27 Nisan 2010 05:00

Rüzgarın esintisiyle gelen tüm çığlıklar kardeşimizdir


Allıanoı, Munzur Vadisi ve Hasankeyf ve daha niceleri; kimisi başka yerlere taşınmak, kendi benliğinden koparılmak istenirken, kimisi için de sabredin baraj bitsin daha sonra kazıya devam edersiniz” deniyor ve her durumda geçmiş ve geleceğimiz çamura gömülmek isteniyor. 16 Mayıs’ta Bergama’da düzenlenecek Uçurtma Şenliği geçmişi geleceğe taşımak, ortak mirasımıza sahip çıkmak için tarih ve kültür severlerin buluşacağı bir etkinlik olacak.
Danıştay 6. Dairesi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 04.10.2006 tarih ve 717 sayılı baraj alanlarından etkilenen taşınmaz kültür varlıklarının korunması ile ilgili ilke kararının’nın 2. ve 3.maddesini iptal edilmesiyle rahat bir nefes aldıklarını belirten Allıanoı Girişim Grubu Dönem Sözcüsü İffet Diler’e verdikleri mücadeleyi ve beklentilerini sorduk.

2006 yılından itibaren girişlerin yasaklandığını ve kazıların yürütelemediği Allıanoı’la ilgili Danıştay’ın vermiş olduğu iptal kararının kısa bir değerlendirmesiyle birlikte bundan sonraki izleyeceğiniz yoldan bahseder misiniz?
Şöyle bir söz var “Kuşu kurda teslim etmeyin”. Allıanoı’a emek veren, sahip çıkan avukat yoldaşlarımızın son kararla birlikte kullandıkları bir söz… Neler çağrıştırıyor bir çoğumuza bilemiyorum ama gerçek şu ki bu kez bizi sarıp sarmaladılar, Allıanoı’da umut kazandı. Biliyorsunuz 2000 yıllık antik sağlık yurdu “üç beş taş” tanımlamalarının dışında dünyada bilimsel açıdan çok çeşitli kaynaklara girmiş durumda. Pompei’den sonra en iyi korunmuş, hakkında 1. derece arkeolojik SİT kararı bulunan bir bilim okulu. Burası için “Taşınanlar taşınsın sonra da mille çamurla kapatırız, eh baraj ömrü dolduğunda yeniden kazarsınız” dendi denmesine, özel bir şirket katılmaya çalışıldı kararcılar arasına, ama hukuk kazandı. Kuşlar artık özgür. Allianoi’u daha çok insanla paylaşmak amacımız. Çünkü Bergama belediyesinin saygı duyduğumuz inanılmaz bir çalışması var. Bergama’nın kadirşinas insanları Unesco’ya başvurmaya hazırlanıyorlar. Dünya kültür mirası listesinde ülkemizin önemli ilçesini görmek onur bizim için de. Tabii yanında onu tamamlayan nazlı kızı Allıanoı’da olacak kuşkumuz yok. Saygı duyduğumuz koruma anlayışı eminiz yakında kazı ve bilimsel çalışmalara izin verecektir.
BELKI DE ADIMIZ ’SU ÇOCUKLARI’ DIYE ANILIR
Ülkemiz arkeolojik ve tarihsel açıdan paha biçilemez öneme sahipken yapılmak istenen barajlarla adeta ölüme terk edilmek üzere olan kültürlerden, Allıanoı’un yanı sıra Munzur vadisi Hasankeyf ‘le ortak yürüttüğünüz çalışmalar var mı?
Biz Allıanoı diye her konuştuğumuzda suyun insanlarını mutlaka anıyoruz. Ancak yan yana olursak başaracağız. Çünkü su; barış ve kültür demek. Mücadele deneyimlerimızi paylaştığımız gibi paneller, fotoğraf sergileri düzenledik. Birlikte kitap fuarlarına katıldık. Önümüzdeki günlerde Allıanoı’daki uçurtma şenliğinde buluşacağız. Yanı sıra mayıs ayında Diyarbakır’da düzenlenecek olan kitap fuarında da beraber olmayı hedefledik. Yuvarlakçay, Senoz, Karadeniz isyandadır, Çoruh, Yusufeli kısacası rüzgarın esintisiyle gelen tüm çığlıklar bizim kardeşimiz ve soydaşımız. Kimbilir belki de bundan sonra adımız “su çocukları” diye anılacak. Çünkü birimiz eksilirsek hepimiz kayboluruz. Onun için ya hep ya hiç diye yürüyoruz.

16 Mayıs’ta gerçekleştireceğiniz uçurtma şenliğinden beklentileriniz nelerdir?
Bir araya gelmek, anlatmak, anlatmak… Uzun soluklu bir yürüyüş Allıanoı. Öğrencileri öğretmen oldu. Bildiklerini aktarmayı sürdürüyorlar. Suyla beslenen, suyun hak olduğunu bilen bizler kültürün, bilginin yok olmamasını istiyoruz. Bu yüzden isyandayız. Çünkü su giderse, suya set çekilir doğa yok edilirse insan da yok olur. Kısa vadeli hesaplar yerine kalıcı çözümler istiyoruz. Geleceğimizin olması geçmişimizin korunmasıyla mümkün. Uçurtmalar gökyüzüne salındığında bahar gelir. Güneş vardır ve karanlık çekilir. Her yaştan her kesimden çocuk gelecek uçurtmasıyla. Bergama’nın sokaklarında yankılanacak umut. Kazının başlamasını bekleyen “Su Perisi” bizim gelişimizle geleceğe dönecek yüzünü. Allianoi!.. O son üç kazı sezonunda yalnız kaldı. Siz de gelirseniz ellerimiz birleşecek. Çığlığımız güçlenecek. Allianoi için destek çağrımızı yinelerken su dostlarımızı aramızda görmek istiyoruz. Direne direne…yan yana olmak neymiş okuyacaklar…
(İstanbul/EVRENSEL)

SU PERİSİ YAŞAMIN GÜZELLİKLERİNİ HATIRLATIYOR
Allıanoı’da gün yüzüne çıkarılan dönemlerin ve buluntuların değerlendirmesini yapar mısınız?
Burası sıcak şifalı suyuyla sadece ülkemizin değil dünyada yaşayan her insanın duyup geldiği bir merkez. İzmir’i bilenler Balçova’nın adını duymuşlardır. Dört bir yandan insanlar sağlık için geliyor. Şimdi bilimsel gerçekler ışığında hayal kurmanın vakti. 2000 yıl önce çok sayıda aile burada kalmış. Roma döneminde en parlak dönemini yaşamış Allıanoı. Sütunlar ve mozaikler, estetik bir bütünlükle mimari açıdan doruk noktasında. Su Perisi’nin kucağındaki yabani enginar çiçeklerini çocukça sütunların başlığında seyretmek insana, yaşamın güzelliklerini hatırlattığı kadar karanlıkla mutlaka mücadele edilmesi gerektiğini de söylüyor. Sıcak suyun süslediği sokaklardaki taşların bereketle yıkanması hilal biçimindeki bir çeşmenin işçiliği. Kazıda bulunan çok sayıdaki tıp aleti ise bize birbirimize asla yabancı olamayacağımızı gösteriyor. Galenos’un hastanesi olduğu ise Allıanoı okulunun öğrencilerinden Araştırma Görevlisi Sayın Daniş Baykan’ın özenli çalışmasıyla artık ışıkta. Merkezde ameliyatların yapıldığı buluntulardan biliniyor. Bu vesileyle Alianoi’deki çalışmaların resmi web sitesi:
www.allianoi.org
Yasemin Şahin

Evrensel'i Takip Et