10 Mart 2009 01:00

GÜNCEL


Türkiye’de bugüne kadar yapılan bütün genel ve yerel seçimler adil yapılmamıştır. Her zaman iktidar partisi, hükümet olanaklarını partisinin seçim kampanyasında kullanmıştır ama AKP’nin bugünlerde yaptığı kadarını belki son elli yıl içinde yapan parti olmamıştır.
Bütün hükümet üyeleri seçim çalışmalarına devlet olanakları ile katılıyor. Bazı vali ve kaymakamlar AKP’nin seçim sorumlularından biri gibi hareket ediyor.
Tunceli Valisi’nin yaptığı seçimler tarihine geçti. Halkın oylarını almak için; buzdolabı, çamaşır makinesi, koltuk takımı, yatak vb. dağıtmak daha önceki hiçbir parti ve iktidar partisine nasip olmamıştı.
Diyarbakır’da ise farklı gelişmeler söz konusu. 8 Mart günü Diyarbakır’ın miting meydanı sayılan İstasyon Meydanı’nda bir mevlüt yapılmış. Mevlüt yapanlar günler öncesi bu meydanı almak için valiliğe müracaatta bulunmuş. Böylece Diyarbakır’da 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nün DTP ve demokratik kuruluşlar tarafından görkemli bir şekilde kutlanmasının önlenmesi hedeflenmiş. Ve 7 Mart Günü yapılan (8 Mart mitinginden daha kalabalık bir kitle toplayarak, Diyarbakır’da AKP’nin DTP’den daha güçlü olduğu imajı yaratılmaya çalışılmış.
Bazı gazeteler Mevlüt Mitingi’nde 35, bazıları ise 80 bin kişinin bulunduğunu yazıyor.
Sayı önemli elbette ama daha önemli hususlar var Mevlüt Mitingi ile ilgili. Mitingi izleyenler ve bazı gazeteler, Mevlüt Mitingi’nde çok sayıda Hizbullahçı olduğunu iddia ediyor. Ve Hizbullahı çağrıştırmak için Lübnan Hizbullahı’nın lideri Nasrallah’ın posterlerinin mitingde açıldığını belirtiyor.
Bu iddialar doğruysa, AKP Diyarbakır’da seçim almak için çok tehlikeli işlere bulaşmış denebilir.
Daha önce de siyasi iktidarlar tarafından Hizbullah PKK’ye karşı kullanılmıştı. Bunun sonuçlarını herkes biliyor. Domuzbağı ile öldürülmüş insanlar, mezarlık evler, satır ve enseye sıkılan kurşunlarla işlenen cinayetler vs. vs.
Burjuva basın, AKP’nin tehditleri karşısında susmuş. AKP’ye en muhalif görünen gazete ve TV’ler dahi bu partinin seçim yasalarını ihlal etmesini eleştirmiyor ya da yarım ağızla eleştirir gibi yapıyor. Sabah akşam laiklik türküsü söyleyenler AKP’nin doğuda dini seçim almak için nasıl kullandığı konusunda tek kelime etmiyor.
Mevlüt okumak için miting düzenlenmesi dahi eleştirilmiyor. Diyarbakır Valisi, savcıları Mevlüt Mitingi’ni yasalara nasıl uygun gördüler anlamak zor.
Böylesine bir adaletsiz seçimde dahi AKP’nin halinin beklediği kadar iç açıcı olmaması ise gelecekle ilgili umutları güçlendiriyor.
KAMİL TEKİN SÜREK

Evrensel'i Takip Et