17 Aralık 2010 00:00
Bütçede eğitim yok fatura velilere
GÜNÜN YAZILARI
2011 Yılı Bütçesinin Meclis Genel Kurulunda görüşülmesi devam ediyor. Ancak başta eğitim. sağlık. sosyal güvenlik alanları olmak üzere kamu hizmetlerine ayrılan payların giderek budandığı bütçede. kamu hizmetleri tüketicilerden. vatandaştan çıkarılmaya çalışılıyor. Tıpkı eğitim alanında olduğu gibi.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim bütçesi 21 Aralık Salı günü Meclis Genel Kurulunda görüşülecek. Eğitim Senin bütçede eğitime ayrılan paya ilişkin raporu. artık eğitimin tümüyle velilerin sırtına yüklendiğini. eğitimin giderek özelleştirildiğini gözler önüne seriyor.
Rapora göre. 2010 yılında 28 milyar 237 milyon 412 bin TL olan MEB bütçesi. artan okul. derslik. öğretmen ihtiyacı ve öğrenci sayısına rağmen. 2011 yılı için 34 milyar 112 milyon 163 bin TL olarak öngörüldü. Milli Eğitim Bakanlığı okullara yeterli ödenek ayırmadığı için eğitim harcamalarının önemli bir bölümü öğrenci velilerinin üzerinden çeşitli adlar altında karşılanıyor. Öngörülen eğitim bütçesi rakamları. aynı durumun 2011 yılında da süreceğini gösteriyor.
2011 yılı için öngörülen milli gelir beklentisi 1 trilyon 215 milyar TL. öngörülen merkezi yönetim bütçesi 312 milyar 500 milyon TL iken. 2011 bütçesinden eğitime ayrılan pay; 34 milyar 112 milyon 163 bin TL olarak öngörülüyor.
MİLLİ GELİRİN YÜZDE 2.8İ EĞİTİME
2011 MEB bütçesi. 2011 GSYHnin yüzde 2.8ine. merkezi bütçenin yüzde 10.9una denk geliyor.
Bu bütçenin yüzde 72sine denk gelen 24 milyar 609 milyon TLsi sadece personel giderleri için ayrılıyor. Eğitim bütçesi içinde personel giderleri artıyormuş gibi görünse de. çıkarılacak olan yeni personel yasası ile personel harcamalarının milli gelir içindeki payının giderek düşürülmesi hedefini de gözden ırak tutmamak gerek.
Öngörülen bütçe rakamlarıyla zorunlu harcamaların bile karşılanmasının zor göründüğü 2011de görünen odur ki. eğitim sistemi geçmiş yıllarda olduğu gibi yine sorunlarıyla baş başa bırakılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin. milli gelir (GSYH) içindeki payının yüzde 2.80 olarak öngörüldüğü görülüyor.
Oysa eğitimden beklenen amaçların gerçekleşmesi. artan öğrenci sayısı. derslik açıkları. eğitimin niteliğinin yükselmesi. fiziki alt yapı ve donanım eksikliklerinin giderilmesi. 24 öğrencili sınıfların oluşturulması ve öğretmen açıklarının giderilmesi için bu bütçenin mutlaka artırılması gerekiyor.
BÜTÇEDE YÜKSEKÖĞRETİMİN PAYI
2011 yılı için yükseköğretime ayrılan pay. 11 milyar 503 milyon 927 bin 500 TL. Bu rakamın milli gelire oranı yüzde 0.95; merkezi bütçenin yüzde 3.7sine denk geliyor. Bu oran, ülkemizde yükseköğretime ne kadar önem verildiğinin görülmesi açısından dikkat çekici.
Yükseköğretim bütçesinin yüzde 50.75ini (5 milyar 838 milyon 952 bin TL) personel harcamaları oluşturuyor. Sosyal güvenlik devlet primi giderleri 1 milyar 32 milyon 527 bin TL mal ve hizmet alım giderleri ise 1 milyar 576 milyon 618 bin TL olarak öngörülüyor. Bütçeden 2011 yılı için Milli Eğitim Bakanlığına ve yükseköğretime ayrılması düşünülen paylar, yapılan artışlara rağmen eğitim sisteminin en temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak.
YENİ ÜNİVERSİTELER AÇIYORLAR AMA
Yeni açılan pekçok üniversite olduğu da değerlendirildiğinde, AKP Hükümetinin, yükseköğretim sisteminin ihtiyaç duyduğu kaynağı genel bütçeden karşılama noktasında oldukça cimri davrandığını görmek mümkün. Yeni üniversitelerle birlikte öğrenci sayısının ve akademik personel ihtiyacının artışı ortadayken yükseköğretim bütçesinin geçmiş yıllarla hemen hemen eşit düzeyde belirlenmesi. yükseköğretim sistemimizde yaşanacak yeni sorunların da habercisi.
Eğitim Senin raporunda, devlet bütçesinden yeterince kaynak ayrılmayan üniversitelerin, son yıllarda bilimsel üretimleri tehdit eden kendi kaynağını yaratma arayışları içine itildiğine yer veriliyor. Raporda. YÖKün danışma kurullarında sermaye temsilcilerinin temsiliyle ilgili kararlarla birlikte değerlendirildiğinde, Üniversitelerin yükseköğretim kurumları olmaktan uzaklaşması ve piyasada faaliyet yürüten şirketlerden farkları kalmaması kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor.
TÜRKİYE. OECD ÜLKELERİ ARASINDA SINIFTA KALDI
Türkiyenin eğitim harcamaları OECD ülekeleriyle kıyaslandığında, ayrılan payın düşüklüğü daha da dikkat çekiyor. OECD rakamlarına göre Türkiyede devletin öğrenci başına yaptığı yıllık eğitim harcaması, ilköğretimde 1.130 ABD doları. ortaöğretimde 1.834 ABD doları. yükseköğretimde 4.648 ABD doları.
İlköğretimden yükseköğretime kadar yapılan tüm eğitim harcamaları açısından bakıldığında ise Türkiyede bir öğrenci için yapılan harcama öğrenci başına 1.614 dolarda kalıyor.
Türkiye, kişi başı öğrenci harcamaları bakımından hem diğer ülkelerin gerisinde, hem de OECD ortalamasının çok altında kalıyor.
EĞİTİM SENİN TALEBİ
Raporda, herkese eşit ve nitelikli bir eğitim hizmeti sunulabilmesi için bütçelerin ilgili kurumların ihtiyaçlarına göre oluşturulması isteniyor. Milli gelirden kamu eğitimine ayrılan pay ilk adım olarak en az iki katına çıkarılmalı. kamu üniversitelerinin payı. yükseköğretimin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yükseltilmeli; okulların ve üniversitelerin temel gereksinimlerini karşılamak için genel bütçeden yeteri kadar ödenek ayrılmalı taleplerinin yer aldığı raporda, şunlar dile getirildi: Üniversite bütçelerinde yeterli artış sağlanmalı, üniversitelerin bütün giderleri kamu bütçesinden karşılanarak, yükseköğretimdeki ticarileştirme uygulamalarına son verilmelidir;
Öğretmen açıklarının kapatılması için yeterli sayıda kadrolu öğretmen ve öğretim üyesi ataması yapılmalı, eğitim ve bilim kurumlarında kadrosuz ve iş güvencesiz çalıştırma uygulamalarına derhal son verilmelidir.
(Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et