‘İzmir’ olarak yola devam

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bir anlamda bir dizi beklenmedik olayın ardından kendini Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda buldu. 2004 yerel seçimlerinde Bornova Belediye Başkanı olan Kocaoğlu, seçimlerden kısa bir süre sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın kalp krizinden ölümünün hemen ardından başlayan “Büyükşehir Başkanı kim olacak?” tartışmalarının ardından, Belediye Meclisi’nin oybirliği ile Başkanlık koltuğuna oturdu.
Böylesi bir sürecin ardından yaptığı 5 yıllık belediye başkanlığı ile ilgili sorulara “Akşamları başımı yastığa huzur içinde koyuyorum” diye yanıt veren Kocaoğlu, yeniden seçildiği taktirde “daha yaşanılası bir İzmir” sözü veriyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu çalışmaları, geleceğe dönük planları ve seçim süreci ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

İş başında olduğunuz dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz? Artıları eksileri ile nasıl bir dönem yaşadınız?
Bir özeleştiri mantığı içinde geride bıraktığım 5 yılımı değerlendirdiğimde, gönlümün rahat olduğunu söylemeliyim. Akşamları başımı yastığa huzur içinde koyuyorum. Doğru bildiğimi söyledim, doğru bildiğimi yaptım. Benim bu duruşumu İzmirli hemşehrilerim de benimsedi. Her zaman genelin çıkarına uygun çalıştım, kamunun parasını titizlikle harcadım. Şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, rahmetli Piriştina’nın seçim bildirgesinde yer verdiği projelerin çok daha ötesine geçtik.

İzmir’in çözüm bekleyen en önemli sorunları neler ve iş başında olduğunuz süre içerisinde bu sorunlarla ilgili ne gibi bir çalışma yürüttünüz?
Büyükşehir Belediye Yasası ile 21 yeni ilçe ve 37 belde belediyemiz bize bağlandı. Merkezi kentin sorunlarının yanı sıra, bu her bir yerleşimin de kendine özgü sorunları bize devredilmiş oldu. Yeni bağlanan ilçe ve beldelerin çoğunun su sorununu çözdük, derelerini ıslah ettik, asbestli içme suyu borularını değiştirdik, suyu-yolu olmayan köylere su ve yol götürdük, ova yollarını asfaltladık, organik tarımın geliştirilmesi projesini yaşama geçirdik. 12 adet biyolojik atık su arıtma tesisi ile yeni yerleşimlerin evsel atık sorununu çözüyoruz. Kent içi toplu ulaşımda çağdaş ulaşım sistemi metro projelerine ağırlık verdik. Kadifekale’nin restorasyonu, Roma Antik Tiyatrosu’nun gün yüzüne çıkarılması için projeler hazırladık. Sosyal desteklerle İzmirlilerin hep yanıbaşında olmaya çalıştık.
Yeniden seçildiğiniz takdirde İzmirlilere nasıl bir İzmir vaat ediyorsunuz ?
Yeni dönemde önce yerelde kalkınma için çalışacak ve bu hedef doğrultusunda yeni projeleri kentin gündemine getireceğiz. Kentsel yenileme projeleri, yeni metro hatları, kentin kuzey ve güneyinde biri 25 diğeri 40 bin kişilik iki stadyum, Karşıyaka’da en az Adnan Saygun Sanat Merkezimiz niteliklerini taşıyan bir opera binası gibi projelerimiz var. “Yeşil İzmir’e yönelik ekolojik tarım, ekolojik köy, yeşil enerjinin kullanımı, yeşil evlerin kurulması gibi birbirinden değişik ve etkili uygulamalarımız olacak

Kentsel dönüşüm, Harmandalı Çöplüğü gibi bazı konularda sıkıntılar devam ediyor. Yeni dönemde seçilirseniz bu konularla ilgili politikalarınız ne olacak ?
Kentsel yenileme çalışmaları için Buca’da 58 milyon TL maliyetle 578 konut inşa ettik. Kadifekale heyelan bölgesinden sağlıksız konutlarda yaşayan vatandaşlarımızın taşınması için TOKİ ile işbirliği yaparak Uzundere’de 3080 konutun inşa edilmesini sağladık. TOKİ’den, bedelini ödeyerek satın aldığımız 2.688 konuttan 1100’üne Kadifekale Heyelan Bölgesi’nden taşınacak vatandaşlarımız yerleştirilecek. Kalan konutları da, diğer kentsel dönüşüm projelerinde kullanacağız.
Harmandalı Çöp Depolama Alanı’na gelince: Bu alanı çöp dökümüne kapatacağız. İzmir’e Eko park kuracağız. Burada, kuracağımız bir santral ile de enerji üreteceğiz. Ayrıca, devam ettiğimiz çevreci ve yerli enerji, jeotermalin kullanımını daha da yaygınlaştıracağız.

Bir açıklamanızda Büyükşehir Belediyesi’nde taşeron çalıştırmayı bitireceğinizi açıkladınız. Seçildiğiniz taktirde bununla ilgili yakın tarihte uygulamaya koymayı düşündüğünüz bir planınız var mı?
5 yıllık dönemimizde çalışanlarımıza karşı yaklaşımımız, tutumumuz ortada. Taşeron konusundaki tutumumuz da belli. İlke olarak belediyeden taşeron çalıştırmaya karşıyım. Eldeki olanaklar ölçüsünde bunun gereklerini de yapıyorum. Taşeron firmalarda çalışan 1.200 dolayında kişiyi kadrolarımıza dahil ettik. Biz, hem çalışanımıza sahip çıkıp mümkün olduğunca iyi bir yaşam standardı sunmaya çalışıyoruz hem de bunu yaparken tüm kente, kentliye hizmet götürmek, bu kentin sorunlarını çözmek zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Kaynaklarımızı da bu anlayış çerçevesinde kullanıyoruz.

Rakiplerinizin seçim çalışmalarını ve projelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin onlardan ayrıldığınız yönler neler?
Her siyasi parti ve adayı, kendi politik anlayışı, insan ve hayata bakışı çerçevesinde bir seçim çalışması yürüttü ve projeler sundu. Bazı arkadaşlarımızın pek projesini göremedik; bazılarının projeleri ise bize çok tanıdık geldi. Proje diye ortaya konan birçok çalışma, zaten Büyükşehir Belediyesi tarafından ya yürütülmekte ya da gerekli planlamaları yapılmış durumda idi. Bizim onlardan ayrıldığımız en temel yön ise insana bakış açımızdır.

Son olarak İzmir’de nasıl bir seçim süreci yaşandı sizce?
Diğer aday arkadaşlarımız ile İzmir’in demokratik hoşgörüsüne uygun bir seçim süreci yaşadık. İzmirlilerin verecekleri karar ile İzmir’in, kendine özgü yapısıyla “İzmir” olarak yoluna devam edeceğine inanıyorum.
Evrensel aracılığı ile de tüm hemşehrilerime bir kez daha en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (İzmir/EVRENSEL)
Özer Akdemir