TEKEL işçileri 26 Mayıs’a çağırıyor

BES İzmir Şubesi’nde bir araya gelen TEKEL işçileri, 26 Mayıs’ta tüm halkı alana çıkmaya çağırdı. 26 Mayıs’ın Türkiye’deki tüm emekçiler için çok önemli olduğunu vurgulayan işçiler, kendilerinin 26 Mayıs’ın örgütlenmesinde aktif olarak çalışacaklarını dile getirdiler.
Balatçık Yaprak Tütün Fabrikası’nda hâlâ çalışan arkadaşları bulunduğuna, ancak kısa bir süre sonra onların da kendilerinin durumunda olacağına dikkat çeken işçiler, “O gün iş bırakıp bizim yanımızda olmaları gerekiyor” dediler. İşçiler, 26 Mayıs eyleminin temel talebinin, “Güvencesiz çalışmaya hayır” olduğunu belirterek, şöyle devam ettiler: “O gün kimse işe gitmesin, evinde durmasın, sokakta taleplerini haykırsın.”
KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ!
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı ve Tek Gıda-İş eski şube başkanlarından Zaman Suyer’in de katıldığı toplantıda, işçiler, direnişin en başından itibaren 1 Nisan ve 1 Mayıs’ta yaşananlar da dahil olmak üzere karşılaştıkları durumları aktardılar.
Özellikle 1 Nisan’da kendi konfederasyonlarının binasına yaklaştırılmamak için polislerin uyguladığı şiddeti anlatan işçiler, “O gün gerçekten kadın-erkek eşitliği vardı. Cop yerken, tekme atılırken kadınız diye kimse bize farklı davranmadı” dediler.
1 Mayıs’ta Kumlu’ya yönelik tepkide bunların da etkileri olduğunu dile getiren işçilerden Ayşe Oruk, “Sendika bir şemsiye gibidir; yırtıkları, delikleri bulunabilir. Ama bir çatıdır. Kendimizi de eleştirelim. Sendikayı hareket ettirecek olan işçidir. İşçilerin birlik olması ve umutsuzluğa kapılmaması lazım” dedi.
HAYAT DURMALI
Aynı zamanda Üretici Köylü Sendikası (Tüm Köy-Sen) Örgütlenme Uzmanı da olan Abdullah Varlı, 26 Mayıs kararının TEKEL işçisinin direnişiye alındığını hatırlatarak, bu direnişlerle püskürtülemediği durumda şeker, enerji, sağlık ve eğitimde de 4-c’nin uygulanacağını belirtti. Sendikal bürokrasi ile hesaplaşmayı tabanda işçilerin yapacağını ifade eden Varlı, “Direnişi genişletmek, yaymak, 26 Mayıs’ta hayatı durdurmak gerekiyor” dedi.
Toplantıda konuşan bir başka TEKEL işçisi Ruşen Turan, Çiğli’de kurdukları komite ile organizede bulunan örgütlü işyerlerinin temsilcileriyle görüşmeler yaptıklarını anlattı. Turan, TEKEL işçilerinin de birleştirilmesinin ve 26 Mayıs için aktif olarak çalışmanın yolunun bir komite etrafında örgütlenmeleri olduğunu belirterek, “Kahvelerde, mahallelerde yapılacak toplantılara TEKEL işçileri olarak katılalım, 26 Mayıs’tan sonra da özellikle örgütsüz işyerlerinin örgütlenmesi için çalışalım” dedi. İşçiler, 26 Mayıs’ta halen bir kısım işçiyle çalışmakta olan Balatçık’ta iş bırakmayı sağlamak gerektiğini dile getirdiler.
GÜVENCESİZLİĞE KARŞI
Toplantının ardından görüşlerini aldığımız Besra Akgül, “Tüm emekçileri sokağa bekliyoruz. Bugünden başlayıp hazırlanalım. İşimize gitmiyorsak yataklarımızda uyumayalım. Sokağa çıkıp bağıralım” dedi. Balatçık’taki işçilerin iş bırakmasının gerekli olduğunu vurgulayan Mergül Çalışkan, “Emekçiler için 26 Mayıs çok önemli, geleceğin meselesi. Balatçık’ta halen çalışan işçilerin de sonu bizim gibi olacak. Bizim yanımızda olmaları gerekiyor” dedi. Serpil Ataş da, 26 Mayıs’ın çıkış noktasının “Güvencesiz çalışmaya hayır” olduğunu hatırlatarak, “Sadece bizim değil mağdur durumda olan diğer kamudaki arkadaşların da düzgün bir statüye geçirilmesini istiyoruz. Tüm halkımızı meydanlara davet ediyoruz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)