12 Mayıs 2010 01:00
UZUN MESAFE
GÜNÜN YAZILARI
Duvarlar! Kimi zaman sır kimi zaman ilan edilmişliğin ortak kullanım alanları! Yazılama, afişleme, duyuru, işaret, tablo vs. Kimi zaman yalın kimi zaman büyük bir karmaşa alanı. Hele maliyenin burnunu soktuğu bir mekansa vergi levhasından işyeri açma ruhsatına, KDV beyanından sigara içme yasağı ceza bedeline sayısız evrak duvarlarda yer almak durumunda.
Ya hastaneler? Çocukluk yıllarımdan aklımda kalan sus işareti yapan hemşire, poliklinik levhaları, hamile ve çocuklar için radyasyon riski uyarısı. Ya şimdi?
Evet, hastaneler artık bir işletme olarak tanımlanıyor. Yakında hastane duvarları buna daha yakından tanıklık etmeye başlayacaklar. Aynen diğer ticari mekanlar gibi mali tanımlı levhalar yerlerini alacak. Bugün ben hekimlere dair olası bir duvar yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum. Yakında şöyle yazılar görürseniz sakın şaşırmayın: Hastanemiz doktorları özel sigorta şirketince zorunlu mesleki sorumluluk sigortası ile sigortalanmışlardır.
Şimdi de böyle bir yazının altında sıra bekleyen hastaları dinleyelim isterseniz:
- Doktorları neden sigortalıyorlar? Daha fazla hastalık kapma riskleri
olduğu için mi?
- Yok, bizi doktorlardan korumak için?
- Nasıl yani?
- Doktor hatası ile ölen veya sakat kalan hastalara tazminat ödemeleri için?
İlk anda hasta bakış açısı ile olumlu algılanabilecek bu uygulamayı isterseniz telefonda doktor çocuğu ile konuşan bir annenin nasihatlarına kulak verdikten sonra yeniden düşünelim. Ne dersiniz?
- Oğlum nasılsın?
- Yorgunum anne! Dün gündüz poliklinikteydim, gece nöbet bugün ise mesaiye devam!
- Aman ha; zor hastaları pek elleme sevk et. Sonra sigorta şirketleri ve mahkemeler ile başın belaya girer.
- Şaka yapıyorsun anne!
- Ne şakası, gerçekleri söylüyorum. Daha dün bir hukuk bürosu hekim hatalarına karşı ön ödemesiz danışmanlık diye ilan vermişti.
- Her meslekte etik dışı davrananlar olabilir, takma kafana.
- Baban diyor ki; kendisini riske atmasın bol bol film ve tetkik istesin!
- Neden öyle düşünüyorsunuz ki?
- Sonra söylemedi deme. Hekim hatası iddiası ile birkaç mahkemegörürsen sigorta şirketleri primlerini artırdığında ne demek istediğimizi anlarsın.
Şaka gibi gelebilir ama hekim hasta ilişkisi bundan böyle daha bir piyasa dili üzerinden şekilleneceğe benziyor. Öncesinde yeni Türk Ceza Kanunu ile kendisini hissettiren hekimlerin çekinik tıbba meylini şimdilerde Zorunlu Mesleki Sorumluluk Sigortası pekiştirecek.
Şimdi hep birlikte soruna göz atalım. Sahi hastaları müşteri olarak algılayan, iki-üç dakikada bir hasta muayenesi hedefleyen sağlık ortamının tek sorumlusu hekimler mi? Eksik cihaz nedeni ile yaşanabilecek olumsuzlukların tek sorumlusu hekimler mi?
İsterseniz bir de hekimlerin meslek odası TTBnin görüşlerine göz atalım. TTB web sayfasında şu noktalara dikkatimizi çekmekte: Mesleki sorumluluk sigortasının, ortaya çıkan mesleki uygulama hatalarını azaltıcı ve sağlık hizmetlerinin niteliğini artırıcı bir etkisinin olmadığı, sağlık hizmet sunumu sonrasında açılan davaları sayısal olarak artırdığı, primlerin yüksekliği sebebi ile hekimlerin gelirlerini azaltıcı etkisi yanı sıra hekimleri riskli hizmetleri sunmaktan çekinmeye sevk ettiği, olası riskin azaltılması amacıyla çok sayıda tetkike başvurulması eğiliminin artması sebebiyle hizmetin pahalılaşmasına sebep olduğu, bu nedenle toplumsal yarar açısından uygun olmadığı, sağlık hizmeti sunumunda zarar gören insanların zararlarının çok hızlı bir biçimde, yıllar süren davalara gerek kalmaksızın karşılanması gerektiği, bunun ulusal ölçekte bir organizasyonla, kusur/komplikasyon ayrımı olmaksızın ve hekim ile hasta karşı karşıya getirilmeksizin sağlanması, ancak bunun yanı sıra en önemli unsurun, tespit edilen tıbbi uygulama hatalarının sebeplerinin araştırılması ve elde edilen bilgilerin, hataların önüne geçilebilmesi için kullanılacak bir organizasyonun yapılması olduğu vurgulanıyor. TTB buradan hareketle sorunun nedenlerinin ortadan kaldırılarak çözümü sağlama yerine yalnızca sonuçları ile uğraşılmasına karşı bizleri uyarırken toplumsal kaynakların yanlış kullanımına karşı çıkıyor.
İlk anda hekimlerin özlük haklarına dair bir uygulama gibi gelse kamuoyuna, aslında asıl öznenin hastalar olduğunu unutmamak gerekiyor.
Sağlıcakla kalın.
DR.ZEKİ GÜL
Evrensel'i Takip Et