5 Nisan 2006 22:00

CIA'nin gizli bir merkezi
   Türkiye'de olabilir

Uluslararası Af Örgütü, uluslararası terörle mücadele kapsamında CIA ile bağlantılı kullanıldığı iddia edilen havaalanları arasında Diyarbakır'ı saydı. Af Örgütü raporunda gizli gözaltı merkezleri bulunduğu iddia edilen ülkeler arasında Türkiye'nin ismi de geçiyor. Merkezi Londra'da bulunan Af Örgütü'nün, "Radar'ın Altında: İşkence ve 'Kaybolmaya' Doğru Gizli Uçuşlar" başlıklı raporunda ABD'nin uluslararası terörle mücadelesi kapsamında CIA'nın gerçekleştirdiği "gizli" uçuşlar ve terörle bağlantıları olduğu öne sürülen kişilerin gizlilik içinde tutulduğu ve sorgulandığı çeşitli ülkelerdeki merkezler ile ilgili bilgiler veriliyor. Bu çerçevede Türkiye'nin adının da geçtiği raporda CIA'yla bağlantılı bin kadar uçuşun "paravan" şirketler aracılığıyla gerçekleştirildiği, bunların çoğunun Avrupa hava sahasını kullandığı savunuluyor. 600 kadar uçuşun da ABD hava şirketlerinden kiralanan uçaklarla yapıldığı kaydedilen raporda, uçakların taşınan kişilerin "kaybolmadan önce" başka ülkelerin güvenlik servislerince gözaltına alınarak ABD'ye teslim edildiği ifade ediliyor.

Diyarbakır Havaalanı kullanıldı Af Örgütü raporunda, kayıtlarda en çok görülen uçaklardan Gulfstream V uçağının Şubat 2001 ile Eylül 2005 tarihleri arasında 590 kadar uçuşunun kayıtlara geçtiğine dikkat çekilirken, bu uçağın iniş kalkış yaptığı çok sayıda havaalanları arasında Diyarbakır Havaalanı'nın adı da geçiyor. Uçağın Diyarbakır Havaalanı'ndan iki defa geçtiği iddia ediliyor.

Guantanamo Raporda, uçaklardan sadece birinin Guantanamo körfezine yüzden fazla iniş yaptığı iddiası da yer alırken, bir diğer uçağın İtalya'da kaçırılan Ebu Ömer'i Almanya üzerinden Mısır'a götürdüğü belirtildi. Raporda, CIA tarafından kaç kişinin yakalandığı, sorgulanmak üzere kaçırıldığı, sınır ötesine nakledildiği, gizli olarak gözaltında tutulduğu ve terörle savaşmak adına işkence gördüğünü bilmenin imkansız olduğu, ancak eldeki bilgilerin bu sayının yüzlere varabileceğine işaret ettiği kaydedildi. Bu arada, raporda Muhammad El Assad, Muhammad Bashmilah ve Sala Karu adlı üç Yemenlinin bir yılı aşkın bir süre tutuldukları "gizli" merkezin bulunabileceği ülkeler arasında Türkiye de sayılıyor. Söz konusu Yemenlilerin, tutuldukları merkezde tüm muhafızlar ve yetkililerin Amerikalı, tercümanların ise ya Arap kökenli ya da Arapça'yı Amerikan aksanı ile konuşan kişiler olduklarını söyledikleri kaydedilen raporda, Yemenlilerin namaz saatleri ve güneşin pozisyonu konusunda verdikleri bilgileri dikkate alarak söz konusu merkezin Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk veya Makedonya gibi bir ülke de olabileceği kanısına varıldığı ifade edildi.


İskenderun'da ABD'ye karşı platform! İskenderun Limanı'nın ABD çıkarları doğrultusunda kullanımına karışı, İskenderun'daki siyasi partiler platform oluşturma kararı aldı. İHD İskenderun Şubesi, İskenderun Limanı'nın, ABD'nin Ortadoğu işgallerine yönelik kullanılması için yapılan çalışmalara kayıtsız kalınmayacağını belirtti. İHD Şube binasında yapılan açıklamada, Şube Başkanı Sadullah Çağlar, "Günlerden beri yerel basın ve Cumhuriyet'te çıkan habere göre, İskenderun Limanı'nın derinliğini ölçen bir ABD askeri heyeti İncirlik'ten gelerek limanın derinlik ölçümü ile ilgili çalışma yapmaktadır" dedi. ABD'nin Irak'ın işgal döneminde İskenderun Limanı'nı açıktan emperyalist çıkarlara yönelik kullandığını ifade eden Çağlar "Amerikalılar savaş günlerinde limana yığınak yaparak TIR'larla konvoylar halinde günlerce Irak'a silah sevkıyatı yapmışlardı" dedi. Çağlar şöyle devam etti; "İskenderun Limanı özünde özelleştirme adı altında ölü konumundadır. Limanın askeri amaçla ABD'nin çıkarları doğrultusunda kullanılması ekonomik olarak bölge halkını çökertmektedir. Sanayinin tasfiye olduğu İskenderun'da fabrikalar kapanmıştır. İskenderun Limanı'nın yeni bir ABD üssü olarak açılması bölgenin her an savaş bölgesi olma ihtimalinin yanında Ortadoğu halkları için yeni bir tehdit alanıdır." Açıklamaya, İskenderun Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, EMEP, DTP, Eğitim Sen, Hacı Bektaş Derneği, Halkevleri de destek verdi.

Evrensel'i Takip Et