Devlet 4 bin köylüyü evsiz bıraktı
Çine’nin Karakollar, Kahraman, Evciler, Çaltı, Yağcılar, Kuruköy, Yolboyu köylerinde iptal edilen tapuların bulunduğu yerlerin 1952 yılında mera olarak tespiti yapılmış ve tapuya da mera ya da harman yeri olarak kaydedilmiş. 1988-1991 yıllarında ise 2981 Sayılı Yasa uygulanarak bu alanlar parsellenmiş ve il özel idaresi adına tescili yapılmış. Ancak 2009 yılının sonlarında Hazine, tapu iptal davası açarak meraların 2981 Sayılı Yasa kapsamına girmediğini, bu nedenle yapılan satışların yolsuz tescil olduğunu, yasanın bu köylere yanlışlıkla uygulandığını iddia etmiş. Çine Asliye Hukuk Mahkemesi de yaklaşık 800 tapunun iptaline karar vermiştir. Bu karar bilirkişilerin tapuların bulunduğu alanların mera vasfının olmadığını, meraya dönüştürülmelerinin de mümkün olmadığını belirtmesine rağmen alınmış.
Yargıtay’ın kararı onaylaması üzerine ne yapacağını şaşıran köylüler şimdi bir araya gelerek mücadele etmeye hazırlanıyor.
KENDİ EVİNDE KİRACI OLACAK
Kahraman Köyünden Mehmet Akmeşe karara tepkili. “Devlet bizi 40-50 yıldır oturduğumuz evlerimizden mi çıkarıp atacak, bizi evlerimizden çıkarmasalar da bu evler artık bizim değil. Kendi evimizde kiracı mı olacağız, işgalci mi olacağız” diyen Akmeşe, tapuları önce muhtarlardan sonra il özel idaresinden aldıklarını dile getiriyor. “Bu tapular nasıl geçersiz olur, köylünün yarısı bu mahkeme kararlarını ‘devletin verdiği tapu geçersiz mi olurmuş’ diyerek temyiz dahi etmedi” diye yaşadıklarını anlatan Akmeşe. devlete güvenmenin karşılığını evsiz kalarak ödediklerini dile getirdi.
DAVUL ZURNAYLA KUTLAMIŞLAR
Karakollar Köyünden Ahmet Topuz evlerini 1950’li yıllarda muhtarlardan satın aldıklarını anlatıyor. 1980’li yılların sonunda ise tapuların verildiğini, ikinci kez evleri için para verdiklerini söyleyen Topuz, “Ama tapular verildi diye sevinçliydi, davullarla zurnalarla alındı tapular. Ben de bu kişilerden aldım. Birikmişimi, elimdekini bu eve verdim. Şimdi ise biz yanlışlık yaptık deyip tapular iptal ediliyor. Hakime söyledim bu nasıl hak bu nasıl adalet dedim. Senin diplomanı alsalar, evini alsalar ne dersin dedim; yerden göğe kadar haklısın amca ama benim yapabileceğim bir şey yok dedi” diye yaşadıklarına isyan ediyor.
“Mağduriyetimizin giderilmesi için yasa değişikliği gerekiyormuş, hakim öyle dedi” diyen Topuz, milletvekillerine sesleniyor: “Kendi maaşları için bir gecede yasa çıkarıyorlar ya, bir gece de bizim için çalışıversinler.”
‘EVLERİMİZİ ALIN TERİMİZLE ALDIK’
Biz bu evleri alın terimizle aldık, gece konmadık” diyen Kahraman Köyünden Yılmaz Karadana, “Tapularımızda mera yazıyor diye evsiz bırakılmışız. Hakim de gördü, bilirkişi de gördü buraların mera falan olmadığını, yerleşim alanı olduğunu. Devlet yanlışlık yapmış, meralar satılamazmış. Peki, bu bizim suçumuz mu” diyen tepkisini dile getiriyor. Gerçekte olan değil de kağıtta yazan mı önemli” diyen Karadana, mahkemenin, gerçeğe değil kağıtta yazana bakıp karar verdiğini ifade etti. (Aydın/EVRENSEL)
Çine Doğa-Der öncülüğünde Eğitim-Sen Çine şubesinde bir araya gelen Karakollar, Kahraman, Evciler köylüleri Tapu Mağduru Köylüler Platformu kurarak sorunlarına sahip çıkma ve mücadele etme kararı aldı. Çine Doğa-Der Başkan Yardımcısı Ahmet Uslu, köylülerin yaşam alanına sahip çıkması gerektiğine vurgu yaparak İbrahimkavağı köyündeki mücadelelerini anlattı. İbrahimkavağı’nda köylülerin yaşam alanlarına sahip çıktığını, muhtar başta olmak üzere bütün köyün birlik olduğunu, her şeye rağmen geri adım atmadıklarını ve mücadelelerini kazandıklarını söyleyen Uslu, Çine Doğa-Der olarak köylülere her türlü desteği vereceklerini ifade etti.
Toplantıda Çine Tapu Mağduru Köylüler Platformu kurulması kararı alındı. Evciler Köyünden Çetin Karataş, Karakollar Köyünden Ahmet Topuz, Kahraman Köyünden Mehmet Harmankaya, Yılmaz Karadana ve Mehmet Akmeşe Platform temsilcisi olarak seçilmesinin ardından Yolboyu ve Çaltı köylerine giderek kahve toplantıları yaptılar. Bu köylerde temsilcilerini seçerek platformda yer alıp haklarına sahip çıkacaklarını söylediler. Yolboyu Köyünden emekli öğretmen Suat Özder, emekli ikramiyesini, tüm parasını tapusu iptal edilen evine yatırdığını dile getirdi. Özder, “Devlet bize tapu verince, biz de evimizi damımızı yaptık, şimdi evsiz bırakıldık. Biz de hakkımıza sahip çıkacağız, ben de platformda yer alacağım” diye konuştu. Çaltı Köyü azalarından Mehmet Üsüntaş da “Bu meralar çok verimliymiş; mantar gibi evler çıkmış” diyerek uygulama tepki gösterdi. Usüntaş da platformda yer aldığını dile getirdi.
Platform, 21 Ocak Cumartesi günü saat 13.00’te, Çine Belediye Düğün Salonu’nda geniş halk toplantısı yapacak. Platform, Çinelileri, sendikaları, siyasi partileri, Aydın Milletvekillerini kendilerine destek olmaya çağırdı.
İDARE İSTERSE SORUN ÇÖZÜLÜR
İHD Aydın Şube Yöneticisi Avukat Hicran Danışman: Çine’nin Karakollar, Kahraman, Evciler, Çaltı, Yağcılar, Kuruköy, Yolboyu köylerinde iptal edilen tapuların bulunduğu yerlerin 1952 yılında mera olarak tespiti yapılmış ve tapuya da mera ya da harman yeri olarak kaydedilmiştir. 1988-1991 yıllarında ise 2981 sayılı yasa uygulanarak parsellenmiş ve il özel idaresi adına tescili yapılmıştır. Ancak 2009 yılının sonlarında hazine, tapu iptal davası açarak meraların 2981 sayılı yasa kapsamına girmediğini, bu nedenle yapılan satışların yolsuz tescil olduğunu, 2981 sayılı yasanın bu köylere yanlışlıkla uygulandığını söylemiş, Çine Asliye Hukuk Mahkemesi de yaklaşık sekiz yüz tapunun iptaline karar vermiştir. Mağduriyet de burada başlamıştır. Hukuk, toplum için vardır. Ancak burada hukuk köylüyü mağdur etmiştir. Nitekim bu dosyalarda bilirkişi, bu tapuların mera vasfının olmadığını, meraya dönüştürülmelerinin de mümkün olmadığını söylemiştir. Kaydında mera ya da harman yeri yazıyor olması dolayısıyla tapu iptalleri söz konusu olmuştur. Köylünün bir kısmı kararı temyiz etmemiş ve karar kesinleşmiştir. Yani bu kişilerin evleri artık hazinenindir. Temyiz edenler içinse Yargıtay tapu iptalini onamış, köylüye yükletilen yargılama masrafları yönünden kararı bozmuştur. Ancak hazine bu paraların tahsilatına başlamıştır. Köylü bu paraları yapılandırarak ödemektedir. Oysa bu davaların açılmasına neden olan köylü değildir, yerel mahkeme, devletin yanlışının bedelini köylüye yüklemiştir; Yargıtay bu hususu bozsa da bir kısım köylüden bu paraların bir kısmı tahsil edilmiştir bile. Bu aşamadan sonra köylünün bu masrafları ödememesi gerekir. Köylü hala inanamıyor tapusunun iptal olduğuna ve hala kanunlardan hukuktan medet umuyor. Köylü, taşınmazının bedelini talep edebilir ancak iptal davalarında taşınmazların bedeli çok düşük belirlenmiş. Buradan alacakları para bir ev almalarına yetmeyecek. Bununla birlikte köylüler çözümsüz değil; idarenin bu yerlerin mera vasfını kaldırması çözümün başlangıcı olabilir ve hukukun önünü açabilir. Yine çıkarılacak bir yasa da bu mağduriyeti giderebilir.
BİRLİK OLMALISINIZ
Abdurrahman Saran – Tüm Köy-Sen Aydın temsilcisi: Burada ciddi bir hak gaspı vardır. Her mücadelede iki yol vardır. Bu yollardan birisi hukuki mücadele, diğeriyse fiili mücadeledir. İkisi aynı anda devam etmelidir. Hukuki yolun açılması için köylünün sesini duyurması gerekir. Bizlerin daha çok fiili mücadeleyi yükseltmemiz gerekmektedir. Yapılması gereken köylünün sesini meşru yollarla, hukukun tanıdığı yollarla duyurmasıdır. Her şeyden önce köylünün birlik olması gerekir, ancak birlik olursanız kazanabilirsiniz. Talebiniz çok haklı, çok meşru. Kimse size haksızsınız diyemez. Biz de çağrınızla size destek olmaya hazırız. Sadece bizim değil, sendikaların, derneklerin, AKP’sinden CHP’sine bütün siyasi partilerin desteğini istemelisiniz. Halktan yana olan haklıdan yana olan zaten sizin yanınızda yer alır, size güç katar.
Evrensel'i Takip Et