22 Şubat 2009 06:00

Kayıplar için 204. buluşma


Kiminin oğlunu evinden aldılar, kiminin kardeşini duraktan kaçırdılar. Kendilerinden bir daha haber alınamayan, emniyet ve jandarmanın “bizde yok” dediği kayıplarının nerede olduğunu Galatasaray’da sordular. 1995’ten 1997’ye kadar her hafta Galatasaray Meydanı’nda kayıplarının fotoğraflarıyla oturan Cumartesi Anneleri, yeniden başladıkları eylemlerinin 4’üncü haftasında da, Ergenekon davasına kayıp dosyalarının dahil edilmesini istedi.
JİTEM’CİLER İTİRAF ETTİ
Dün Galatasaray’da yapılan 204’üncü oturma eyleminde, 16’ıncı ölüm yıldönümlerinde, Metin Can ve Hasan Kaya’nın ölümünün aydınlatılması istendi. Anneler, kayıp yakınları, kitle örgütü temsilcileri ve sanatçıların da katıldığı oturma eyleminde, basın açıklamasını Devlet Tiyatroları sanatçısı Seray Gözler yaptı. Gözler, JİTEM görevlileri Abdülkadir Aygan, ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ve ‘Hazrolu’ kod adlı Mesut Mehmetoğlu’nun itiraflarına dikkat çekti: “JİTEM elemanları, Metin Can ve Hasan Kaya’yı işkence ederek öldürdüğünü anlattı. Ancak bugüne kadar bilinen, faillere ulaşma ve yargılamalarını sağlama konusunda devlet hiçbir şey yapmadı.”
‘VAZGEÇİN!’
Yetkililere seslenen Gözler, “Suçluları, JİTEM’i korumaktan vazgeçin. Toplu mezarların, ölüm kuyularının sorumlularını korumaktan vazgeçin” dedi. Ergenekon davasında Bölge’de işlenen karanlık cinayetlerin de sorgulanmasını isteyen Gözler, “Kayıplarımızı geri istiyoruz. Her hafta başka bir dosyayı hatırlatmak için burada olacağız. Kayıplarımızı geri almak için sesimize sesinizi, gücümüze gücünüzü katın” diye konuştu.
ÖLÜM KUYULARI
Öte yandan barış ve demokrasi isteyenler, binlerce faili meçhul cinayetin aydınlatılması ve BOTAŞ ölüm kuyularının açılması için bugün buluşuyor. Türkiye Barış Meclisi oturma eylemi, Taksim Gezi Parkı’nda 12.30’da gerçekleştirilecek. (İstanbul/EVRENSEL)

TÜM TÜRKİYE KAYIPLAR İÇİN OTURDU
Çeşitli illerde yapılan, Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınlarına destek verilen eylemlerde, zamanla kayıpların unutulmaması için mücadele çağrısı yapıldı. Adana, Eskişehir, Diyarbakır, Ankara, İzmir, Mardin, Batman, Elazığ, Siirt, Bingöl, Muğla, Hatay, Gaziantep’te yapılan eylemlerle kayıplar unutulmadı.
Elazığ: Ölüm yıldönümlerinde Metin Can ve Hasan Kaya anıldı. Eylemde Can ve Kaya’nın, evlerinden alınıp 5 günlük işkencenin sonucunda ölü bulundukları belirtilirken, “Tüm kayıpların bulunması ve sorumluların cezalandırılması demokrasinin gereğidir” denildi. Can ve Kaya, bugün saat 13.00’te mezarları başında anılacak.
Adana: 5 Ocak Meydanı’nda bir araya gelen kayıp yakınları ve İHD üyeleri, gerçekleri ortaya çıkaracak bağımsız araştırma komisyonlarının kurulması istendi.
Eskişehir: İHD, EMEP, DTP ve çeşitli kitle örgütü temsilcileri, yakın tarihte yaşanan karanlık olay ve katliamların aydınlatılması için “Gelin hep birlikte oturalım” dedi. Eylemde, İstanbul’da ve Diyarbakır’da oturan kayıp yakınlarıyla ellerin birleşeceği belirtildi.

İŞKENCE SESLERİ AİLELERE DİNLETİLDİ
İHD Elazığ Şubesi Başkanı avukat Metin Can ve dernek üyesi doktor Hasan Kaya, 21 Şubat 1993’te öldürüldü. Kaya, gece saatlerinde evinden “acil hasta var” diye çağırıldı. Güvenliğinden endişe eden Kaya, hastanın yanına Can ile birlikte gitti. Ertesi sabah eve dönmediler. Durumu devlet yetkililerine bildiren aileleri ve dernek üyeleri, aynı yanıtı aldı: “Bizde yok, biz almadık”
Ayakkabıları bir gün sonra evlerinin yanında bulundu. Aileleri aranıp işkence sesleri dinletildi. Ankara’ya giden heyet, dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin’le görüştü. Devletin haberi olmadığını ileri sürdüğü kayıplar için Sezgin, “Endişe etmeyin bırakılacaklar” dedi. Üzerinde işkence izleri bulunan cansız bedenleri, 26 Şubat 1993’te Tunceli Dinar Köprüsü’nün altında bulundu. Can kaybedildiğinde eşi hamileydi, bebeğini onsuz büyüttü.
İç hukuk yollar tükendiğinde aileler, AİHM’e başvurdu. 2000’in Mart ayında AİHM’den çıkan kararla devlet yetkililerinin, ölümlerin sorumlusu olduğu kanıtlandı. Tıpkı diğer kayıp dosyalarında olduğu gibi.
Ceren Saran

Evrensel'i Takip Et