22 Mayıs 2010 01:00

Söz verenler karanlıkta bıraktı


ESKİŞEHİR’in Büyükdere mahallesinde bir araya gelen kadınlar kendi hayatlarını, yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini tartıştılar. Mahalledeki en büyük sorunun tüm Türkiye’de olduğu gibi işsizlik olduğunu söyleyen kadınlar, yaşadıkları tüm gelişmeleri kadın gözüyle değerlendirdiler. Seçimler öncesinde kendilerin sözler verildiğin anlatan kadınlar, seçimlerin ardından ise taleplerine kulak verilmemesini eleştirdi.
SORUNLARI EN DERİNDEN KADINLAR HİSSEDİYOR
“Mahallelerde yaşanan sıkıntıları en derinden hisseden her zaman için kadınlardır” diyerek konuşmasına başlayan Mahalle Muhtarı Ferah Yavuz; işsizliğin tüm ülkede olduğu gibi kendilerini de derinden etkilediğini söyledi. Mahallede çok sayıda işsiz genç olduğuna dikkat çeken Yavuz, onların bu durumuna en çok annelerinin üzüldüğünü belirtti. Bu sorunların çözümü için çaba harcarken en büyük destekçisinin kadınlar olduğunu vurgulayan Yavuz, “Onlarla konuşuyoruz, çözüm yollarını birlikte tartışıyoruz. Zaten beni de muhtar olmam için onlar ikna ettiler” diye konuştu. Mahallede bulunan baz istasyonuna en büyük tepkiyi de kadınların gösterdiğini anlatan Muhtar Ferah Yavuz, kadınların baz istasyonunun çocukları için nasıl bir tehlike oluşturduğunun farkında olduğunu ifade etti.
‘ONLARA NE DİYECEĞİMİZİ BİLİYORUZ’
Mahallede yirmi üç senedir oturan ve mahallenin yerlilerinden olan Sultan Tok da; varolan sorunların bir kısmının çözüldüğünü ancak sorunların bitmediğini söyledi. “Şimdi de işsizlik sorunu var mahallemizde” diyerek konuşmasını sürdüren Tok, “Benim dört tane oğlum var. Dördü de asgari ücretle çalışacak bir işi zor buldular. Şimdi çalışıyorlar ama aldıkları yemelerine bile yetmiyor. Dördü de benimle birlikte yaşıyor” dedi. “Şehir içerisinde her yere yedi sekiz kat çıkma izni verilirken, bizim mahalleye iki kata izin veriliyor” diyen Tok, “Benim çocuklarım nasıl ayrı eve çıksınlar. Mecbur benimle oturuyorlar” diye konuştu. “Bize söz verenler bizi hep karanlıkta bıraktılar” diyen Sultan Tok, bu kez geldiklerinde onlara ne diyeceklerini bildiğini kaydetti.
İŞ OLMAYINCA OLMUYOR
“İş olmayınca hiçbir şey olmuyor” diyen Hatice Uysal da; “iş sahaları açılsaydı, fabrikalar kurulup istihdam sağlansaydı analar bu kadar dertli olmazdı bu mahallede” dedi. Dört çocuğunun da hem okuyup hem çalıştıklarını belirten Uysal, mahallede gençlere istihdam alanı açılmasını ve sosyal tesislerin yapılmasını istedi.
Mahallenin içerisinde Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden birisi olmasına rağmen yeterli hizmetin yapılmadığını vurgulayan Yasemin Özer ise şunları söyledi: “Belediyelerin bizim gibi ev hanımlarının yapabileceği işleri gündemine alması lazım. Şu anda hayatımız o kadar kötü ki on sene sonrasını düşünemiyorum bile. En kötü köy bile bizim mahallemizden iyidir herhalde. Bir de tüm bunların yanında geldiler mahallemize Eskişehir’in en büyük baz istasyonunu kurdular. Ben çocuklarım için endişeye kapılıyorum. Ne yapıp edip bu baz istasyonunu mahallemizden kaldıracağız.”
BUNUN HESABINI KİMDEN SORAYIM?
Kızı lösemi hastası olan ve bunun da kurulan baz istasyonundan kaynaklandığını söyleyen Havva Duyar da; “Ben bunun hesabını kimden sorayım? Kızım kanser oldu, aylardır bunun üzüntüsünü yaşıyorum. Bunun kaldırılması için yapmadık şey bırakmadık. Neredeyse sürünüyoruz. Eşim de ameliyat olduğu için evde yatıyor. Hasta kızımı bırakıp ben çalışmaya başladım. Yetkililerin sadece seçimlerde yüzünü görüyoruz. Başka zaman arayan soran yok. İşsizlikten fakirlikten sesimizi çıkartamıyoruz. Bu ne zaman kadar böyle devam edecek” diye sordu.
ÇOCUKLAR TEDİRGİN
Baz istasyonunun kendilerin çok rahatsız ettiğini belirten Hatice Tekli ise; “Çocuklarım tedirgin oluyor. Anne biz de mi kanser olacağız diye sorup duruyorlar. Eşim iki senedir rahatsız olduğu için çalışamıyor. Yeşil kartlıyız. Eğer yetkililerin vicdanı varsa, çocukları varsa bizim halimizi görsünler ve bize yardım etsinler” dedi.
Mahallede bulunan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencisi Özge Özkan da; “aslında mahallelinin yaşadığı sorunlarla bizim yaşadıklarımız benzer sorunlar. Mahalleye gerekli yatırımlar yapılmıyor. Yurdun etrafında hiçbir ışıklandırma olmadığı için kız öğrenciler hava kararmadan yurtlarına dönmek zorundalar. Bir de yurdun hemen yanına getirip baz istasyonunu kurdular. Buna karşı mahalle halkıyla birlikte verilen tepkiye biz de katıldık. Sonuçta bu bizim de sağlımızı tehdit ediyor” diye konuştu
HAYKIRMAK GEREKİYOR
Mahallelinin yaşanan sorunların bir araya gelerek çözüleceğini söyleyen Emel Bilgin, “Kadınların çalışamaması büyük bir sıkıntı yaratıyor. Bunun için iş alanları yaratılması gerekiyor. Yaşanan bir çok sorun var. Tüm bunlara karşı birleşmek ve sesimizi birlikte haykırmak gerekiyor. Kadınlar da oturduğu yerden değil, birlik olarak yaşadıkları sorunların üstesinden gelebilirler” dedi.
Konuşmaların ardından kadınlar mahallenin hem tanıtılması hem de üniversite öğrencileriyle bir araya gelmek için 29 Mayıs’ta Porsuk Spor salonu yanındaki boş alanda yapılacak şenliğe tüm Eskişehirlileri davet ettiler. (Eskişehir/EVRENSEL)
Erdal Saran - Hasan Çelik

Evrensel'i Takip Et