29 Eylül 2008 00:00

Bayrama parasız girecekler


İzmir’in park ve bahçelerinde çalışan 1200 dolayındaki taşeron işçiden, Kürşat Turizm Limitet Şirketi’ne bağlı olarak çalışan 600 işçi, bayrama parasız girecek.
Taşeron sistemin dayatması nedeniyle İzmir’in park ve bahçelerinde sendikalı çalışan işçi neredeyse kalmamış durumda.
Konak, Alsancak gibi bölgelerdeki park-bahçelerde çalışan işçiler, 630 YTL dolayındaki ücretlerini iki ayda bir ancak alabiliyor. İşçiler, ücretlerinin ne zaman ellerine geçeceğini bilmeden iki ay boyunca bakkala, esnafa, arkadaşlarına borçlanıyor. Ödemeleri yapıldığında ise borçlarını kapatıyor ve yine parasız kalıyorlar.
Yol ve yemek hakları bulunmayan işçiler, işe gidip gelebilmek için yol paralarını ya arkadaşlarından alıyor, (ki çoğu zaman onlarda da bulunmuyor) ya da yürüyerek işe gidip gelmek zorunda kalıyorlar.
20 Nisan’da işe başlayan ve üç ayda üç ayrı şirket değiştirdikleri için sigortaları düzenli yatmayan işçilerin, vergi iadesi yerine almaları gereken asgari geçim indeksleri de tam olarak hesaplanmıyor ve kayba uğruyorlar.
İzmir’in parklarında çalışan işçilerin evrakları, şirketin merkezinin Gaziantep’te olması sebebiyle bu şehre gidip geliyor. 600 tane işçinin her türlü işi, şirketin Üçkuyular’da bulunan küçük bürosunda çalışan iki kişi tarafından yürütülüyor.
İşin diğer bir yanı ise bu koşullarda çalışan işçilerin böyle bir işe de ancak referanslarla sahip olabilmiş olması.
İşçiler, taşeron sisteminin şirket sahiplerinden başka herkese zarar verdiğini belirterek kaldırılmasını istiyorlar.
İşe gelecek paraları yok
Yıllarca deri sektöründe çalıştıktan sonra emekli olan Hasan Üzer, aldığı 600 YTL emekli maaşının okula giden çocuğunun masraflarına, harçlığına, yemesine-içmesine ancak yettiğini belirterek, “Emekli olduğum halde çalışmak zorundayım” diyor. Üzer, “İhaleyi uzatma durumu var, diyorlar seçimden dolayı. Bu da demektir ki bir seneden fazla sömürüleceğiz aynı şekilde. Taşeron yiyeceğine belediye bünyesine alsın. Niye bu kadar insanın hakkını bir kişi sömürüyor” diye soruyor.
Şevket Akgün de, maaşlarda hep aksama olduğunu dile getirerek, “On gün sigortam gösterildi, on gün gösterilmedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlıyız. Evraklarımız Gaziantep’e gidip geliyor. Böyle saçmalık olur mu? Taşeron sistemi ile üç kişi zengin oluyor, 600 kişi fakir” diyor. Akgün, bir tane sigaraya bile muhtaç durumda kaldıklarını sözlerine ekliyor.
Bir başka işçi Kemal Köroğlu da, “Ay sonu, bayram gelmiş kimsenin cebinde para yok. Bizi çalıştıranlar 50 günde bir para veriyorlar. Bu da 600 YTL, bu insanlar işe nasıl gidip geliyor, bunu düşünmüyorlar” diyor.
Birol Tengir, cebinde parası olmadığı için bir keresinde işten Buca’daki evine 2.5 saatte yürüyerek gittiğini anlatıyor. Tengir şunları söylüyor: “Paralarımız geç verildiği için daha çok borçlanıyoruz. Bakkala, esnafa rica minnet ettiğimiz zaman idare ediyor ama, bir İZSU, TEDAŞ, banka seni idare etmiyor. Faturayı ödeyemediğim için elektriğim, suyum kesiliyor. Bayram geliyor, maaşlar da verilmeyecekmiş galiba. Benim bir yaşında çocuğum var, nasıl mama alacağım?..”
Çocuğuna mama alamadı
Bunun üzerine belediyenin kendi şirketi İZELMAN’da çalışan ve sendikalı olan Yavuz Aras Birol Tengir’le yaşadığı bir olayı anlatıyor: “Arkadaş benden üç buçuk YTL istedi. Ben de verdim. ‘Galiba yemek yiyecek’ diye düşündüm. Ne yapacağını sormadım. Sonra aklıma geldi, sordum bir arkadaşa. Dedi ki, ‘Çocuğuna mama alacak’. Üç buçuk YTL’yi geri aldım. 20 YTL verdim. Bizim buradaki yaşantımız bu. Bir babanın çocuğuna mama alamamasından daha kötü bir şey olabilir mi? Burada yine işçiler birbirine destek olmaya çalışıyor. Ama kimsenin cebinde parası yok ki.”
İşçiler, belediyelerin taşerona verdikleri paraları işçiye vermeleri gerektiğini söylüyorlar. Taşeron çalıştırmanın bir devlet politikası olduğunu bildiklerini ifade eden işçiler, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, 1 Mayıs alanında ve başka yerlerde ifade ettiği, “Ben taşeronu bitireceğim, benim için sorundur, bana doğru gelmiyor” sözlerini hatırlatarak, bu konuda adım atmasını istiyorlar. (İzmir/EVRENSEL)
Emine Uyar

Evrensel'i Takip Et