9 Mart 2009 01:00
İlişkileri yenileme hamlesi
ABDnin yeni Başkanı Barack Obamanın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clintonın ardından Ankara, nisan ayının ilk haftasında da Obamayı ağırlayacak. ABD yönetimi, yürüttüğü bu temaslarda Türkiyede devletin zirvesine, iki ülkenin ortak çıkarları üzerine önemli mesajlar verirken, Türkiye kamuoyunda da ABDye yönelik olumsuz havayı kırmaya yönelik sıcak mesajlar vermeyi ihmal etmiyor.
TÜRK KAHVESİ İLE SICAK MESAJLAR
ABDnin yeni Başkanı Barack Obamanın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchel, 25 Şubat 2009 tarihinde Ankarada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaklaşık 1 saat görüşmüş ve Ortadoğu konusunda Türkiyenin görüşlerine ve desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtmişti. Mitchel aynı gün, Başbakan Erdoğan tarafından da kabul edilmişti. Yaklaşık 45 dakika süren bu görüşmede Mitchel, Ortadoğudaki sorunların çözümünde Türkiyeyi önemli bir güç olarak gördüklerini dile getirdi.
Mitchelin ardından önceki gün Türkiyeye gelen ve devletin zirvesiyle görüşmeler yapan ABDnin yeni Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, gezisi sırasında adeta bir halkla ilişkiler faaliyeti yapmaya da özen gösterdi. Programda olmadığı halde Anıtkabiri ziyaret eden ve saygı duruşunda bulunan ABDnin yeni dışişleri bakanı, konuk olduğu televizyon programı aracılığıyla da Türkiye kamuoyuna sıcak mesajlar verdi. Kendisine Türk kahvesi de sunulan Clinton, Türkiyenin ılımlı İslam devleti değil, demokratik laik bir devlet olduğu gibi cümlelerle, ülkesinin Türkiyeyi ılımlı İslam açısından bir model olarak seçtiği yönündeki kaygıları gidermeye çalıştı.
TÜRKİYENİN OYNADIĞI ROL ARTIYOR
Clinton, önceki gün NTVde Haydi Gel Bizimle Ol programına katıldı ve özel bölüm, dün yeniden yayınlandı.
Clinton programda, Çiğdem Anadın, Bazı Amerikalı siyasetçilerin düşündüğü gibi Türkiye, Ilımlı İslam Cumhuriyeti kurulması yolunda mı ilerliyor, yoksa başka bir yolda mı sorusuna, şu yanıtı verdi: Bence Türkiye daha önce Sayın Başbakan ve dışişleri bakanınız ile görüştüğüm gibi, demokrasi, modernite, laiklik ve İslamın, hepsinin birden var olabildiğini gösteren, dünya için çok sıra dışı bir örnek. Dolayısıyla ben bu konuda sadece Türkiyenin geleceğine dair iyimser olmakla kalmıyorum, aynı zamanda ilişkilerimizin ortaklığımızın geleceğine dair de çok olumlu görüşlere sahibim. Bence Türkiyenin kalkınma, gelişme ve reform yolundaki kendini adamış çabaları önemli; küresel lider olarak oynadığı rol de artıyor.
Hillary Clinton, Müjde Arın ABD, dış ilişkilerini kadın yüzüyle mi yumuşatmaya çalışıyor? Sizden önceki kadın bakanlar sertlikleriyle erkekleri aratmadı biçimindeki sorusuna ise Bush döneminde gerilen ABD-Türkiye ilişkilerini yumuşatmaya çalışacaklarını ima eden şu mesajı verdi: Tüm dünyaya yeni idaremizle beraber, başkanımız Obama ile beraber, bir mesaj göndermeye çalışıyoruz. Verdiğimiz mesaj da şu: Biz tekrar ABDnin dostlarıyla beraber çalıştığını, Türkiye ve diğer dostlarıyla beraber çalıştığını görmek istiyoruz.
ANTİ-AMERİKANCILIK
Çiğdem Anadın, Dünyada yükselen anti-Amerikancılığı kırmak için ne yapacaksınız sorusuna Hillary Clintonın verdiği yanıt ise şöyle oldu: Özellikle savaşın ve çatışmaların insanlar üzerindeki etkisi, -ki kadınlar ve çocuklar benim özel ilgi alanım, kalbimde özel yeri olan alanlar. Altı haftadır dışişleri bakanıyım ve bu mevkii kullanarak değişiklik yaratmak istiyorum. Başkan Obamadan dolayı artık pek çok şeyi değiştirebileceğiz. Bundan önceki politikaları artık devam ettirmeyeceğiz. Başkan Obama Iraktan çıkacağımızı duyurdu zaten. Biz Irakı terk edip gideceğiz gibi değil. Fakat biz askeri güçlerimizi Iraktan çıkartacağız ve Iraklılar ile beraber çalışmaya devam edeceğiz. Aynen Türk hükümeti ve Türk halkına yardımcı olmak için çalıştığımız gibi, Türkiyedeki gibi gelişmiş ve gelişmekte olan bir demokrasiye sahip olabilmeleri için onlarla çalışmaya devam edeceğiz. STKlar ve hükümetlerle birlikte... (HABER MERKEZİ)
OBAMANIN ZİYARETİ NE ANLAMA GELİYOR
ABD Başkan Obama, nisan başında, Londradaki G-20 toplantısına, Strasbourgdaki NATO Zirvesine ve Pragda AB liderleri toplantısına katılacak; ardından da nisanın ilk haftasında Türkiyeye gelecek. Ziyarette, özellikle Afganistan, İsrail-Filistin ve İsrail-Suriye sorunu, Irak ve İran konuları ele alınacak. NTV Siyaset Danışmanı Ruşen Çakar, Obamanın Türkiyeye gelişinin anlamını NTVye değerlendirirken, Her halükarda ilişkilere olumlu katkıda bulunacak. Ermeni meselesi ve Filistin sorunu gibi çok çetin müzakerelerin de yaşanacağı bir ziyaret olacaktır. Avrupa turundan önce Türkiyeye gelmesi de çok anlamlı olur. Türkiyeye verilmiş önemli bir destek olur. Sembolik anlamları da yüksek olacak bir gezi olur. Çok olağanüstü bir gelişme ve haber. Bütün tarafların lehine olacak bir ziyaret dedi.
TÜRKİYEYİ YENİDEN KAZANMA GİRİŞİMİ
Milliyet Yazarı Semih İdiz ise şu değerlendirmelerde bulundu: Türk-ABD ilişkileri yeni bir döneme giriyor. Bu 1 ay kritik bir dönem olacak, nisan ayında beklenen olumsuzluk (Ermeni meselesi) açısından dolaylı bir mesaj olabilir. Türk-ABD ilişkileri, ziyaretle birlikte yeni bir düzleme çıkıyor. Bush dönemindeki kara bulutların olduğu devir kapandı diyebiliriz. Türkiyeden sonraki olası duraklarının İsrail ve Mısır olacağını söylemek mantıklı. Suriye-ABD ilişkilerinde de bir gelişme beklenebilir. Önümüzdeki birkaç hafta ABD ve Türkiye eksenli olarak hareketli geçecek.
Emekli Büyükelçi İlter Türkmen, Bence Obamanın ziyareti Afganistan, Irak ve Ermenistan konularından daha önemli. ABD Dışişleri Bakanı Clintonın genel tutumu ve Başkan Obamanın geleceğini bildirmesi, yeni yönetimin Türkiyeyi yeniden kazanmak için giriştiği bir inisiyatiftir dedi.
Evrensel'i Takip Et