28 Şubat 2009 01:00

TBM, ‘Barış için, barış içinde bir seçim’ istedi


Türkiye Barış Meclisi (TBM)’nin Tutum Belgesi’ni, Mülkiyeliler Birliği’nde düzenledikleri basın toplantısında açıklayan Prof. Dr. Cengiz Güleç, medyanın ilgisizliğini eleştirdi.
Güleç, bu seçimlerin yerel olmasına karşın ülkede adeta genel seçim havasının hakim olduğunu, kampanyaların tüm “ilginç”liği ve yoğunluğu ile sürdüğünü söyledi. “Kamu bürokrasisinin farklı siyasi görüşlere karşı tarafsızlığı yeterince gözetmediği ve eşit bir yarışın gerçekleşmesine yönelik tutum sergilenmediği” eleştirisini getiren Güleç, “toplumu etnik, dinsel ve kültürel olarak tek biçimli gören, farklılıkları yok sayan, aksine milliyetçiliği, ırkçılığı, ayrımcılığı körükleyen” zihniyete dikkat çekti.
Kuruluş Bildirgelerinde de yer aldığı gibi ülkenin en temel ihtiyacının “barış” için çalışmak, yani “silahlı çatışmaların ivedilikle durdurularak, Kürt sorununun barışçıl çözümü, ayrımsız herkes için demokrasi, insan hakları ve sosyal adaletin tesisi” olduğunu belirten Güleç, bunun için;
“yurttaşlığı yeniden tanımlayan yeni bir anayasanın yapılması, Siyasi Partiler Yasası’nın değiştirilmesi, yüksek seçim barajının kaldırılması, yerinden yönetimin yolunun açılması, çok dilli resmi hizmet ve siyasi faaliyet serbestliğinin sağlanması, savaş, olağanüstü halve zorunlu göçün neden olduğu ekonomik, sosyal ve psikolojik yıkımların etkilerini giderecek önlemlerin alınması, bölgeye pozitif ayrımcılığı esas alan kalkınma plan ve projelerinin gerçekleştirilmesi” taleplerini sıraladı.
‘Artık yeter’
TBM olarak yerel seçimlerin, sözkonusu amaç ve taleplerin gerçekleştirilmesi ve ülkede barış, demokrasi ve sosyal adaletin tesisi için bir imkan olmasını istediklerini belirten Güleç, tüm yurttaşlara, “Artık yeter diyerek hep beraber bu ülke üzerinde oynanan oyunlara son verelim!” çağrısı yaptı. “Bu kez sandıkta irademizi barış, demokrasi, özgürlük, adalet, halkların kardeşliği ve eşit hak temelinde bir arada yaşamdan yana kullanalım” diyen Güleç, “Oyumuzu, kentlerimize sahip çıkmak için verelim!” dedi.
Toplumun çok kimlikli ve kültürlü yapısına uygun olarak çok dilli hizmeti ve pozitif ayrımcılığı gerçekleştirecek adayların desteklenmesini istediklerini belirten Güleç, “Irkçılığı, milliyetçiliği, ayrımcılığı, savaşı savunanlara, halklar arasına nefret tohumları ekenlere oy vermeyelim!” çağrısı yaptı. Güleç, “aksine cenazelerin kaldırılmadığı, ana dilini konuştuğu için hiç kimsenin linç edilmediği, düşünceleri, etnik kökeni veya inancı farklı olduğu için hiç kimsenin dışlanmadığı bir toplum ve kent yaratmak isteyenlere, demokratikleşme ve barışa katkı yapacak olanlara oy verelim” dedi.
‘Newroz taciz edilmesin’
Newroz’da “seçim güvenliği” gerekçesiyle bir müdahaleyi bekleyip beklemediklerine ilişkin bir soru üzerine Güleç, “Tabiî ki, bölgede Newroz kutlamaları her zaman ki gibi coşkuyla yaşanacaktır. Bunun önüne herhangi bir hukuki, yasal engel çıkarmak, anti-demokratik bir tavır olacaktır. Kişisel tahminim ise iktidar bir toplumsal uzlaşmaya ilişkin açılımları yapmaya devam edeceğini vaat ediyor. Bu tutumunda biraz sahicilik varsa özellikle bu Newroz kutlamalarında yerel seçim programları arasında ilişki kurması doğru olmaz. Güvenlik önlemleri alınabilir ancak Kürt halkının Newroz kutlamalarının taciz edilmemesini diliyoruz” diye konuştu.
Güleç, TBM olarak, seçimlere bir hafta kala, “seçimleri izleme” birimleri oluşturarak, “seçim öncesi havayı doğrudan gözlemek ve etkin müdahale etmek” istediklerini söyledi. ANKARA
Sultan Özer

Evrensel'i Takip Et