17 Nisan 2010 00:00

Derince’de esnaf derinden dertli

SAYISI gün geçtikçe artan süper, hipermarketler zaten zor durumda olan küçük esnafın varlığını tehdit ediyor.

Paylaş

SAYISI gün geçtikçe artan süper, hipermarketler zaten zor durumda olan küçük esnafın varlığını tehdit ediyor. Bunlara kriz koşulları da eklenince esnafın hali daha da kötüleşiyor. Esnaflar, Başbakan’ın ‘Tabii ki bakkal amca devri kapandı’ sözü doğru çıkar çünkü esnaf kan ağlıyor” diyor.
Süleyman Demirkaya Yenikent’te temizlik malzemeleri satan bir esnaf. O da Yenikent’te ki diğer küçük esnaflar gibi büyük marketlerden dertli. Yaşamlarının krizle çekilmez hale geldiğini belirten Demirkaya “ kriz yüzünden insanlar zaten alış-veriş yapmıyordu. Bir deterjanı satmak için üçe bölüyorum. İnsanlar eskiden 100 TL temizlik maddelerine ayırıyorlarsa şimdi 25 TL bile ayıramıyorlar” diyor.
Yaşanan bu krizden en çok etkilenen kesimlerin başında küçük esnafın geldiğini vurgulayan Demirkaya şöyle sitem ediyor: “Üstüne bir de büyük marketler var, nasıl rekabet edelim biz onlarla. Biz 3 lira kazanıyoruz, onlar 10 lira... Ama stopaj vergisi ödemeye gelince ikimizden de aynı şeyi alınıyor, büyük marketin sattığı fiyata ben mal alamıyorum ki, ne yapmak lazım şimdi. Bunlar da yetmezmiş gibi Başbakan açıklama yapıyor küçük esnaf tabiî ki bitecek diye. Bize Başbakan bile sahip çıkmıyor”.
YEREL YÖNETİMLER ÇÖZÜM BULMALI
Teslim Bulut da Yenikent’te ki esnaflardan... Küçük bir bakkalı olan Bulut küçük esnafın problemlerinin saymakla bitmeyeceğini belirterek başlıyor söze. En temel problemlerinin yerleşim yerleri dışında olması gereken marketlerin mahalle içinde olması olduğunu, Yenikent’te sadece 6 tane büyük marketin bulunduğunu belirten Bulut şunları söylüyor: “Bim, Tansaş, Carrefour, Günkay, Adese Taşpa bizim bu marketlerle rekabet etmemiz mümkün mü? Bunları şehir dışına çıkaracak olacaklar yerel yönetimler ama onlar da sadece seçimden seçime geliyorlar. Bırakın şehir dışına çıkarmayı açılış-kapanış saatlerine bile karışamıyorlar”
Büyük marketlerin aslında ucuz olmadığını ifade eden Bulut bu durumu şöyle örnekliyor: “Ben geçtiğimiz ay torunuma bir oyuncak aldım, etiketinde 170 TL yazıyor, kasada 225 TL aldılar. Çok yapıyorlar bunu, bir ürüne indirim koyuyor, diğerlerini farkla satıyor, vatandaş da buna kanıyor”
BORÇ İÇİNDE YAŞIYORUZ
Kriz gerekçesiyle işten atılan Eski Tezcan Galvaniz İşçisi Bülent Şahin de Yenikent’te esnaflık yapıyor. İnsanların krizle yoksullaştığını aktaran Şahin “Artık insanların durumu çok kötü. İnsanlar çocuklarına bir şeker bile alamıyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Çocuk büfenin önünden geçerken ağlıyor ama çocuğu çeke çeke götürüyorlar. Neden çocuğa bir şeker almaya para yok. Bana nasıl yansıyor, para olmayınca kimse alış-veriş yapmıyor. Kredi çekmek istiyoruz yamamak için bir yerleri. Krediyi de banka vermiyor” diye özetliyor içinde bulunduğu durumu. Esnaflardan Koray Turan da şunları ekliyor yapılan tespitlere : “Biz kızıyoruz insanlara ama onlar ne yapsın. Şu marketler nasıl oyunlar yapıyor insanları kandırmak için. Ben ellerinde kağıt kalemle bütün marketleri dolaşan insanlar biliyorum.
Hangisi daha ucuzsa onu tercih ediyor. Bir yerden pirinç, başka bir yerden yağ alıyor. 5 kuruş için bile bunu yapıyorlar. İşte insanlar bu durumda...
(Kocaeli/EVRENSEL)
Meltem Akyol - Güner Kizir
ÖNCEKİ HABER

Dikili ve Bergama’da sözleşme sevinci

SONRAKİ HABER

İşçi alacaklarında senetli dönem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...