Majestelerinin mitingi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin muhalefeti, tahammülsüzlüğü seçim mitinglerinde de kendisini gösterdi. Seçim gezilerini ve açılışları bir arada yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün Sinop’taydı. Başbakan, Uğur Mumcu Parkı’nda taraftarlarına seslenirken KESK ve DİSK üyeleri alana alınmadı.
Kaledibi Aralığı’ndan meydana girmek isteyen KESK ve DİSK üyelerinin önü polis tarafından barikatlarla kesildi. KESK ve Genel-İş üyeleri alana girmekte ısrar edince polisin şiddetine maruz kaldılar. Pankart açmak isteyen Çevre Dostları Derneği Başkanı Hale Oğuz da polis tarafından yaka paça barikatın dışına çıkartıldı.
KESK ve DİSK üyeleri, “Demek ki Tayyip Erdoğan’a göre temiz toplum, muhaliflerin olmadığı, sadece şakşakçılardan oluşan bir toplum demekmiş” diyerek polisin tutumuna tepki gösterdiler.
Sinop Boyabat Tünelli Geçiş Yolu’nun açılışını yapmak üzere alandan hareket eden Başbakan, eylemcilerin bulunmadığı bir yoldan tören alanına geçti. Kaledibi Aralığı’nda Başbakan’ın geçmesini bekleyen DİSK ve KESK üyeleri, “Ne nükleer ne termik, rüzgar ve güneş bize yeter” yazılı pankartı açtılar; “Nükleere inat yaşasın hayat”, “Nükleer santral istemiyoruz”, “Termik santral istemiyoruz” sloganlarını atarak eylemlerini sürdürdüler.
‘ŞİMDİ BANA KÜFÜR ETTİRECEKSİNİZ’
Öte yandan Erdoğan, Sinop Uğur Mumcu Meydanı’nda partililere hitap ettikten sonra geldiği Hükümet Konağı önünde de bir görevliye çıkıştı. Sinop-Boyabat Tünelli Geçiş Yolu’nun hizmete açılması törenine katılan Erdoğan’ın konuşmasının sonunda yaptığı anonsun ardından bir görevli yanına yaklaştı ve bir uyarıda bulundu.
Başbakan’ın ağır sözler söylediği diyalog şöyle gelişti:
Erdoğan: Şimdi sizleri şuradaki megaboard’dan tünelin açılışına davet ediyorum. Hep birlikte burayı izleyeceğiz. Ve buradan göreceğiz.
Görevli: Bağlantı yok efendim.
Erdoğan: Nasıl yok ya?
Görevli: Tünelle bağlantı yok efendim.
Erdoğan: Niye, yok olur mu öyle şey ya? Şimdi küfür ettireceksiniz bana...
‘BUNLAR HALKIN DİLİYLE KONUŞAMAZ’
Erdoğan seçim çalışmaları kapsamında dün de Samsun’da partililere seslendi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Diyorlar ki Başbakan çok dolaşıyor. Ankara’da durmuyor. Bu enerjiyi nereden buluyor? Başbakan bu enerjiyi nereden buluyor, diye soruyorlar. Keşke şu Samsun’daki enerjiyi, aşkı, sevdayı görebilseler. Biz enerjimizi sizin hayır dualarınızdan alıyoruz.”
Bir gün önce Sinop’ta bir görevliye ‘Şimdi bana küfür ettireceksiniz’ diye çıkışan Erdoğan, dün Samsun’da muhalefeti ‘halkın diliyle konuşmamakla’ suçladı. Erdoğan, “Bunlar hiçbir zaman milletin diliyle konuşmadı konuşamazlar. Hiçbir zaman vatandaşlarıma aynı dille konuşamadılar. Bunlar sadece yandaş medyalarının diliyle konuştular” dedi. (Sinop-Samsun/EVRENSEL)

---

HALKIN DİLİYLE KONUŞAN BAŞBAKAN(!)


Başbakan Erdoğan’ın, iki yıl önce geldiği Mersin’de kendisine taleplerini iletmek isteyen bir çiftçiye yönelik olarak kullandığı sözler çok tepki görmüş ve ‘siyasette üslup’ tartışmalarına neden olmuştu. Erdoğan, kendisine, “Tarım bakanınızın Anayasa’yı ihlal ettiğini biliyor musunuz?” diyen çiftçi Mustafa Kemal Öncel’e önce; “Artistlik yapma, terbiyesizlik yapma” diye çıkışmıştı. Erdoğan, bunun üzerine “Canın sağ olsun. İki yıldır anamızı ağlattınız” diyerek sözlerini sürdüren çiftçiye, “Hadi ananı da al git” demişti.
Erdoğan’ın “veciz sözleri” bununla da sınırlı değil. “Bekara karı boşamak kolay” gibi sözleri de tartışılan Erdoğan, bu türden çıkışları nedeniyle yer yer psikiyatrist yorumlarıyla da medya gündeminde yer aldı. Erdoğan’ın üslubu nedeniyle aldığı eleştiriler, bugüne kadar sonuç alıcı olmadı.