28 Mart 2009 00:00

KUŞATILAN ÇEVREMİZ

Bir günlük beylik, beyliktir derler; ne mutlu ona ki, yarın Aysun Kayacı ablasıyla bir olacak dağdaki çoban... Öylesine önemli bir şahsiyetle sandık başında eş değer tutulması, çobanın sosyal konumunu ne kadar değiştirir bilemeyiz ama en azından yürüyüşünün değişmeyeceği, manken gibi yürüyemeyeceği kesindir. Dağdaki çoban da kentteki Roman da bizimle yürüyecek, bizim gibi yürüyecek.

Paylaş

Bir günlük beylik, beyliktir derler; ne mutlu ona ki, yarın Aysun Kayacı ablasıyla bir olacak dağdaki çoban... Öylesine önemli bir şahsiyetle sandık başında eş değer tutulması, çobanın sosyal konumunu ne kadar değiştirir bilemeyiz ama en azından yürüyüşünün değişmeyeceği, manken gibi yürüyemeyeceği kesindir. Dağdaki çoban da kentteki Roman da bizimle yürüyecek, bizim gibi yürüyecek.
Adayların iletişim kutumuza gönderdiği mesajlara ve dağıtılan tanıtım broşürlerine şöyle bir göz atıldığında, birçok belediye başkan adayının ne kadar donanımsız ve kentinden habersiz olduğu rahatlıkla anlaşılıyor. Tümünün amacı, dev su oyun parkları, Disneyland gibi fiyakalı projeleri gerçekleştirmek; hepsi böyle hedeflere kilitlenmiş durumda. Hazine’den yardım alan kocaman partilerin babayiğit adayları takmışlar kafalarını Disneyland’a; altyapıyı, ulaşımı falan düşünen yok. Adayların tümünün mühendis-mimar olmasını elbette beklemiyoruz ama o hedefe yürürken biraz da uzman görüşü almaları gerekiyor. Daha adayken paylaşmayı reddedenlerin seçildikten sonra neler yapacağını düşünmek ise bizim uykumuzu kaçırıyor.
Çalıştığım bir kentte birkaç kez belediye meclisi toplantılarını izlemiştim; o toplantılarda görüşülen her maddenin, iktidarı ile muhalefeti ile önceden kurgulanarak ayarlandığı öylesine açıktı ki, o kadar üyenin bulunduğu yerde en ufak bir itiraz duyulmuyor, kararlar tereyağından kıl çeker gibi alınıyordu. Seçim öncesi belediyelerin son meclis toplantılarında giderayak yüzlerce imar kararının bir seferde alınması, bunun başka bir örneğidir. Yerel yönetimlerde gözümüzün önünde bir oyun oynanıyor; bu oyunu yazan da kendileri, oynayan da kendileri. Yarın yapılacak seçimlerde bu oyunun bozulacağını düşlemeyelim, yarın sadece o oyunun aktörleri değişecek ve oyun devam edecek.
Bizim ve çocuklarımızın o günlere yetişeceğini hiç sanmıyorum ama en azından torunlarımız çağdaş kentlerde, veya yılın büyük bir bölümünde yolları kardan kapanmayan köylerde yaşayabilmelidir. Çağdaş yerel yönetim anlayışı bireyi esas alır, patron yerelde yaşayan bireydir ve herkes patrona hizmet eder. Kentler, köyler, meralar, her şey birey etrafında kurgulanır. Sosyalizmin yerleşim, kentleşme ve yapılaşma politikası, bu politikanın tarihi başarısı hâlâ bize yol gösteriyor ve ışık tutuyor. Önemli olan, bu ışığın nereden geldiğini ve yansımalarını görebilmektir. Yerel seçim adayları yurtdışında Disneyland’ı gezeceklerine, sosyalizmin kentlerini veya en azından Moskova metrosunu görselerdi, belki hedefleri farklı olurdu. Sosyalizmin on yıllar önce yüzlerce kilometreye yaydığı Moskova metrosu ile daha yeni 13 kilometreye ulaşan İstanbul metrosu arasındaki farkı anlasalar, belki o broşürler yeniden basılacaktı ama olmadı. Geçenlerde bir bakanımız, sosyalist olsaydık plazma TV ve iPhone sahibi olamayacağımızı buyurdu; koskoca bakan, elbette haklıdır. Sosyalizmin vermedikleri onun olsun, biz sosyalizmin halka verdiklerini istiyoruz, fazla da bir şey istemiyoruz. Biz musluğumuzdan su akmasını, o suyu rahatlıkla içebilmeyi, kentin ortasında geniş ve araç trafiğine kapalı meydanları, metro ile bütünleşmiş muhteşem ulaşım altyapısını, Gorki Parkı gibi parkları, kentin her noktasına yayılı ısıtma, elektrik, soğuk ve sıcak su sistemini kullanmayı, ücretsiz kreşleri, tedavi merkezlerini, engellilerin haklarını, yani bu gibi temel haklarımızı istiyoruz; sosyalizm bunların tümünü başarmıştır.
Şimdi bir tarafta seçim var, diğer tarafta seçim yasakları var, o yüzden bayramlık ağzımı açamıyorum ama Aysun Kayacı anlayamazsa bile dağdaki çobanlar anlamıştır yarın ne yapacağını; yazmaya gerek yok, zaten yer de yok!
ERTUĞRUL ÜNLÜTÜRK
ÖNCEKİ HABER

‘İzmir’ olarak yola devam

SONRAKİ HABER

Koruma altındaki binaları yıkıyorlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...