25 Mart 2009 00:00

Topbaş kaçıyor

CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş’ın, gündeme getirdiği yolsuzluk dosyalarına yanıt vermekten kaçtığını dile getirdi.

Paylaş

CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş’ın, gündeme getirdiği yolsuzluk dosyalarına yanıt vermekten kaçtığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle görevden alınan CHP’li Orhanlı belediye başkanı ile ilgili sorumuza ise “İktidar soruşturma açtı da biz engel mi olduk?” yanıtını verdi.

Sizce İstanbul’un en büyük sorunları nedir? Ve bu sorunların çözümleri için İstanbullulara sunduğunuz projeler neler?
İstanbul’un temel sorunu ulaşım, ikincisi ise kent yoksulluğu. Bir başka sorun da depreme hazırlık yapmak zorunda olması. Bir depremin geleceğini herkes söylüyor ama kimse çözüm üretmiyor. İstanbul’un ulaşım sorununun çözülmesi için metro kaçınılmaz. Yüz yıldır metroyu konuşuyoruz, geldiğimiz nokta 12.5 km metro. Biz 5 yılda 80 km metro yapmayı taahhüt ediyoruz. Aynı zamanda 80 km metro ile beraber sağlıklı bir otopark sistemi de oluşturmayı düşünüyoruz. Binlerce insan yatağa aç giriyor. Bunun önlenebilmesi için sosyal devlette yapılması gereken bir yöntemi izleyeceğiz. Yoksul ailede kadının hesabına her ay düzenli olarak 600 TL para yatıracağız. Yoksulluğu toplumda teşhir edilmeden bankadan bu parasını çekecek. Şiddet gören kadınlar için sığınma evleri yapılacak 39 ilçede. Engellilerin önündeki engeller kaldırılacak. Engellilerin tamamı üreten durumuna gelecek. Zihinsel engelliler için 3 ayrı merkez kuracağız. ‘Her ailede bir sigortalı’ diye bir projemiz var. Eğer belediyeden bir işçi ayrılırsa veya herhangi bir yerde istihdam alanı yaratılırsa, ailesinde sigortalı olmayan, açlık sınırı altında yaşayan bireylere sigorta olanağı sağlayan iş yaratacağız.

İstanbul’un kültürel ve tarihsel önemi konusunda çalışmalarınız var mı?
İstanbul’u dünya kültür mirasına uygun bir kültür başkenti yapacağız. 700 yıllık bir tersanemiz var, Haliç’te duruyor, kimsenin haberi dahi yok. İstanbul’un kültürünü dünyaya tanıtmamız lazım. Beykoz ile ilgili projelerimiz var. Cam el sanatlarında Beykoz’u bir dünya el sanatları markası yapacağız. Kültür merkezleri yapacağız. Herkesin gelip uluslararası konferansları İstanbul’da yapabileceği mekanlar yaratacağız. Turist sayısını 5 milyondan 20 milyona çıkaracağız. Bunu yaptığımız zaman İstanbul’da açlık ve yoksulluk kalmayacak. İstanbul gerçek anlamda bir dünya markası olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesi açısından dünyanın en önemli kentleriyle yarışıyor. Bu kadar büyük bütçeye sahip İstanbul’un buna uygun yönetildiğini düşünüyor musunuz?
İstanbul’un 10 milyar dolarlık bütçesi var. Son 15 yılda İstanbul’a harcanan para 150 milyar dolar. Hangi sorun çözüldü bu parayla? Deniyor ki Kadir Topbaş iş yapıyor. Hangi işi yaptı? Metrobüs yapıldı, tercihli yol 1980’li yıllarda zaten vardı, sadece otobüsleri yığdı. Bana sorarsanız ne yapmanız gerekirdi? Monoray. Çok daha fazla insanı, çok daha ucuza taşırdık, hava kirliliği olmazdı. Otobüsler 5 yıl sonra eskiyor, yenilerini alacaksınız. Çevre kirliliği yaratıyor, tekerlekleri var, daha az yolcu taşıyor. Ama niçin bu tercih edildi? Yandaşlara kaynak aktarmak için. TÜİK’e göre Türkiye’de açlık sınırının altında yaşayan kişi sayısı 531 bin. Varsayalım ki bu 600 bin olsun, bunların yüzde 20’si İstanbul’da yaşıyor. Bir ailenin 4 kişiden oluştuğunu kabul edelim. 600 TL verdiğiniz zaman rahatlıkla finanse edebiliyorsunuz. Yani sosyal belediyeciliği, sosyal devletin bulduğu yöntemi uygulayacağız. İstanbul’un bütün hesapları ilk 3 ay içinde şeffaf olacak. İstanbul’da kim, hangi şirket, hangi ihaleyi aldı? Bunu bütün İstanbullular bilecek. 23 şirketin bilançolarını, gelir giderlerini, yönetim kurulu üyelerini ve kaç lira aylık aldıklarını da...

Yolsuzluk iddialarına ilişkin açıklamalarda bulunuyorsunuz. Bu belgeler nasıl elinize geçiyor?
Bu ülkede namuslu bürokratlar ve iş adamları var. Biz önce bu belgeleri araştırıyoruz, gerçekten doğru mu değil mi diye. Doğruluğuna emin olduktan sonra da kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bakın son asfalt olayında, kim Serdar Kepenek, eğitimi nedir, TC vatandaşı olmayan biri İSFALT’a danışmanlık hizmetini nasıl verir? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan izin alındı mı? Hayır. Çalışanların sigorta primleri, vergileri yatırıldı mı? Hayır. 4 milyon avroyu, 3.8 trilyonu nereden ödüyoruz? İstanbulluların cebinden ödüyoruz. Bunun hesabını Sayın Kadir Topbaş vermeyecek mi? Topbaş bu sorulara cevap vermek istemiyor. Kaçıyor. İstanbul, rantın ve yolsuzluğun başkenti şu anda.

CHP’li Orhanlı Belediye Başkanı Cemil Ekşi ‘yolsuzluk’ nedeniyle görevden alındı. Bu dönem de partinizin Tuzla belediye başkan adayı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben muhalefet partisindeyim. Yolsuzlukları soruşturma gücümüz yok bizim, yetkimiz de yok zaten. Bunu yapacak olan iktidar ve yargı. İktidar soruşturma açtı da biz engel mi olduk?

Seçim propagandanızda ‘dürüstlük’ kavramı önemli bir yer tutuyor. Dürüstlük, Büyükşehir belediye başkanı olmak için yeterli bir kriter mi?
Dürüstlüğün kararlılıkla desteklenmesi gerekir. Kaynakların verimli kullanılması ile desteklenmesi gerekir. Dürüstlüğün aynı zamanda icraat olması lazım. Dürüstlük, 10 milyon dolarlık kaynağın İstanbul için harcanması demektir. Dürüstlük, bir insan bir yerde aç yatağa giriyorsa, o soruna kilitlenmek ve çözmek demektir.

Bütün rakipleriniz mitinglerde söz aldı, ancak geçtiğimiz pazar günü yapılan İstanbul mitinginde siz konuşmadınız. Bunun nedeni nedir?
Bu CHP’nin formatı. Bu tür mitinglerde sadece genel başkan konuşuyor. Örneğin Ankara’da Murat Karayalçın da konuşmadı. Keza diğer illerde de uygulamamız öyle...

RANTI İSTANBULLU BÖLÜŞECEK

Kentsel Dönüşüm Projesi, İstanbul’un büyük bir sorunu. Bu sorunu nasıl çözeceksiniz?
AKP ile bizim dönüşüm mantığımız birbirinden çok farklı. AKP, belli alanlardaki yerleri önce kamulaştırıyor ya da kişileri zorla oradan çıkartıyor. Onlara kentin dışında, yaşadıkları mahallenin çok uzağında, 80 metrekarelik alanlarda yaşayacaksınız diyor. Biz ‘İstanbul’un rantı İstanbullulara aittir’ diyoruz.
Ada bazında özel bir imar planı yapacağız, kat yüksekliği vereceğiz. Müteahhit gelecek, orada çalışan ve yaşayanlarla oturup sözleşme yapacaklar. Yeni binalar yapacaklar. Kendileri anlaşacaklar. Ama imar planı belediyenin öngördüğü koşullarda olacak. Böylece, İstanbul’un rantını İstanbullu bölüşebilecek.
Duygu Söylemez
ÖNCEKİ HABER

Bizleri yoksullaştıranları sandıklara gömelim

SONRAKİ HABER

BAŞYAZI

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...