5 Nisan 2010 01:00

OYUN DEĞİL DEMOKRASİ!


Meclis bu hafta kritik bir gündemi görüşecek. Türkiye’nin bir numaralı gündemi Meclis’te ele alınacak. Ancak tartışmalarda, gündem anayasanın nasıl demokratik hale getirileceği üzerine değil. AKP, paketi en azından referanduma bırakmak isterken, CHP ve MHP ise geçirmememin yollarını arıyor. İmzadan oylamaya, tek tek markaja almadan oyalamaya kadar ‘taktikler’ havada uçuşuyor. Oysa halk, oyun değil gerçek demokrasi istiyor.
TAKTİK SAVAŞI!
İktidar ve muhalefet arasında tartışmalara konu olan Anayasa Değişikliği Teklifi, bu hafta 7 Nisan Çarşamba günü TBMM Anayasa Komisyonu’nda ele alınmaya başlanacak. Teklifle ilgili görüşmelerin üç gün devam etmesi beklenirken, komisyon toplantısında özellikle CHP ve AKP arasında sert tartışmaların ve taktik savaşlarının yaşanması bekleniyor. CHP’nin komisyon toplantısına tüm milletvekilleriyle katılması ve çok sayıda önerge vermesi bekleniyor. AKP, komisyon aşamasının tamamlanmasının ardından ise teklifin 13-30 Nisan tarihleri arasında genel kurulda görüşülmesini planlıyor.
KİMİN İÇİN ANAYASA ?
Oysa tartışmaların ilk gününden bu yana sayfalarımızda görüşlerine yer verdiğimiz gençler, emekçiler ve işçiler, gerçekten demokratik bir anayasa talebini her defasında dile getiriyor. Bugün sayfalarımızı İstanbul’un önemli ilçelerinden Bağcılar emekçilerine ve Isparta’dan Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencilerine açtık. Paketin demokrasi getirmeyeceğini belirten yurttaşlar, AKP’nin değil halkın taleplerinin dikkate alındığı bir anayasa istiyor.
BİZ VAR MIYIZ?
Bağcılar İnönü Mahallesi’nde yaşayan emekçiler, “Anayasa değişikliğini gelip bize sorsunlar” deyip taleplerini sıralıyor.
“Yapılacak anayasa değişikliğini halkın çıkarına yapacaklarsa değiştirsinler” diyen Hasan Tuğcu ise “Anayasa paketinde işçiler ve çiftçiler için bir şey var mı” diye soruyor ve ekliyor: “1982 Anayasası’nı da kendileri için yaptılar, şimdikini de kendileri için yapıyorlar.”
Daha önce taşeronda işçi olarak çalışan Coşkun Tekay, çalışma saatlerinin uzun, maaşların çok düşük olduğunu belirterek, değişiklikle birlikte taşeronluğun da kaldırılması gerektiğini söyleyerek sözlerini bitiriyor.
DAHA FAZLA DEMOKRASİ
Yapılacak anayasa değişikliğinin, gelir dağılımını eşit bir şekilde belirlemesi gerektiğini söyleyen tekstilci Çetin Beyhan, “Anayasa değişikliğinde azınlık hakları korunmalı, düşünce ve ifade özgürlüğü getirilmeli” diyor.
Esnaf Metin Güneş, zihniyete vurgu yapıyor ve “Önce zihniyet değişmeli” diyor. Güneş, “Bu zihniyetle yapılırsa sonuç aynı olur” uyarısında bulunuyor. Ahmet Taşçı, “Tek parti iktidarının anayasası değil, hukukçuların hazırladığı demokratik bir anayasa gerek” diyor ve soruyor: “Paketi kimse tam anlamıyla bilmiyor, millet neye göre oy kullanacak?”
15 YILDIR SİGORTAM YOK
Atölye işçisi Müzeyyen Mumoğlu, “Ben bu anayasayı istemiyorum” dedikten sonra talebini sunuyor: “15 yıldır çalışıyorum ama sigortam yok. sigortasız çalışma yasaklanmalı.” Başka bir tekstil işçisi olan Ekrem Çetiner ise oluşturulan anayasa paketinin, halkın çıkarına göre değil hükümetin kendi çıkarına göre hazırlandığını söylüyor.
(İstanbul/EVRENSEL)

BARAJ KORKUSU!
YILLARDIR seçim barajının yüksek olduğu tartışılıyor. Birçok ülkede baraj bulunmuyor. Son anayasa değişikliği paketinde de bu tartışma yeniden gündeme geldi. Pek çok çevre barajın kaldırılmasını isterken, ‘makul’ bir seviyeye düşürülmesini talep edenler de var. Ancak AKP bu önerilere yanaşmıyor.
4 MİLYON OY
2011 seçimlerinde, seçmen sayısı 50 milyona ulaşacak. 2009 seçimlerinde 48 milyon seçmen vardı ama sandığa gitmeyenlerle geçersiz oylar düşüldükten sonra, yaklaşık 40 milyon oy kaldı. Bu da yüzde 10 barajının 4 milyon oy olduğunu gösterdi. Yeni seçimde de bir siyasi partinin TBMM’ye temsilci gönderebilmesi için en az 4 milyon 200 bin civarında oy alması gerekecek.
TEK MADDELİK DEĞİŞİKLİK
Baraja ilişkin hüküm, Anayasa’da yok. Milletvekili seçimi kanununun 33. maddesinde tek maddelik bir değişiklikle barajı indirmek mümkün… Bunun için de 138 milletvekilin “kabul” oyu yeterli.
5 OLURSA İKİ PARTİ GİRER
Ama baraj yüzde 5’e inerse, sınır 2 milyon oya düşecek. Bu da en az iki partinin daha TBMM’ye girmesi demek… BDP ile Saadet Partisi’nin oyları yüzde 5’in üzerinde seyrediyor. Demokrat Parti’nin de yüzde 5 barajını aşma ihtimali var.
Yüzde 5 oy alan bir parti, bugünkü seçim sistemiyle TBMM’ye en az 30 milletvekili ile gelecek. İl barajları da konulunca, BDP’nin en az 50 milletvekilli çıkaracağı hesaplanıyor. Bu da üç siyasi partinin daha, en az 110 milletvekilini bulması demek.
22 İLDEN VEKİL ÇIKAR
İşe AKP, bu nedenle seçim barajının düşürülmesine karşı çıkıyor. Son seçim sonuçlarına göre BDP 8 ilde birinci parti. 16 ilde yüzde 10, altı ilde de yüzde 5 barajını aşıyor. Ama Türkiye geneli oyları 2.5 milyon civarında bulunduğu için milletvekili çıkaramıyor. Baraj yüzde 5’e inerse, BDP; Adana, Manisa, Mersin dahil 22 ilden milletvekili çıkarabilir. Bu da Doğu ve Güneydoğu’da toplam 88 milletvekili olan iktidarın, birçok koltuğunu kaybetmesi demek.
Sadece BDP ve Saadet Partisi yüzde 5 barajını aşsa bile, bu iki parti iktidardan 60-70 milletvekili eksiltir. O zaman da AKP, oy oranını korusa dahi 276’yı bulup tek başına iktidar olamaz.
(ANKARA)
Erkan Seven - Erhan Batga

Evrensel'i Takip Et