30 Ekim 2010 00:00
Çift taraflı ateşkes gerekli
GÜNÜN YAZILARI
Diyarbakırlılar PKKnin Kürt sorunun çözümüne zemin oluşturmak için şimdiye kadar 7-8 kez ateşkes ve eylemsizlik kararı almasına rağmen devletin operasyonlarını sürdürdüğünü belirtti. Barışın tek taraflı ateşkesle gelmeyeceğini ifade eden Diyarbakırlılar, Çatışmalarda gençler ölürken barış konuşulmaz diyerek devletin de en azından operasyonları durdurması gerektiğini söylüyorlar. Ateşkesin sürmesini isteyen Diyarbakırlılar, devletin PKKnin eylemsizlik kararına cevap vermesi gerektiğini düşünüyor.
PKKnin ilan ettiği 1 aylık çatışmasızlık süreci 31 Ekimde dolacak. Kürt sorunu çözümü için sağlıklı bir tartışma ve diyalog ortamının kurulması amacıyla ilan edilen çatışmasızlık süreci boyunca İmralıyla ve AKPnin BDP ile yaptığı görüşmeler Diyarbakır halkında temkinli bir umut oluşturmuştu. Ancak son dönemde artan operasyonlar ve çatışmasızlık sürecine rağmen bölgeye gelen gerilla cenazeleri, KCK adı altında devam eden davada Kürtlerin seçmiş olduğu siyasetçilerin yargılanması, Öcalan ile görüşmelerin kesilmesi, AKPnin Kürtlerin temsilcileriyle değil de Kürt hareketini tasfiyesi için komşu devletlerle görüşmeler yapması gibi gelişmeler halkın temkinli umudunu da boşa çıkardı
DEVLET KÜRTLERE HEP HİLE YAPIYOR
İşportacılık yapan Abdurrahman Güzel, insan olan herkesin barıştan yana olduğunu belirterek, Ancak devlet Osmanlı döneminden beri Kürtlerin üzerine hile ile geliyor. AKP siyasal Kürt istemiyor. Kendi Kürdünü yaratmak istiyor. PKKnin ilan ettiği ateşkesleri hep bunun için kullanıyor dedi. Barışın gelebilmesi için devletinde operasyonları durdurmasını şart olduğunu söyleyen Güzel Çünkü insanlar ölürken barış konuşulmaz. Tek taraflı ateşkes ya da eylemsizlik çözüm olmuyor. 7-8 kez tek taraflı ateşkes olurdu. Sorun çözülmedi. Çünkü devlet eylemsizlik kararına rağmen operasyona devam ediyor. Son dönemlerde eylemsizlik kararına rağmen gerilla cenazeleri gelmeye başladı diyerek eylemsizlik karanının uzamasının olumlu olacağını belirtti. Ateşkesin karşılıklı olması durumunda sonuç çıkacağını söyleyen söyleyen Güzel, seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanarak, yargılanmalarının barışa katkı sağlamayacağını söyledi. 1994de Liceye bağlı Hendiv (Yorulmaz) köyünün yakılması sonucu Diyarbakıra göç eden Hacı Kadir Yalçın ise, ateşkesin çift taraflı olması gerektiğini anlatttı. Yalçın Elinde silah olan PKK tarafı eylemsizlik kararı alıyor. Ama elinde silah olan devlet sürekli operasyona devam ediyor. Diğer tarafın üzerine gidiyor. Böyle barış sağlanmaz diyor. PKKnin barış için üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını ve defarlarca ateşkes ilan ettiğini anlatan Yalçın, barışın çift taraflı olacağını söyledi. AKPnin bir yandan diyalogdan bahsettiğini öbür taraftan da Kürtleri tasfiye etmeye çalıştığını, belediye başkanlarını yargıladığını belirten Yalçın AKPnin bu ikiyüzlü politikası devam ettikçe bu sorun çözülmeyecek dedi.
SEÇTİKLERİMİZ YARGILANIYOR
Telekomda taşeron olarak çalışan Hacı Buyunhan, Kime sorsan barış ister. Ama bu o kadar kolay görünmüyor diyerek umutsuzluğunu ifade ediyor. Buyunhan, oylarla seçtikleri belediye başkanların yargılandığını anlatarak, AKPnin sorunu çözmek istemediğini belirtti. İnşaat işçisi Ahmet Bingöl, barış ve huzur ve insanca yaşamak istediklerini belirterek, Ama birilerinin çıkarı var ki bu savaşı sürdürüyorlar. Çatışmasızlığa rağmen operasyonlar devam ediyor diye konuştu. Kürtlerin temsilcilerini çözüm için muhatap alınması gerektiğini anlatan Bingöl, Eğer biz halk olarak seçip oraya yollamışsak onlarla görüşmeleri gerekir. Diyalog olmadan çözüm olmaz dedi.
(Diyarbakır/EVRENSEL)
DİYALOGUN ÖNÜ AÇILMALI
Raci Bilici İHD Diyarbakır Şube Sekreteri:
Daha önce 650 sivil toplum örgütü; bölgede farklı kesimlerden ve düşünceden
kurumlar olarak, işveren kurumları, işçi sendikaları, barolar, insan hakları dernekleri olarak PKKye eylemsizlik çağrısı yapmıştık. PKKde bu çağrıya yanıt vererek eylemsizlik kararı verdi, o süre doldu tekrar uzattı. Bu süreçte, devletten karşılık verme konusunda taleplerimiz oldu. Hükümet, devlet bir adım atmadı, iyi niyet göstermedi. Aksine yine operasyonlar devam etti. Hükümet bu eylemsizlik sürecine cevap vermedi, üzerine düşeni yapmadı. Bundan sonra olacak hak ihlallerinin sorumlusu hükümettir. Hükümet samimi ise pazartesi şunu yapabilir: Süren bir KCK davası var. Bu davada bir iyi niyet gösterip diyalogun önünün açmak için de olsa tutuklular tahliye edilebilir. Çünkü siyasi bir tutuklamaydı ve bırakılması da siyasi olur. Bu insanları salıverip diyalogun gelişmesinin önü açılabir. Umarım biz artık bölge kamuoyu ve bölgedeki kurumlar olarak PKKye bir daha ateşkesi uzat diyebilecek bir malzeme yok elimizde.
KÜRTLERİN TALEPLERİ KARŞINLANMALI
EMEP Diyarbakır İl Başkanı İlhan İlbay:
Kürt sorununun çözümü açısından tek taraflı ateşkeslerin yetmediği herkes tarafından bilinmektedir. Nitekim uzun yıllardır PKK çeşitli dönemlerde tek taraflı ateşkes ilan etti. Sorunun çözümün doğrultusunda adımlar atılmasına zemin oluşturması için. Ama bu dönemler devlet ve hükümetler tarafından terör örgütü ile pazarlık yapılmaz hamasetiyle geçiştirildi. Son bir aylık dönemde büyük oranda bu şekilde tüketilmiştir. Bu süreçte de sorunun çözümü yönünde adımlar atılarak, Kürt halkının taleplerinin karşılanması yönünde hiç bir girişimde bulunulmayarak bu süreçte heba edilmiştir. Anadilde eğitim, Kürtçenin kamuda kullanılması, anayasanın değiştirilmesi özerklik gibi Kürtlerin kendini yönetebilecekleri mekanizmalarının oluşturulması gibi genel talepler gündeme alınmamıştır. Bu nedenle halen çatışmalar ve ölümler devam etmektedir. Çatışmasızlık sürecinin çift tarafla olarak uygulanmasını, devam ettirilmesini, Kürt sorununun çözümü yönünde sağlıklı bir tartışma zemininin ortaya çıkmasını, tüm muhataplarıyla sorunun çözümü için sağlıklı bir sürecin işletilmesini ve bunun sonucunda geçikmeden anadilde eğitim talebi başta olmak üzere Kürtçenin kamuda kullanılması ve özerk yönetim mekanizmalarının oluşturulması başta olmak üzere halkımızın tüm taleplerinin karşılandığı düzenlemeler yapılmalı ve bu doğrultuda anayasa değiştirilmelidir.
SORUMLULUK ARTIK DEVLETTE
Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Karahan:
Bölgedeki 650 kurum olarak ve bu ülkenin bir çok vicdan sahibi bireyi bu savaşın bitmesi, çatışmasının ortadan kalkması için defalarca çağrılar yaparak ya da beklentilere girerek ateşkesin olmasını istedik, bekledik. Çatışmanın tarafı olan PKK, bu tür çağrılara ateşkesler ve eylemsizlikler kararı alarak bir biçimiyle yanıt verdi. Ama diğer tarafta AKP iktidarı halkta bir umut yaratmasına rağmen bu sorunu çözüyoruz gibi umut yaratarak askeri ve siyasi operasyonlar yaparak karşılık verdi. En yalın haliyle devam etmekte olan KCK davasında seçilmiş temsilcilerin legal siyasetçilerin kitle örgütü temsilcilerinin yargılandığı davada Kürtçe savunma haklarını bile kabul etmeyerek toplumda yarattığı havanın tam tersi bir pratik sergiliyor. Bu çatışmanın ve savaşın devam etme olasılığının olması bizlere kaygı veriyor. Devletin eylemsizliğe cevap vermemiş olması sorumluluğu devlete yüklüyor. Bir cevap gelmeksizin çözüm iradesi göstermeyenler karşısında sonsuza kadar eylemsizlik olmayacağı da bir gerçeklik. Çürütme ve inkar politikalarının sorunu çözmediği ortada. Sorumluluk alması gereken siyasal iktidardır. Artık başkalarından bir şey bekleme durumunda değiliz.
650 kurum olarak ateşkes çağrısını her iki tarafa da yaptık. PKK yanıt verdi. Bunun karşısında devlet hiç bir şey yapmadı bize de bir sorumluluk yüklemedi. Toplumun diğer kesimlerini ve sorunun çözümü konusu da hiçbir şekilde yardımcı olmuyor. Bu şekliyle bizde artık sorunu çözümünde rolümüzü oynayamayız. Bu aşamada hiçbir adım atmaksızın sürekli ateşkes çağrılarında bulunmak inandırıcılığını yitiriyor
Mehmet Aslanoğlu
Evrensel'i Takip Et