7 Mayıs 2010 01:00

Şubeler ve Temsilciler Platformu kuralım


İzmir, son yılların en kitlesel 1 Mayıs’ını geride bırakırken, birçok gelişmeyi de içinde barındırıyor. İzmir’de Türk-İş’e bağlı 33 sendikanın çağrısıyla yaklaşık 250 işyeri temsilcisi ve sendika yöneticisi, 16 Nisan’da gerçekleştirdikleri Temsilciler Kurulu toplantısı ile 1 Mayıs hazırlıklarını başlatmıştı. Kurultay sonuç bildirgesinde açıkladıkları kararlarla 26 Mayıs taleplerinin yanı sıra birlikte mücadeleye ilişkin de sonuçlar çıkaran şubeler ve temsilciler, ilk adımı 1 Mayıs’tan önce “İşçilerin Birliği” platformu kurarak attılar.
1 Mayıs’tan önce bir araya gelen Türk-İş’e bağlı 8 sendikanın üyeleri, 1 Mayıs’a “Ayıramazsınız Yaşasın İşçilerin Birliği” pankartı altında buluşarak katıldı. Petrol-İş Aliağa Şubesi, Tek Gıda-İş, Hava-İş, Harb-İş, Tez Koop-İş, Deri-İş ve TÜMTİS İzmir şubeleri ile Maden-İş Soma Şubesi, sendikal bürokrasiye ve sermaye temsilcilerine ortak bir mesaj verdiklerini söylüyorlar.
Sendikaların kendi işyerlerine sıkışarak tek başına mücadele verir duruma geldiğine dikkat çeken şube yöneticileri, işyerlerindeki taşeron işçi sayısının kadrolu sayısını geçtiğini; toplusözleşmelerin sıfır zamla biter duruma geldiğini, sendikal örgütlülüğün bitme noktasına geldiğini, sendikacıların yalnızlaştığını belirtiyorlar.
Sendikacılara kurdukları birliği, geleceğe ilişkin planlarını ve 1 Mayıs ile 26 Mayıs’a ilişkin düşüncelerini sorduk.
MÜCADELE GELİŞECEK
Tez Koop-İş İzmir Şube Başkanı Birol Aslanoğlu, İzmir’de geçen yıllara oranla 1 Mayıs’a daha çok katılım olduğunu belirtti. 1 Mayıs’ın Taksim’e odaklanan bir yanının da olduğuna dikkat çeken Aslanoğlu, “Bu coşkuyu da niteliği de etkiledi. Taleplerin daha fazla öne çıkmasını bekliyorduk, katılımcılar ve kürsüdekiler taleplerden ziyade Taksim’e odaklanmışlardı. Taksim tartışmaları ve bayram söylemi taleplerin önüne geçti. Oysa 26 Mayıs arifesinde taleplerin öne çıktığı, birlik ve mücadelenin öne çıktığı bir 1 Mayıs gerekliydi” dedi. Taksim tartışmalarına rağmen İzmir’de güçlü ve genç bir 1 Mayıs geçirdiklerini söyleyen Aslanoğlu, önümüzdeki süreçte tabanın baskısının artacağı, mücadelenin gelişeceği günlerin yaşanacağını belirterek, “İşçiler sendikaya inanmak, güvenmek istiyor. Dik duran, mücadele eden sendika istiyor, birleşik güçlü bir mücadele bekliyor” dedi.
KURULTAY DEĞİŞİKLİK YARATTI
Aslanoğlu, Kipa’da verdikleri mücadeleye değinerek, “İşçilerin birliği, yaşamın her alanında olması gereken bir şey. Örneğin Kipa’da örgütlenme çalışması yapıyoruz uzun zamandır. Diğer işkollarından örgütlü pek çok arkadaşımızın arkadaşı, komşusu, eşi, dostu, tanıdığı vardır mutlaka buralarda çalışan. Bizimle irtibat kurup katkı sunması gerekiyor. Buradan sizin aracılığınızla da tekrar bir çağrı yapacak olursak, bu konuda duyarlı ve istekli olalım ve çalışmamızı birleştirelim” dedi. Var olan eksiklikleri, sorunları gizlemeden, üstünü kapatmadan, geçiştirmeden bir birlik kurulması gerektiğini belirten Aslanoğlu, “Çünkü bu hastalıklarımızı, sorunlarımızı da çözmemiz gerekiyor. Bu samimi bir mücadeleden, birlikten geçiyor” dedi.
‘26 MAYIS’I HER GÜN GÜNDEME GETİRELİM’
Birol Aslanoğlu, 26 Mayıs’ın önemine değinerek, “26 Mayıs’ı hergün hatırlatıp güncellememiz, önemini anlatmamız lazım. TEKEL direnişinden bu yana çok ara verildi, bunu kapatmamız lazım. 1 Mayıs iyi bir başlangıç bunun için. 4 konfederasyon bir araya gelerek ortak bir kararla 13 maddelik bir talep sıraladı. Özelleştirmelerin durdurulması, taşeron sisteminin kaldırılması, İşsizlik Fonu’nun talanının durdurulması gibi çok önemli talepler var. Bizler işyerlerimizde işçilerimizle ve temsilci arkadaşlarımızla çalışmalara başladık, ancak 26 Mayıs’ta sadece işyerlerinde değil her yerde hayat durmalı, bunun için çalışmalıyız” dedi.
‘AMACIMIZ ŞUBELER PLATFORMU KURMAK’
Yalnızlaşarak, tek başına kalınarak mücadele verilemeyeceğini, işçilerin birliğinin bir zorunluluk olduğunu TEKEL direnişinin öğrettiğini belirten Tek Gıda-İş Genel Başkan Danışmanı Gürsel Köse, “Sendikal bürokrasi, şubelerin ve temsilcilerin bir araya gelmemesi için ne gerekiyorsa yapıyor; buna karşı mücadele ediyoruz. Böyle bir birliği elzem gördüğümüz için 1 Mayıs öncesinde o anda bir araya gelebilen arkadaşlarla oluşturduk ‘İşçilerin Birliği’ni. ‘Toplantı çağrısı yapalım, tartışalım’ gibi ertelemeci duruşa karşı bir yerden başlayalım dedik. Amacımız DİSK ve KESK’le birleşerek Şubeler Platformu kurmak. Bundan sonra işkolu ve konfederasyon ayrımı yapmadan bütün şubeleri tek tek ziyaret edip çağıracağız. İzmir’de bu platformun kurulmasının zorunlu olduğunu düşünüyoruz ve böyle bir amacımız var” dedi.
ŞALTER İNECEK
Temsilciler Kurultayı’nın işyeri temsilcileri ve tabanda heyecan yarattığını belirten Köse, “İlk defa farklı işkollarından temsilciler, arkadaşlarının sorunlarını dinledi; tartıştı ve tanıştı. Aynı organize sanayide olanlar birbirlerinin sorunlarıyla ilgilenmeye başladılar” dedi.
26 Mayıs’ta kamuda ve özelde örgütlü oldukları her işyerinde kesinlikle şalter indirme ve iş durdurma kararlılığında olduklarını ifade eden Köse, “Her sendika ipe un sermeden bu kararlılıkla hareket etmelidir. Onun için şimdiden hem işyerlerinde hem de kendi aramızda çalışmalara başlamalıyız. İşçilerimize ve temsilcilerimize hiçbir tehdit, şantaj ve baskıya boyun eğmemelerini, kararlı olmalarını söyleyerek, işyerlerimizi dolaşıyoruz” dedi.
Hava-İş İzmir Şube Başkanı Serkan Mutlu da, 26 Mayıs’ın taleplerinin, hükümetin ısrarla, zorla uygulamaya sokmaya çalıştığı şeyler olduğunu belirterek, “Belki de her şeyi birden bir günde istemek yerine daha somut, daha net taleple gidilebilirdi; ancak bu talepler en önemli sorunlarımız. İş durdurma çağrısıyla gidiyorsak, mutlaka iş durdurmalı, hayatı durdurmalıyız. Bu konuda öncelikle sendikalar kararlı olmalı” dedi.
SESSİZ KALMAMALIYIZ
Mutlu, sendikaların 1 numaralı gündeminin anayasa değişikliği olması ve taleplerin buna göre dile getirilmesi gerektiğini belirterek, “Meclis’te çalışma yasaları tartışılıyor ve yeni yasalar belirleniyor. Buna sessiz kalarak haklarımızı talep etmeden geçiştirmekle büyük yanlış yapıyoruz” dedi. Mutlu, anayasa tartışmalarına konfederasyonların sessiz kalmasını eleştirdi. (İzmir/EVRENSEL)

ŞUBELER VE TEMSİLCİLER BİRLEŞİRSE MÜCADELE BÜYÜR

Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı İsmail Doğan: Yıllardır her platformda işçilerin birliği şiarıyla hareket ettik. Bugün diğer şube başkanı arkadaşlarımızla işçilerin birliğini büyütmek ve güçlendirmek bizi mutlu ediyor. TEKEL işçilerinin canı yanıyor, Hava-İş üyesi arkadaşlarımızın canı yanıyor; sendikalarını bitirmeye, yok etmeye uğraşan bir işveren-hükümetle mücadele ediyorlar. Kipa işçilerini örgütleme mücadelesi veren Tez Koop-İş üyesi arkadaşlarımız ve madenlerde canı pahasına çalışan, buna rağmen işleri ve işyerleri ellerinden alınmak istenen Maden-İş üyesi arkadaşlarımız ve diğer işkollarından daha nice arkadaşımız, sınıf kardeşimiz var. Ama şimdiye kadar sendika bürokratları, ağaları yüzünden hep yalnız başımıza mücadele etmeye zorlandık. Gittikçe de yalnızlaşıyoruz ve yok edilmeye çalışılıyoruz. Şimdi böyle bir durumda bütün işkollarında ve konfederasyonlarda birlik olmamızın önünde ne engel var? Sendika bürokrasisinden başka hiçbir engel yok. Bizler onun için yaşadığımız şehir İzmir’de, her işkolundan ve konfederasyondan mücadeleci, işgal ettiği yerin hakkını vermek isteyen arkadaşlar olarak mücadele etmeye ve birlik olmaya çağırıyoruz. Sendika bürokrasisine, sendika ağalarına ve hak gasplarına karşı böyle birlik kurmak, sadece ve sadece bizim elimizde ve herkes elini taşın altına koymalı. Bunun, Temsilciler Kurultayı’ndan sonra ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu gördük. Bütün temsilci arkadaşlar sorunları sıralarken birlikten bahsediyordu. Sadece şubelerin değil, sanayi havzalarında temsilcilerin de birliğine ihtiyacımız var. Bu anlayışı geliştirmek bizim elimizde. Neden tek bir konfederasyonda birleşmeyelim? Neden suni ayrımlarla, bölük pörçük kalarak yalnız başımıza kalalım? Bunları iyi düşünüp değerlendirmemiz lazım. 26 Mayıs öncesi böyle bir anlayışla hareket edip birleşirsek, genel grevi başarıyla gerçekleştiririz. Kendi insiyatifimizi geliştirmeli, güçlerimizi birleştirmeliyiz. Mücadele ne 1 Mayıs’ta ne 26 Mayıs’ta bitiyor, böyle günlerden sonra mücadele hız kazanmalıdır. Bunun yolu da ortak kararla hareket etmekten geçer.

İŞÇİ İRTİBAT BÜROLARI KURULMALI
Gürsel Köse, büyük sanayi havzalarında irtibat büroları kurarak örgütsüz işçilerin sorunları için de mücadele etmek gibi bir amaçları olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “İşçilerin serbestçe gelebileceği, yaşadığı sorunlar hakkında yardım alabileceği, işçiler için böyle bir çekim merkezi oluşturduğumuzda organize sanayi bölgelerinde daha da güçleniriz. Sendika ya da konfederasyon ayrımı yapmadan, kendi aramızda suni rekabeti ortadan kaldırarak, işçilerin birliğini sağlayarak böyle bir çalışmaya girebiliriz. Sendikaların örgütsüz işçilerin örgütlenmesi için de çalışması gerektiğini düşünüyoruz, işçiler bunu talep ediyor. DİSK, KESK,Türk-İş görüşüp, ortak kullanacağımız böyle bir alan yaratmalıyız. Sendikalar, sadece üyelerine değil işsizlere örgütsüz işçilere, halka da hizmet vermeli, onlar için de çalışmalıdır.”
Turan Kara

Evrensel'i Takip Et