5 Mayıs 2010 01:00

Ücret verilmeyince haciz kapıya dayandı


Kim ne derse desin patronlar krizi fırsata çevirmenin yolunu biliyorlar. Kimisi kriz bahanesi ile uzun süre çalıştırıyor kimisi ücretsiz izin uyguluyor kimisi de işçilerin ücretlerini aylarca ödemiyor.
Kocaeli Serbest Bölgesi’nde (KOSBAŞ) kurulu bulunan 6 tersanenin patronu da krizi fırsata çevirerek taşeron firmalarda çalışan işçilerini ücretlerini ödemiyor. Hem de birkaç aydır.
Taşeron firmalar ise suçu tersanelere atıyor. Tersanelerin ve taşeron firmaların işçilerin alacakları karşısında eşit sorumlulukları bulunmasına karşın, karşılıklı suçlamaların arasında tersane işçileri mağdur olmaya devam ediyor. İşçiler biriken kiraları, faturaları ödemek için alacaklarını beklerken, işten atma tehditleri ya da nasihatlerle karşılaşıyorlar.
Suat Korkmaz tersaneden aylarca ücretini alamayan işçilerden sadece birisi. 2006 yılında İzmir’den Kocaeli’ne gelmiş. Şu anda eşi ve iki çocuğuyla Derince’nin Çınarlı Mahallesi’nde yaşıyor. KOSBAŞ’ta kurulu bulunan Türker Tersanesi’nde çalışmaya başlayan Korkmaz, bir senedir düzenli ücret alamıyor. Korkmaz, “İlk olarak Türker Tersanesi’nde bulunan Uğur Gemicilik’te çalışmaya başladım. Bir yıl çalıştıktan sonra Tuzla’ya gönderdiler. Tuzla’da iş kazası geçirdim, sonra orası battı gösterdiler bu kez yine Türker’de Onsan’da çalışmaya başladım üç ay sonra 200 TL ödeme yaptı, bizim borçlar da çoğaldı tabi. Eşimin doğumunda 200 TL para çektim, 200 TL şu an oldu 1500 TL, onu da ben ödeyemedim, taksite böldürdüm, taksiti de ödeyemiyorum, karşıdan da para alamıyorum. 2009’da Çelikyat’ta başladım, orada paramı düzenli alıyordum en son orda da 750 TL param kaldı hâlâ ödeyecekler, sonra yine Türker’de Odesa’ ya girdim. Üç ay çalıştım oradan da sadece 200 TL aldım. Bakkala borcum 1000 TL yi geçti” diyerek yaşadığı sıkıntıları anlattı. Devletin işçilere sahip çıkması gerektiğini söyleyen Korkmaz, sorunlarının işsizlik olmadığını çalıştığının karşılığını alamaması olduğunu belirterek sözlerine şu şekilde devam etti: “Ben yol parası bulamıyorum, açız resmen, Volga Gemi’ye girdim. En son orda da üç buçuk ay çalıştım, orası da para vermiyor, oradan da aldığım 130 TL para gerisi duruyor, bana git Başbakana şikayet et diyor, kime şikayet edersen et diyor.”
‘SORUMLUSU DEVLET’
Tersanelerde yaşananlardan devletin sorumlu olduğunu anlatan Korkmaz, “Devlet 26 Şubat’ta denetçi gönderdi tersaneye. ‘15 Mart’ta alacaksınız ücretlerinizi’ dedi, yine alamadık. ‘20 Mart’ta tersane kapanacak’ dediler, çalışmaya devam ediyor, ücretsiz izin veriyorlar, ücretsiz izni ne yapayım ben. Çalıştığımızın karşılığını istiyoruz, ay başı geliyor ev sahibi diyor para, bakkal diyor para, tersaneden verdikleri 200 TL para ben ne yapayım o parayı” dedi.
HACİZ GELDİ
Borçlarını ödeyemediklerini anlatan Korkmaz “Hanımımın doğumunda çektik 200 TL para, şimdi 1500 TL oldu, taksit yaptırdık, 250 TL onu da ödeyemiyoruz, alacaklarımı zamanında verselerdi bu parayı ödeyebilirdim. Şimdi 1500 TL’yi nasıl öderim ben, eve haciz gelecek, alacakları hiç bir şeyim yok, televizyonu buz dolabını komşular verdi, ne alacaklar evden, iş yeri sigortayı iki ay geç başlattılar, işsizlik maaşı alıyordum, fazla aldım diye onu da geri istiyorlar şimdi. 80 TL taksit yaptırdım onu da ödeyemiyorum. Çocuğum zehirlendi üç gün önce 10 TL borç alıp onunla götürdüm hastaneye, ilaçlarını da komşular aldı” dedi.
Suat Korkmaz’ın eşi Serpil Korkmaz büyük sıkıntı içerisinde olduklarını belirterek “Ben dışarıya el işi yapmaya çalışıyorum, Allah razı olsum ev sahibimiz, komşularımız yardımcı oluyor, onların da bir sınırı var tabi o sınır da bitince biz de bittik demektir. Bir yıldır dengemiz bozuldu. Eve gelen hacizle karşılaşan benim, eşime de söyleyemiyorum, varken yokluk çekiyoruz” şeklinde konuştu.
(Kocaeli/EVRENSEL)

VERESİYE DEFTERİ KABARDI
Korkmaz ailesinin alışveriş yaptığı Mahalle Bakkalının Sahibi Murat Gün ise Korkmaz ailesine ellerinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştığından bahsederek şunları söyledi: “Suat’ın kötü niyetli olmadığını bildiğimiz için yardımcı oluyoruz. O da çalıştığı yerden alamıyor parasını, şu anda 1500 TL borcu var, eşinin doğumunda da yardımcı olduk, çocuklarının defter kalemini de verdik ama bizim de borçlarımız var. Veresiye defteri 50 bin TL’yi geçti, bizim de etimiz budumuz belli, bu borçlar ödenemiyorsa işsizliğin geldiği yerin göstergesidir.”
Barış Kara

Evrensel'i Takip Et