23 Mayıs 2010 01:00

SADEDE GELELİM


Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanlığına adaylığını açıklaması üzerine burjuva sınıf ve medyası coştu. Yeni bir yüzden bahsedilmekte; zaman zaman CHP’nin sosyal demokrat bir partiye dönüşmesi ümidi dile getirilmektedir. Ortada emekçilerin ümitlenmesi için somut bir dayanak var mı?
Kapitalizmde emekçilerin hayat şartlarında herhangi bir iyileşme, ancak emekçilerin siyasi eylemleriyle gerçekleşebilir. Yoksa burjuva partilerinden birinde seks skandalı neticesinde genel başkanın değişmesiyle emekçileri ilgilendiren bir değişiklik olmaz.
Kılıçdaroğlu’nun CHP başkanlığının emekçiler açısından ne ifade ettiğini saptamak için mihenk taşlarından biri, taşeron işçi şirketleri sorunudur.
Bu istihdam şekli, işçilerin iş yerindeki can emniyetinden sorumluluğu ortadan kaldırmaktadır. Bu gerçeği Karadon Ocağında 30 işçinin şehit edildiği feci olay bir kere daha gözler önüne serdi. Burjuvaların egemen olduğu devlet, tehlikeli işlerde işçiyi koruyacak emniyet tedbirlerini uygulatmadığına göre, bu tedbirleri sendikaların talep etmesi, işverene dayatması ve takip etmesi gerekir. Ne var ki alt işverenlerin istihdam ettiği işçilerin örgütlenme imkanı pratikte yok gibidir.
İşçiyi alt işverenden kiralama yöntemi, işçilerin örgütlenmesini imkansız hale getirmek, işçileri en az ücretle çalıştırmak, işyerinde sağlık ve emniyet tedbirlerini savsaklamak, kıdem tazminatını ortadan kaldırmak, kadrolu işçileri tehdit etmek için burjuva sınıfının işçilere saldırısında geliştirdiği önemli bir araçtır.
İstihdamda taşeronlaşma bütün dünyada, Latin Amerika’da, Doğu Avrupa’da, AB ülkelerinde, Doğu Asya’da, Güneydoğu Asya’da yayılmaktadır. Tayland’da taşeron işçilerin sırtından kazanmak o boyutlara vardı ki taşeron istihdam şirket sahipleri arasında çalışma bakanlığı görevlileri, polisler ve subaylar bulunmaktadır. Solcu CHP taşeronlaşmaya ne diyor? CHP programında taşeron istihdamla ilgili bir cümle (Bir tek cümle) geçmektedir. Cümle şudur: “Gemi ve yat imalat sektöründe alt işveren sisteminin İş Kanunu’na uygun olarak uygulanması ve etkin olarak denetlenmesi, hedef alınacaktır.”
CHP programında taşeronlaşmaya değinen tek cümle bu. İşçi istihdamını taşeronlaştırmak çağdaş bir eğilim olduğuna göre, elbette çağdaş CHP de kapitalizmin çağdaş eğilimlerine ayak uyduracaktır!
Emekçiler Kılıçdaroğlu’na, CHP’lilere, -Madem halkçısınız, neden parti programınızda taşeron istihdamı yasaklamayı taahhüt etmiyorsunuz? diye sormalıdır. 26 Mayıs, hükümete 4857 sayılı kanunda alt işveren sistemini düzenleyen maddelerin kaldırılmasını talep ederek baskı yapmak için bir fırsattır. Şu günlerde hayatî olan CHP’nin kurultayı değildir; 26 Mayıs’ta sendikaların ne yapacağıdır.
CEM SOMEL

Evrensel'i Takip Et