12 Nisan 2006 22:00
Eserleriyle yaşayan bir yazar
Toplumcu gerçekci yazarlarımızdan Bekir Yıldız'ın sağlığında çıkardığı bütün kitaplar, İskele Yayıncılık tarafından "Bekir Yıldız Kitaplığı" olarak yeniden basıldı. Toplam 18 eserin bulunduğu dizide yazarın öykü ve romanlarının yanı sıra, konuşmaları, söyleşileri, yazıları ve edebiyat dergileri için yaptığı röportajlar yer alıyor. Hem yurdumuz insanlarının yaşam mücadelesini, açlık-yoksulluk durumunu anlatırken, öte taraftan yabancı ülkelerde çalışan işçilerimizin de katlandığı zor koşulları resmetmiştir. 'Bedrana', 'Kara Çarşaflı Gelin' ve 'Halkalı Köle' gibi eserleri sinemaya da aktarılan Bekir Yıldız ilk olarak 1951 yılında yayımladığı Reşo Ağa adlı eseriyle adını duyurdu. Adnan Özyalçıner, Bekir Yıldız'ın eserlerinde çarpıcı gerçeklere yer verdiğini, Güneydoğu insanının ezilişini, kadınların geleneklerle göreneklerin baskısından doğan kara yazgısını gözler önüne serdiğini belirterek şöyle der; "Hem konu, hem içerik hem de dili ve kendine özgü anlatımıyla biçimsel açıdan açılımla öykücülüğümüze bir gelişme kazandırmıştır."
Kaçakcı Şahan 1950 yılından sonra öykü yayınlamaya başlayan Bekir Yıldız, 1968'de Kara Vagon adlı eseriyle May Edebiyat Ödülü'nü, Kaçakçı Şahan adlı eseriyle de 1971 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı. Darbe isimli romanı ise Milliyet Yayınları Roman Yarışması'nda birincilik ödülünü alan Yıldız için Ataol Behramoğlu; "Toplumcu-gerçekçi edebiyatımızın en seçkin ve en özgün ustalarındandır. Ömer Seyfettin'le başlayıp Sabahattin Ali'de doruğa ulaşan kısa ve çarpıcı öykü türünün 20. yy'ın son çeyreğindeki önemli temsilcisidir" der. Bekir Yıldız'ın öykücülüğümüzde başlı başına bir çizgi oluşturduğunu belirten Feridun Andaç, onun için "Güneydoğu-Almanya-Kent ekseninde yazdığı öyküleriyle yeni/farklı bir öykücü kimliği çağdaş Türk edebiyatında önemli yere sahip" der. Yazarın trajikle komiği birleştiren insani bir bakış açısına sahip olduğunu söyleyen Sennur Sezer de, Yıldız'ın eserlerinin hem edebiyat hem de toplumbilimsel açıdan önemli olduğunu sözlerine ekler.
Bekir Yıldız'dan kalanlar... 3 Mart 1933 tarihinde Şanlıurfa'da doğan Bekir Yıldız'ın babasının polis olması dolayısıyla çocukluğu Kastamonu, Gaziantep ve Adana'da geçer. İlkokuldan sonra Mersin'de başladığı Sanat Enstitüsü öğrenimini İstanbul'da bitiren Yıldız, daha sonra da İstanbul Matbaacılık Okulu'nun dizgi bölümününden 1955 yılında mezun oldu. Bir ara da dizgi operatörlüğü yapan Yıldız, 1962 yılında Almanya'ya gitti. İşçi olarak gittiği Almanya'da fabrikalarda meydancı, montör ve matbaalarda mürettip ve operatör olarak çalışan Yıldız, 1966'da İstanbul'a döndü. Yazar Almanya'dan getirdiği baskı makinesi ile Asya Matbaası'nı kurdu ancak matbaayı daha sonra kapatarak sadece yazarlıkla yaşamını sürdürdü. Sanat hayatına, 1951'de Tomurcuk dergisinde yayımlanan bir öyküsüyle başlayan Bekir Yıldız, ardında halkının acılarını ve güzelliklerini anlatan yüzlerce öykü bırakarak 8 Ağustos 1998'de İstanbul'da hayata gözlerini yumdu.
Kaçakcı Şahan 1950 yılından sonra öykü yayınlamaya başlayan Bekir Yıldız, 1968'de Kara Vagon adlı eseriyle May Edebiyat Ödülü'nü, Kaçakçı Şahan adlı eseriyle de 1971 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı. Darbe isimli romanı ise Milliyet Yayınları Roman Yarışması'nda birincilik ödülünü alan Yıldız için Ataol Behramoğlu; "Toplumcu-gerçekçi edebiyatımızın en seçkin ve en özgün ustalarındandır. Ömer Seyfettin'le başlayıp Sabahattin Ali'de doruğa ulaşan kısa ve çarpıcı öykü türünün 20. yy'ın son çeyreğindeki önemli temsilcisidir" der. Bekir Yıldız'ın öykücülüğümüzde başlı başına bir çizgi oluşturduğunu belirten Feridun Andaç, onun için "Güneydoğu-Almanya-Kent ekseninde yazdığı öyküleriyle yeni/farklı bir öykücü kimliği çağdaş Türk edebiyatında önemli yere sahip" der. Yazarın trajikle komiği birleştiren insani bir bakış açısına sahip olduğunu söyleyen Sennur Sezer de, Yıldız'ın eserlerinin hem edebiyat hem de toplumbilimsel açıdan önemli olduğunu sözlerine ekler.
Bekir Yıldız'dan kalanlar... 3 Mart 1933 tarihinde Şanlıurfa'da doğan Bekir Yıldız'ın babasının polis olması dolayısıyla çocukluğu Kastamonu, Gaziantep ve Adana'da geçer. İlkokuldan sonra Mersin'de başladığı Sanat Enstitüsü öğrenimini İstanbul'da bitiren Yıldız, daha sonra da İstanbul Matbaacılık Okulu'nun dizgi bölümününden 1955 yılında mezun oldu. Bir ara da dizgi operatörlüğü yapan Yıldız, 1962 yılında Almanya'ya gitti. İşçi olarak gittiği Almanya'da fabrikalarda meydancı, montör ve matbaalarda mürettip ve operatör olarak çalışan Yıldız, 1966'da İstanbul'a döndü. Yazar Almanya'dan getirdiği baskı makinesi ile Asya Matbaası'nı kurdu ancak matbaayı daha sonra kapatarak sadece yazarlıkla yaşamını sürdürdü. Sanat hayatına, 1951'de Tomurcuk dergisinde yayımlanan bir öyküsüyle başlayan Bekir Yıldız, ardında halkının acılarını ve güzelliklerini anlatan yüzlerce öykü bırakarak 8 Ağustos 1998'de İstanbul'da hayata gözlerini yumdu.
Evrensel'i Takip Et