14 Şubat 2009 00:00

‘Batmamak için batıracaksın’

Şerli Mahalle, Oyunhane tiyatro topluluğunun ilk oyunu. Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yazılan oyunun hem yazarı hem de yönetmeni Ebru Uluçınar’la, Oyunhane ve Şerli Mahalle hakkında konuştuk.

Paylaş

Şerli Mahalle, Oyunhane tiyatro topluluğunun ilk oyunu. Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yazılan oyunun hem yazarı hem de yönetmeni Ebru Uluçınar’la, Oyunhane ve Şerli Mahalle hakkında konuştuk.

Bildiğim kadarıyla sinema televizyon eğitimi aldınız. Hatta şu anda da yapımcı olarak çalışıyorsunuz. Tiyatro hayatınıza nasıl girdi?

Tiyatroya lisede başladım. Üniversitede okurken de Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nin tiyatro kursuna katıldım. Öğrenci, asistan, eğitmen derken 9 yıl tiyatro yaptım orada. Şu anda da Oyunhane’yle birlikte devam ediyorum tiyatroya.

Şerli Mahalle’nin yazılış hikayesini anlatır mısınız? İlginç bir çıkış noktası var oyunun...

Aslında gerçek bir hikayeye dayanıyor. Latin Amerika’da büyük şehirlerin etrafında “favela” denen, bizdeki gecekondu mahallelerine denk gelen yerleşim birimleri var. Ama tabii bizim gecekondularımızdan çok daha illegal yapılar bunlar. Uyuşturucunun, fuhuşun, silah ticaretinin merkezi olan yerler. Dönem dönem de devlet buraları nasıl temizleriz, bu insanları nasıl ıslah ederiz diye birtakım denemeler yapıyor. 2004 yılında Rio de Jenerio’nun vali yardımcısı bir öneriyle geliyor. “Artık buralar bizim ekonomimize, eğitimimize, ticaretimize zarar veriyor; sahillerimiz güvenli değil, otellerimize, alışveriş merkezlerimize turistler gelmiyor” diyor. Ve favelaların etrafını duvarla çevirmeye karar veriyor. Böylece burada yaşayanları istediği gibi kontrol edebilecek. Belediye başkanları karşı çıkıyor. Adalet bakanı işin içine giriyor. Bu olay Türkiye’de pek duyulmadı ama tüm dünyada sivil toplum örgütleri ayaklanıyor o zaman. Sonuç olarak duvar örülmüyor.
Şerli Mahalle’nin çıkış noktası da burası. Tıpkı bu favelalar gibi, tüm yaşayanların “kötü” olduğu; uyuşturucunun, silah ticaretinin, fuhuşun olduğu bir mahalle. Yine bir devlet var ve devlet çıkıp diyor ki “Biz bu mahalleye duvar örelim.” Ama biraz Türk işi bir siyasetle bu duvarı mahalle insanlarına ördürüyorlar. Bazı vaatlerle kandırarak ördürüyorlar tabii. Derken bu mahallenin dışından, mahallede kimsenin tanımadığı “yabancı” diye bir karakter geliyor Şerli Mahalle’ye; gelmek zorunda kalıyor daha doğrusu. Ve olayların içinde buluyor kendini. Bundan sonrası bir değişim dönüşüm meselesi. Halkın değişimi. Duvar örülecek mi örülmeyecek mi? Şerli Mahalle insanları ve yabancı bu olayların neresinde kalacak? Bir şeyler yaparken değişimi nasıl sağlayacaklar? Aslında bunun hikayesini anlatıyor Şerli Mahalle. Oyunhaneciler olarak üstünde durmak istediğimiz de şu; evet, bir tarafımız var ama bu insanlar tamamen kötü, bunlar da iyi demiyoruz. Biraz daha bilimsel yaklaşmak istiyoruz. Mahallelinin neden duvar örmek istediklerini ya da istemediklerini, gerçekten kötü olup olmadıklarını tartışırken bir taraftan da erkin ne amaçla duvar örmek istediğini, haklılığını ve haksızlığını tartışıyoruz aslında.

Geçtiğimiz yaz başladınız Şerli Mahalle’nin çalışmalarına ve Oyunhane ekibini kurdunuz. Bu ekipten bahseder misiniz biraz?

Şerli mahalle’yi Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde mezuniyet oyunu olarak hazırlamıştık. 40 kişilik bir kadro vardı o zaman. Sonra bu arkadaşlar mezun oldu ve tekrar oynamaya karar verdik. Dışarıda tiyatro yapmak zor tabii. O yüzden kadroyu küçülttük ve Oyunhane’yi kurduk.
Oyunhane ekibinin tamamı Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde 2 yıl tiyatro eğitimi aldı. Başka yerlerde de tiyatro eğitimi almış olanlar var aramızda. Profesyonel tiyatrolarda ışıkçı, kostümcü, oyuncu olarak çalışanlar var. Avukatlar, öğrenciler, öğretmenler, mühendisler, televizyoncular var ekipte. Herkes başka başka yaşamlardan geliyor Oyunhane’ye. Aslında gücünü de buradan alıyor Oyunhane.

İlk oyununuzu Aralık 2008’de oynadınız. Nasıl tepkiler aldınız?

Aslında oyunumuz seyircinin çok alışık olmadığı bir oyun. Çünkü 22 kişilik bir kadrosu var. Türkiye’de böyle büyük kadroyla pek oyun oynanmıyor. Onun dışında konunun genelde çok beğenildiğini duyuyoruz. Tabii beğenen de var beğenmeyen de var ama genel olarak ilginç olduğunu, sahneye koyma tekniğinin çok ilginç olduğunu söylüyor insanlar.

Yeni bir tiyatro grubu olarak Türkiye’de tiyatro yapmak ne kadar zor? Siz ne gibi zorluklar yaşadınız?

Türkiye’de tiyatro yapmak çok zor. Türkiye’de bu kadar kalabalık bir oyunu sahneye koymak daha da zor. Biz Oyunhaneciler olarak bu işten para kazanmıyoruz, hatta cebimizden para vererek oynuyoruz. Sahne kiraları çok pahalı. Prova yapacak mekan bulmak zor. Reklam yapmak çok zor ve tabii bunların hepsi para. Ekipteki herkes varını yoğunu buraya veriyor. Maddi anlamda çok zorlanıyoruz ama manevi anlamda içimiz çok rahat.

Şerli Mahalle’yi ne zaman izleyebiliriz?

15 Şubat Pazar günü saat 20.30’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde oynayacağız. Mart ayında Aksaray Su Gösteri Sanatları sahnesi’nde tekstil işçilerine oynayacağız, nisan ayında birkaç üniversitede oynamayı düşünüyoruz fakat henüz tarihleri belli değil. Hâlâ görüşmeleri devam eden festivaller var.

Oyunhane’nin bundan sonraki projeleri neler? Şerli Mahalle bittikten sonra nasıl devam edeceksiniz yolunuza?

Oyunhane ekibi olarak bizim hiyerarşik bir yapımız yok. Şu sadece yönetir şunlar sadece oynar diye düşünmüyoruz. Yazarlar, yönetmenler var aramızda. Şu an ekipten birkaç kişinin düşündüğü bazı projeler var. Bir reji ekibi kuracağız. Oyunculara ve teknik ekibe karar vereceğiz ve devam edeceğiz yolumuza. (KÜLTÜR SERVİSİ)
Bilgi için: (535) 777 72 60
ÖNCEKİ HABER

YOLCULAR İÇİN EL AYNASI

SONRAKİ HABER

Scolari: Chelsea'de aile havası yoktu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...