30 Mart 2006 22:00
İlk ritim Anadolu'dan yükseldi
Kültür ve Turizm Bakanlığı, oluşturduğu Sanal Müzik Müzesi ile Anadolu'nun müzik zenginliğini dünyayla paylaşmaya başladı. Sanal müzede yayınlanan eserler arasında, dünyada benzeri olmayan 12 bin yıllık müzik materyali "Raspa" da bulunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzik Müzesi Koordinatörü Oğuz Elbaş, Sanal Müzik Müzesi projesiyle antik dönem uygarlıklarından başlayarak Türkiye müzik kültürü içinde yer almış bütün müzik değerlerinin belgelendirildiğini belirtti. Elbaş, tarihsel süreç içinde var olmuş Türk kültürüne ait müziklerin kronolojisinin, çalgıların ve müziklerin kendilerine özgü ses kayıtlarının elektronik ortamda bir araya getirildiğini anlattı. Ulusal ve uluslararası alanda Türkiye müzik kültürüne ilgi duyanların rahatlıkla ulaşabilecekleri görsel ve işitsel bir kaynağın oluşturulduğunu ifade eden Elbaş, şunları kaydetti: "Proje, Türklerin ve Anadolu'da yaşamış uygarlıkların müzikleri için bugüne kadar yapılmış tüm araştırmalar değerlendirilip, yenileri ilave edilerek sağlanan verilere göre yürütülüyor. Çalgıların orijinalleri, bulunamayanların ise benzerleri veya bu çalgılara ait tabletler-süs eşyaları gibi arkeolojik materyaller, görüntüleniyor ve bir senaryo çerçevesinde sanal müzede yer alıyor. Sanal müze, kronolojik bir sıra içinde müziğin Anadolu'daki oluşum evrelerinde, öngörülen senaryoya uygun olarak hazırlandı."
Önemli bir kaynak Sanal Müzik Müzesi'nin dünya müzik kültürü açısından da önemli bir kaynak olduğunu ifade eden Elbaş, sanal müzede, Anadolu müziğine ait sesli ve fiziki malzemelerin tüm zenginlikleri kullanılarak dünya müzik kültürünün tarihsel sürecini tamamlayıcı bir yere taşındığını belirtti. Oğuz Elbaş, Türkiye'de sergilenebilir binin üzerinde arkeolojik ve etnografik müzik materyalinin bulunduğunu ifade ederek, "Dünyada arkeolojik anlamda en fazla müzik aleti bizde" diye konuştu.
Zengin bir birikim Müzik kültürüyle ilgili 12 bin yıllık sürecin anlatıldığı sitede, 250 görüntü, 50 fotoğraf ve çok sayıda ses kaydının bulunduğunu anlatan Elbaş, "Sanal müzede, dünyanın en eski müzikleri ve çalgılarından oluşan büyük bir arşivi içeren müzikal yapı anlatılıyor. Müthiş bir derinliğe sahip bir çalışma, bizim kültürümüzün binlerce yıllık geçmişini açığa çıkarıyor. Hatay, Şanlıurfa ve Diyarbakır gibi illerde bulunan 12 bin yıllık müzik materyali raspadan elimizde 42 tane var. Bu zenginliğimiz yurtdışında o kadar ilgi çekiyor ki, aletlerin sesini duyanların çığlıkları ile karşılaşıyorum, (Bir tanesi bizde olsa müze kurarız) diyenler oluyor. Raspa, henüz dünyada başka yerde rastlanmayan, bu topraklara özgü bir çalgı" dedi. Sanal Müzik Müzesi'nde yayınlanan araştırmalara göre, neolitik dönemde, yerleşim bölgelerinde belirlenen tapınaklarda yapılan dinsel törenlerde ve gömme ritüellerinde, tapınma için müziğin ve dansın kullanıldığı anlaşılıyor. Giderek artan çeşitli kanıtların, bu dönemde toplu dansların yapıldığını, çıngırak, davul, zil, raspa gibi çalgıların kullanıldığını gösteriyor.
Boğa kükreten Kazılardan ele geçen çömlekçilik öncesi neolitik dönem ve sonrasına ait ses çıkaran çalgılar bulunuyor. Bu çalgılarda, kemiklerin üzerlerine açılan çentiklere sertçe bir madde ile sürttürülerek ses elde ediliyor. Araştırmalara göre, yine bu döneme ilişkin kemikten yapılmış ve "Boğa Kükreten" olarak adlandırılan, bir ip aracılığıyla çevrilerek ses elde edilen bir başka çalgıya ait bazı örnekler de var. Bu dönemin çalgıları arasında düdük, bir tür kaval ve bazı vurmalı çalgılar da yer alıyor. Kemiğin bir yanı boyunca paralel yarıklar oyularak yapılan raspa, en eski ve yaygın tarih öncesi ses üreticisi olarak sanal müzede yerini alıyor. Kemik ya da tahtadan sert ve esnek bir mızrap, raspanın üzerindeki çentiklere boylu boyunca sürtülerek ses çıkarılıyor.
Önemli bir kaynak Sanal Müzik Müzesi'nin dünya müzik kültürü açısından da önemli bir kaynak olduğunu ifade eden Elbaş, sanal müzede, Anadolu müziğine ait sesli ve fiziki malzemelerin tüm zenginlikleri kullanılarak dünya müzik kültürünün tarihsel sürecini tamamlayıcı bir yere taşındığını belirtti. Oğuz Elbaş, Türkiye'de sergilenebilir binin üzerinde arkeolojik ve etnografik müzik materyalinin bulunduğunu ifade ederek, "Dünyada arkeolojik anlamda en fazla müzik aleti bizde" diye konuştu.
Zengin bir birikim Müzik kültürüyle ilgili 12 bin yıllık sürecin anlatıldığı sitede, 250 görüntü, 50 fotoğraf ve çok sayıda ses kaydının bulunduğunu anlatan Elbaş, "Sanal müzede, dünyanın en eski müzikleri ve çalgılarından oluşan büyük bir arşivi içeren müzikal yapı anlatılıyor. Müthiş bir derinliğe sahip bir çalışma, bizim kültürümüzün binlerce yıllık geçmişini açığa çıkarıyor. Hatay, Şanlıurfa ve Diyarbakır gibi illerde bulunan 12 bin yıllık müzik materyali raspadan elimizde 42 tane var. Bu zenginliğimiz yurtdışında o kadar ilgi çekiyor ki, aletlerin sesini duyanların çığlıkları ile karşılaşıyorum, (Bir tanesi bizde olsa müze kurarız) diyenler oluyor. Raspa, henüz dünyada başka yerde rastlanmayan, bu topraklara özgü bir çalgı" dedi. Sanal Müzik Müzesi'nde yayınlanan araştırmalara göre, neolitik dönemde, yerleşim bölgelerinde belirlenen tapınaklarda yapılan dinsel törenlerde ve gömme ritüellerinde, tapınma için müziğin ve dansın kullanıldığı anlaşılıyor. Giderek artan çeşitli kanıtların, bu dönemde toplu dansların yapıldığını, çıngırak, davul, zil, raspa gibi çalgıların kullanıldığını gösteriyor.
Boğa kükreten Kazılardan ele geçen çömlekçilik öncesi neolitik dönem ve sonrasına ait ses çıkaran çalgılar bulunuyor. Bu çalgılarda, kemiklerin üzerlerine açılan çentiklere sertçe bir madde ile sürttürülerek ses elde ediliyor. Araştırmalara göre, yine bu döneme ilişkin kemikten yapılmış ve "Boğa Kükreten" olarak adlandırılan, bir ip aracılığıyla çevrilerek ses elde edilen bir başka çalgıya ait bazı örnekler de var. Bu dönemin çalgıları arasında düdük, bir tür kaval ve bazı vurmalı çalgılar da yer alıyor. Kemiğin bir yanı boyunca paralel yarıklar oyularak yapılan raspa, en eski ve yaygın tarih öncesi ses üreticisi olarak sanal müzede yerini alıyor. Kemik ya da tahtadan sert ve esnek bir mızrap, raspanın üzerindeki çentiklere boylu boyunca sürtülerek ses çıkarılıyor.
Evrensel'i Takip Et