13 Aralık 2010 00:00

‘GAP Eylem’ Ne Âlemde?


Bugünlerde ülke yağışlı havanın etkisi altına girmiş olsa da son yılların en kurak sonbaharlarından birini geçirdik. Kuraklık, ülkemizde tarımsal üretimin düşmesi ile neredeyse eş anlamlı bir sözcük. Türkiye Zıraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklığın başta buğday, arpa, mercimek gibi hububat ürünlerinin üretimini etkileyeceğini belirtiyor. Özellikle bu ürünlerin üretimi bakımından önemli bir yere sahip olan Bölge’de yağışlarda yüzde 66’yı bulan düşüş, daha üç yıl önce aynı şekilde kuraklık nedeniyle hiç ürün alamayan çiftçileri kara kara düşündürüyor. TZOB Başkanı Bayraktar, konu ile ilgili açıklamasında kuraklığın özellikle son yıllarda giderek etkili olması karşısında alınması gereken önlemleri sıralarken, Bölge’de Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında sulamaya açılacağı belirtilen alanların bir an önce faaliyete geçmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Bölge, ülkenin en büyük su havzalarına sahip olduğuna göre, kuraklık ‘kader’ olmasa gerek! Ve son 40 yıldır hükümetler değişse de, GAP’la Bölge’nin çehresini değiştirme vaadi hiç değişmedi. Ve yine GAP’la ilgili vaatlerin başında hep Bölge’nin kurak arazilerinin sulanması yer aldı. Biz de Bayraktar’ın uyarısı üzerinden Başbakan Erdoğan’ın 2008’de açıkladığı GAP Eylem Planı’na dönüp bir bakalım dedik. Hatırlayalım, Erdoğan’ın 2008 Mayıs’ında Diyarbakır’da açıkladığı Eylem Planı’nın en büyük vaadi, 4 yıl içinde (2012’ye kadar) 1 milyon 820 bin hektarlık sulama hedefinin 1 milyon 60 bin hektarlık kısmının tamamlanması ve bu temelde 3 milyon 800 bin kişiye iş olanağının sağlanmasıydı. Aradan geçen 2 buçuk yıla rağmen ‘GAP Eylem ne âlemde’, diye sorarsanız işte cevabı: Sulanabilir arazi GAP Eylem Planı açıklandığında 272 bin hektar iken, şimdi sadece 300 bin hektar düzeyinde. Yani hala GAP’ta sulanabilir arazinin sadece 6’da biri sulanabilmekte ve son 2 buçuk yılda sulama hedefinin ancak 30’da biri (800 bin hektarlık hedefin 28 bini) gerçekleştirilmiş durumda. Oysa Bölge’nin çiftçisi, yoksulları, işsizleri için getirisi olmayan enerji alanında GAP’ın yüzde 85’lik oranı tamamlanmış durumda ve Bölge’deki barajlardan ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 44’ü karşılanmakta.
Şimdi Başbakan’ın Mayıs 2008’de açıkladığı GAP Eylem Planı’ndan iki buçuk yıl sonra GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya bakalım. Okuyucunun da sabrına sığınarak Karahocagil’in hem Bölge’deki işsizliği sona erdirecek, hem de tersine göçü başlatacak hesaplamaları ile ilgili söylediklerini aktaralım: “Geriye göçün başlayacağına inanıyoruz. Şu anda yapılan yatırımlar, doğacak istihdam ihtiyacı, belki önümüzdeki 2-3 yıl içinde tersine göçün de başlayacağına işaret ediyor. Çünkü bu istihdamı bölgenin karşılama ihtimali yok. Bilimsel olarak 1 hektarlık sulama 2 kişilik istihdam yaratıyor. Biz biraz karamsar olup 1,6’yı esas alarak hesaplama yaptık. 800 bin hektar alan, bunun 2-3 yıl içinde 400 bin hektarını hayata geçirsek, yine 800 bin kişiye falan ihtiyacımız var. Bu istihdam ihtiyacı hem buradaki göçü engelleyecek, hem de dışarıdan geriye dönüşleri de zorlayacak.”
Peki, GAP İdaresi Başkanı’nın, bu Nasrettin Hoca’ya taş çıkartan hesaplamaları ne anlama geliyor? Öncelikle Karahocagil, Başbakan’ın 2008’de açıkladığı hedefleri kaşla göz arasında revize ediyor, sulama hedefini bir çırpıda 800 bin hektardan 400 bin hektara düşürüyor. Yine 3 milyon 800 bin kişilik istihdam hedefi, 800 bine çekiliyor. Aslında Karahocagil, açıkladığı hedeflerin somut dayanaklarını da ortaya koysaydı, yine söyleyecek sözümüz olmazdı. Ama ne diyor Karahocagil, “2-3 yıl içinde 400 bin hektarını hayata geçirsek…” Üstelik geçen 2 buçuk yılda sulanabilen arazi 272 bin hektardan sadece 300 bin hektara çıkartılmışken biz bu sözlere nasıl inanacağız?
Sözün özü, GAP Bölge’sinde yeni bir şey yok: Yine vaat çok, icraat yok!
ÇETİN DİYAR

Evrensel'i Takip Et