23 Mayıs 2010 01:00

Yazının kadim coğrafyasında beş gün


Diyarbakır Tüyap şehir merkezinin epey dışında. Ama yarım saatte bir otobüs kalkıyor. Evrensel Basım Yayın ise giriş kapısının hemen yanında. Bu yüzden Tüyap’la tanışmaya kalkanlar önce bizimle tanıştılar. Viyana Üniversitesi Kürdoloji Bölümü Başkanı Cêlîlê Cêlîl’in kitabı Kürt Tarihinden 13 İlginç Yaprak’ın afişinden başlayarak duvardaki Kürt kültürü kitapları da afişleri de Diyarbakır kimliğine yakışıyor olmalı ki her gelen bir süre oyalandı bizim stantda. İlk gün fuara ilk gelenin bize sorduğu soruyu hiç birimiz unutamayacağız: “Ercişli Emrah ile Selvihan’ın kitabı var mı?” “Yok” “Peki Erguvan Yayınları nerede?” bu soru onun aradığı kitapla önceden epey bir bilgi edindiğini gösteriyordu. Buyur edip sohbete başladık. Kamyoncuymuş. İstanbul’un kitap satılan semtlerini, tekmil sahafları biliyor. Aradığı kitap onda varmış. Çaldırmış. Kılığına kıyafetine , hele uzun tahta sakalıyla üç numara saç tıraşına aldanırsanız kitapların hiç değilse Latin harflerle yazılı olanlarına ilgi duyacağını sanmazsınız. Tarih kitaplarına halk hikayelerine özel bir ilgisi var. Karaköseli Hristiyan Selvi ile Ercişli Emrah’ın aşkı, bu aşkın Kerem ile Aslı sevdasına benzerliği üstüne konuştuk, kitabı bulursak haber edeceğimize söz verip adres alıp verdik… bu olayı da bir fali hayır (uğur belirtisi ) saydık. Biraz sonra Halkbilimi Uzmanı Sabri Koz uğramaz mı? Hatay’dan geliyormuş. Bir “Hayırlı olsun” dedi, bir siftah uğur parası attı, yorgun argın çay bile içmeden kayboldu sergiler arasında.
Tüyap bu yıl Ortadoğu kültürünün Mezepotamya kesimini yansıtan bir ayna gibi. Şerefname afişi benim gözdem..Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği kimi sempozyumların, örnekse Ahmede Xani sempozyumunun kitapları da Diyarbakır salnameleri de sergileniyor.Bölgenin merkez şehri olan Diyarbakır, kitap fuarının yanı sıra Diyarbakır Eğitim 2010 fuarını da ağırlıyor. Aynı mekandaki bu iki fuarın birbirini tamamladığını söylemek de olası.
Fuarlar süresince düzenlenen konferans, panel, şiir dinletisi benzeri yaklaşık 40 kültür etkinliğiyle, 300 yazarın imza günü hem yazarların okurlarıyla tanışmalarını, hem de okurların yazarlarla tanışmalarını sağladı. Mehmed Uzun için yapılan 17. Fotoğraf isimli belgesel önemli etkinliklerden biriydi. Açılışta Doğan Hızlan Mehmed Uzun’un bir halkın acılarını kinle değil acıyla anlatışı ile kalıcı oluşundan söz etmesi de, Uzun’un eşi Zozan’ın “Nevistkare namirin” (Yazarlar ölümsüzdür) cümlesi de benim için bu fuarın sloganlarıydı. Fuarın Celile Celil dışında yurt dışından gelen öteki konukları Venezuelalı Gazeteci Carol Prunhuber ile Yazar Bavê Nazê’ydi. Prunhuber açılış günü Qasimlo ile Yılmaz Güney’i anlattı. Celile Celil , Şair Cegerhun’u, Bavê Nazê ise romanı üstüne konuştu. Yaşamayan Diyarbakır asıllı yazarlardan Vasıf Öngören de unutulmadı. Hicri Özgören, Sennur Sezer ve Adnan Özyalçıner Vasıf Öngören ve Masalın Aslı’nı Eğitim Sen Tiyatro grubunun okumaları eşliğinde çocuklarla konuştu. Diyarbakır efsaneleri de bu konunun emektarı Muhsine Helimoğlu Yavuz’un konuşma konusuydu.
Tüyap Diyarbakır Kitap Fuarı, “Osmanlı Coğrafyasında Çok Dilli ve Çok Kültürlü Yayıncılığın 500 yılı” konulu kitap, Gökhan Aslan’ın “Sembollerle Mezopotamya” adlı resim İmren İyem’in “Kendi Labirentlerinde” adlı desen sergisi eşliğinde sürdü. Sanırım, gelecek yıl görsel etkinlikler de yayınevi katılımı da artacak, fuar daha zenginleşecek.
Dilerim bizim için de Diyarbakır, yayıncılarımızı, seçilmişlerimizi cezaevlerinde ziyaret şehri olmaktan kurtulur.
Sennur Sezer

Evrensel'i Takip Et