20 Nisan 2006 22:00

Kasabanın yeni sakinleri...



YARATIKLAR (SLİTHER) Yönetmen: James Gunn Senaryo: James Gunn Görüntü Yönetmeni: Gregory Middleton Müzik: Tyler Bates Oyuncular: Nathan Fillion Elizabeth Banks Gregg Henry Michael Rooker Tania Saulnier Brenda James


Kasabayı basan, kana susamış zombilerin macerası, George Romero'nun klasiği Ölülerin Şafağı'nı (Dawn of the Dead) 2004'te yorumlayan James Gunn, bu kez Yaratıklar'la sahnede. Film, uzaydan gelen 3-5 milyon yaşındaki sümüksü organizmanın kasabayı ele geçirme, yiyip bitirme hikayesi. Küçük bir kasabada yaşayan Grant kaba saba bir işadamıdır. Genç karısından yeterli ilgiyi görememesi dışında pek bir derdi yoktur. Bir gece Grant karısıyla tartışıp dışarı çıkar, bara uğrar. Bardan eski bir kız arkadaşıyla ayrılır. Ormanda gezinen çift esrarengiz meteor kalıntısının yanındaki izleri takip eder. İzler onları sümükten bir kayayı andıran organizmaya götürür. Grant, dayanamayıp organizmayı sopayla dürtünce organizmadan fırlayan küçük bir ok Grant'ın vücuduna saplanır. Onu ele geçirir. Grant'in dönüşüm belirtileri hemen göze çarpmaya başlar. Eve bir kamyon et yığar. Etraftan hayvanlar kaybolmaya başlar. Evin bodrumunu sıkı sıkıya kilitler. Grant'ın sadece davranışları değil dış görünümü de değişmeye başlamıştır. Yüzü de vücudu da şişliklerle sivilcelerle dolar. Giderek insan yüzüne sahip ahtapotumsu bir organizmaya dönüşür. Ne yazık ki, tek sorun Grant değildir. Grant'ın karnından çıkan hortumlarıyla döllediği eski kız arkadaşı milyonlarca böceği doğurmak için gün saymaktadır. Küçük böcekler herkesin ağzından girip onları ete aç birer zombiye dönüştürür. Kasabayı kurtarma işi dönüşümden etkilenmeyen Grant'ın karısı Starla ve çocukluk aşkı polis şefi Bill Pardy'ye düşer. Kasabanın yeni sakinleriyle başa çıkmak oldukça güçtür. Ekibin tek avantajı Grant'ın da hafızasına sahip olan yaratığın Starla'ya sırılsıklam aşık olmasıdır. Yaratıklar, 80'lerin tarzında bir film. Atmosferiyle de efektleriyle de. Yapış yapış yaratığın protezleri için tonlarca silikon harcanmış. Eski yöntemlerle yeni yöntemleri harmanlamış, bu film için. Yönetmenin istediği "Bir sürü kan ve bağırsak, inanılmaz büyüklükte özel efektler, tonlarca aksiyon..."un hakkı verilmiş doğrusu. Film iğrenç olduğu kadar komik de. Değişimden önce de her biri kendi çapında yaratık olmaya aday kasaba halkı, yaratıklardan kaçmaya çalışırken bile sevdiği marka gazozu dert eden küfürbaz belediye başkanı, yaratığa dönüşse de hâlâ karısına aşık Grant, yaratığın varislerini doğurmayı beklerken balon gibi şiştiğinden yere uzanamayan "çok açım yerdeki sıçandan bana bir parçacık versene" diye polis şefine yalvaran Brenda, bu karmaşada eski aşkları canlanan Starla ve Pardy komik durumlardan/ kimliklerden sadece birkaçı. Yaratıklar, abartılı korku filmi atmosferini özleyenleri uzaylı sümüğüne, bol kana, aksiyona, adrenaline, doyuruyor. Komedinin, korku ve iğrençlikle yoğrulduğu filmin en ilgi çekici özelliği seyirciyi 80'li yıllara götürmesi. Bu türdeki filmleri sevenler için kaçırılmaması gereken bir film. Korku filmi sevenler için ikinci bir alternatif de Neil Marshall'ın Cehenneme Bir Adım'ı. Tümü kadın olan kahramanlarının, keşfedilmemiş bir mağarada mağara sürüngenlerine yem olmalarının öyküsü. Cehenneme Bir Adım klostrofobik, umutsuz bir korku filmi. Filmlerin ikisi de farklı dile, farklı atmosfere sahip. Her ikisi de türün iyilerinden. Ortak noktası ise "taze et" peşindeki yaratıklar, bir de seyircilerinin filmlerden sonra vejeteryanlığa adım atmasının kaçınılmazlığı.

Evrensel'i Takip Et