vietnamda 1986yla birlikte çözüm olarak yenilenme (doi moi) adı altında karma tutumyapıya geçiş önerildi. Yenilenmeyle, yabancı sermaye ülkeye girecek, verim artacak ve kılgıbilgisi (teknoloji) yenilenecekti.
Çeşitli araştırmacılar, büyüme fetişi diye önemli bir kavramı dile getiriyorlar. Büyüme fetişçileri, işsizliği, yoksulluğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliği umarsamayıp büyümeyi her şeyin üstünde tutuyor. Sürekli büyüyen Çin ve Vietnam, yalnızca büyüme fetişçileri açısından bir başarı örneğidir; büyüme dışındaki diğer noktalarda sınıfta kalıyorlar. Kaldı ki bir ülkenin kişi başına düşen yerel gelirinin yüksek olması, o ülke insanlarının çoğunun varsıl olduğunu göstermez; yüksek gelir, bir avuç varsılın aşırı varsıl olmasından da ileri gelebilir.
Bugün Vietnamda kime sorsanız Van Linhı bilir ve iyi bilirdik derler. Oysa Linh, tutumyapısal büyüme uğruna Vietnamda toplumsalcı düzenden geri dönüşün, gelir uçurumunun ve yoksulluğun en büyük nedeni. Ama sonra Van Linhın, 1998de ölmezden önce, karma yapıya geçişten 10 yıl sonra; 1996da, kendi başlattığı yenilenme (doi moi) siyasasını yerin dibine batırdığını görüyoruz. Van Linha göre yenilenme, yoksulu daha yoksul, varsılı daha varsıl yaptı; kılgıbilgisinde de büyük ilerlemeler olmadı. Vietnam iyi askerler ve savaşçılar yetiştirmişti, ancak taklit değil özgün düşünceler ve siyasalar ileri sürecek tutumbilimciler yetiştirememişti.
Elbette Van Linh, Gorbaçovdan ve özellikle de Çinde 1978te başlayan karma yapıya geçiş sürecinden etkilenmişti. Öyleyse Çinde olanları bir alıntıyla analım:
1978, toplumsalcı Çinin, verimi toplumsal faydanın üstüne koyduğu ilk yıldır. 1978le birlikte Çinin karma tutumyapıya geçişi, o bilindik gerekçeyle sağlanmıştı: Kamu işletmelerinin verimi düşük ve toplumsal gönenç (refah) devleti, toplumları tembelliğe alıştırıyor (bkz. Xinping 2000: 118). Bu değerlendirme, yeni-serbestçi olsa da geçiş, bir yandan da Leninin Yeni Ekonomik Politikası ile temellendiriliyordu. Buna göre toplumsalcılığın gelişimi için kısa bir süreliğine (oysa ne kadar kısa olacağı belirsiz) özel mülklüğe geçiş gerekli idi (Greenfield ve Leong 1997: 96). Verimsizliği ve özendiricisizliği (teşviksizlik) toplumsal düzenlere özgü sayan yaklaşımlar, verimsizlik sorununun anamalcı şirketlerde de olduğunu unutuyor ve sanki verimsizlik, çözülemeyecek bir Gordiyom Düğümü gibi önümüze sürülüyor. Oysa, örneğin anası babası varsıl olan bir çocuğun, üniversitede derslere çalışmaktaki isteksizliği de aynı verimsizliğe ve özendiricisizliğe örnektir. Aynı mantıkla, varsıllığı kaldırmak gerekir; çünkü varsıllık, varsıl çocuklarını tembelliğe alıştırıyor!
1978in temel felsefesi, toplumsalcılığın, yoksulluğun değil varsıllığın paylaşılması olduğu düşüncesiydi. Yoksul Çini varsıllaştırmak için özeksel tasarlama yetmiyordu; varsıllamak için pazarlar gerekiyordu. Önce bir azınlık varsıllayacak; sonra varsıllık, Çinin geneline yayılıp yaşam düzeyini yükseltecekti (Lê ve Liu 2006). Çinin siyasalarını yakından izleyip büyük çoğunluğunu uygulayan Vietnamda da gerekçe aynıydı. Vietnam da, SSCBnin çöküş imleri verdiği 1986da karma tutumyapıya geçecekti. (Gezgin, 2008).
Vietnam ve Çin hükümetleri, ne yazık ki büyüme fetişçiliğine çok bağlı. Her yerde gökdelenler dikiliyor ve bu, toplumun gelişmesinin bir belirtisi sayılıyor. Daha fazla kalkınmak içinse, devletin tutumyapı üzerindeki düzenlemelerinin kaldırılması düşünülüyor. Oysa aynı nedenle, Vietnam ırmakları, kurbağalı dereye dönmüş durumda: Düzenleme olmayınca, piyasanın görünmez eli çöplerini ırmaklara atıyor.
Ama her şeyi de hükümetlere yüklememek gerekiyor: Vietnamlı emekçilerin yüzde 80i ortalama 60 dolar alırken başkaldırmıyorlarsa, yapılacak pek bir şey yok. Çin ve Vietnamın geleceği, bundan sonra tümüyle emekçilerin mücadelesine bağlı... Resmi toplumsalcılığa karşı gerçek toplumsalcılığı savunmaksa, ek bir sorun olarak önlerinde duracak...
İlgilisine kaynak
Gezgin, U. B. (2008). Çin ve Vietnamda Yeni-Serbestçilik ve Direniş (yayınlanmayı bekleyen çalışma).
Lê, Huu Tang ve Liu, Han Yue. 2006. Economic Reform in Vietnam and in China: A Comparative Study. Hanoi: The Gioi Publishers.
Xinping, Guan. 2000. Chinas Social Policy: Reform and Development in the Context of Marketization and Globalization, Social Policy & Administration 34(1): 115-130.
Dr. Ulaş Başar Gezgin
Evrensel'i Takip Et