1 Nisan 2006 22:00

'Türk ve Kürt gençliğinin
    kardeşliği sağlanmalı'

Emek Gençliği 4'üncü Konferansı'nda emperyalizme ve sermayeye karşı 1 Mayıs'ta alanları doldurma, coşkularını alanlara taşıma çağrısı yapıldı. Fransız gençliğinin mücadelesinin selamlandığı, Kürt halkına yönelik inkar politikasının bir uzantısı olan saldırıların kınandığı konferansta, liselerde tırmanan şiddetin, eğitimin piyasaya açılması, gençlerin geleceksizliğe itilmesi politikasından kaynaklandığı belirtildi. Ekin Sanat Merkezi'nde 300'ü aşkın delege ile toplanan ve iki gün sürecek olan konferansa, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı ve MYK üyeleri de katıldı. Divan oluşumu ve saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını yapan, Emek Gençliği Genel Sekreteri Şevket Akyol, üniversitelisi, liselisi, işçisiyle sermayeye karşı direnen Fransız gençliğinin mücadelesini selamladı. Ülkenin birçok ilinde barış ve kardeşlik mesajları veren Kürt halkının Newroz'unu kutlayan Akyol, Diyarbakır ve Batman'da saldırılarda yaşamlarını yitirenlerin ailelerine başsağlığı diledi. ABD emperyalizminin Irak'ta yaşanan işkence ve katliamlardan sonra Suriye ve İran'ın hedef alındığını kaydeden Akyol, ortaçağın karanlık, tarikatçı, milliyetçi fikirleriyle süslenen politikanın ABD ile sınırlı kalmadığını, Avrupa'nın birçok ülkesinde neofaşistlerin oylarını yükselttiklerine dikkat çekti. Evrim teorisine yönelik saldırılara, başta Fransa ve Almanya olmak üzere gençliğin, emekçilerin hak taleplerine yönelik baskılara da değinen Akyol, "Dünyada emperyalist saldırganlık bu şekilde hayat bulurken, ülkemizde de AKP Hükümeti başa geldiği andan itibaren seçim meydanlarındaki vaadlerini toprağa gömüp, tekelci sermaye çevreleriyle kolkola, emekçilere saldırılardan geri durmadı" diye konuştu. "Reform" adı altındaki saldırılara, özelleştirmelere, kuralsız çalıştırmanın yaygınlaştırılmasına, tarımda kotaya ve desteklerin kaldırılmasına da işaret eden Akyol, AKP'nin ekonomik politikasını bu saldırıların oluşturduğunu ifade etti.

Asimilasyoncu politikaların sonucu Kürt halkına yönelik inkarcı politikanın, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz'a 13 kurşun sıkılmasıyla, linç girişimleriyle, Şemdinli'de halkın üzerine bombaların yağdırılması ve son olarak Diyarbakır'daki saldırılarla devam ettiğini kaydeden Akyol, egemenlerin "Kurtuluş Savaşı'nda Türk-Kürt halklarının omuz omuza bağımsızlık mücadelesi verdiğini" unuttuğunu söyledi. Newroz'da provokasyon beklentisi gerçekleşmeyenlerin kan isteklerini Diyarbakır'da ortaya koyduklarını kaydeden Akyol, AKP'nin politikalarıyla Kürt sorununun kanayan yara olmaya devam ettiğinin altını çizdi.

Şiddeti yaratanların timsah gözyaşları Bir yandan özel okullara kaynak aktarıp, eğitimi piyasaya açanların bir yandan da göstermelik kitap-defter dağıtarak gençlerin gözünü boyamaya çalıştıklarını kaydeden Akyol, geleceksizlik dayatılan gençliğin çeteleşmeye, şiddete itildiğini söyledi. Bu ortamı yaratanların timsah gözyaşı dökerek, artan şiddete çözümü, lise önlerine polis yığmakla gördüklerini belirten Akyol, sanayi sitelerinde asgari ücretle, sendikasız, sigortasız çalıştırıldıklarının da altını çizdi. İşsizlik ve yoksullukla karşı karşıya olan gençlik kitlelerinin geleceğe dair beklentilerinin olmadığını kaydeden Akyol, "Türk ve Kürt tüm milletlerden gençliğin kapitalist, emperyalist saldırganlık ve karartılan gelecek ya da geleceksizlik karşısında düne göre üzerine düşen sorumluluğun arttığını ve gençliğin ideolojik, kültürel, ekonomik ve siyasal olarak aydınlatılması mücadelesinin birer öznesi yapabilmenin imkanlarının arttığını görmemiz ve buna uygun mücadele yürütmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.

1 Mayıs'ta alanları doldurmalıyız Fransız gençliğinin mücadelesinin öğretici dersler verdiğine, kendi geleceğini işçi sınıfının geleceğinde gören Fransız gençliği ile Türkiye gençliğini yan yana getirmenin gerekliliğine işaret eden Akyol, emperyalizmin yayılmacılık ve saldırganlığına, işsizlik ve geleceksizliğe karşı 1 Mayıs alanlarını doldurma görevlerine vurgu yaptı. Daha sonra Bölge Örgütü Çalışma Raporu'nu sunan Vural Nasuhbeyoğlu, Deniz'lerin yükselttiği bayrağı, bölge gençliği olarak onurla dalgalandırmayı, daha da yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi. Konferans delegelerin tek tek konuşmaları ve illerindeki konferans kararlarını aktarmalarıyla devam etti.

Evrensel'i Takip Et