21 Mart 2006 23:00

'Sonra özlem başlar'

II. İzmir Uluslararası Şiir Buluşması'nda yapılan "Sonra özlem başlar" adlı söyleşi de Belçika, Avusturya ve İspanya'dan gelen şairler "aşk" hakkında görüşlerini ve şiirde aşkı anlattılar. Başladığı günden bu yana özellikle genç izleyicilerin yoğunluğu ile dikkat çeken şiir buluşmasında, önceki gün yapılan etkinliklere de bu özellik damgasını vurdu. Şiir buluşmasının yurt dışından gelen konukları şiire olan bu ilgiye çok şaşırdıklarını gizlemediler. İspanya Barselona'dan gelen Maria Cinta Montagut etkinliklerin böylesine geniş bir dinleyici kitlesi önünde gerçekleşmesinin kendisini çok şaşırttığını belirterek, "İspanya da şiire hemen hemen hiçbir talep yok. Birkaç kişinin bir araya gelip şiir dinlemesini sağlamak için ya çok ünlü biri olmalısınız, ya da magazinel bir yönünüz bulunmalı" diye konuştu.

Kadın esin kaynağı, ama... Gertrudu Durusoy'un yönettiği "Sonra özlem başlar" adlı etkinlikte ise bu üç ülkenin şairi kendi bakış açıları ve şiir anlayışlarıyla "aşk"ı anlatmaya çalıştılar. İspanya'da aynı zamanda bir üniversitede öğretim üyeliği yapan Maria Cinta Montagut konuşmasında, ebedi bir konu olarak her çağda var olduğunun altını çizdiği "aşk" olgusunun tarih içindeki görüntülerinden bahsetti. Tarih boyunca kadın imgesinin çok büyük bir esin kaynağı olduğunu anlatan Montagut, cinsiyetler arasındaki ilişkinin tarih boyunca bir güç ilişkisine dönüştüğünü ve kadının hep boyun eğen olduğunu söyledi. 19. ve 20. yüzyılda erkekler tarafından yazılan şiirlerde "aşk"ın sahip olma olarak ortaya çıktığını söyleyen Montagut, aynı dönemlerde kadınların yazdığı şiirlerde ise "aşk"ın daha çok "acı çekme" olarak tanımlandığına vurgu yaptı. Belçikalı şair Raoul Maria De Puydt ise aşkı bir insanın doğmundan ölümüne dek gelişim evreleri üzerinden anlattı. De Puydt sözlerini "Bu dünyada son söz şairindir" diyerek bitirdi. Avusturyalı şair Hans Raimund aşk olgusunu kendi yaşam deneyimleri üzerinden anlatmayı tercih etti. İlk eşinin ölmesi ile aşk ile korkuyu aynı anda yaşadığını söyleyen Raimund, "Aşk gayret, idman, mükemmellik ister. O nedenle sevmek "bitmeyen"dir. Onun sonucu ancak ölümle gelir" diye konuştu.

Mutlu aşk! Söyleşinin tartışma bölümünde ise her üç şairin de aşk tanımlarındaki ortak temanın "ayrılık" olmasının, Aragon'un "Mutlu aşk yoktur" dizesini doğrulayıp doğrulamadığı sorgulandı. De Puydt ayrılık, aşk ve sevginin daha geniş ele alınmasını, bu duyguların sadece kadın-erkek ilişkisi ile örtüştürülmemesini savunurken, Maria Montagu ise şiirin sadece duygu değil, entelektüel bir yanının da olduğunu söyledi. Hans Raimund ise şiirde düşünceye yer olmadığı noktasına kadar giderek, Aragon'un dizelerinin şiirsel, ama anlamsız olduğunu ileri sürdü.

Evrensel'i Takip Et