9 Mart 2006 23:00
'Savcıya müdahale
yargıya müdahaledir'
Emekli Başsavcı Sacit Kayasu, Şemdinli olaylarına ilişkin Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya tarafından hazırlanan iddianame sonrası gelişen olayların ve açıklamaların yargıyı etkileyeceğini ve baskı altındaki bir yargının doğru karar vermekte zorlanacağını belirtti. Kayasu, olayların büyümesinin nedenini Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın mevkii olduğunu dile getirdi. Kayasu, "Önemli olan insanların kişilikleri değil yaptıkları işlemlerdir. Savcı yargının bir parçasıdır. Savcıya müdahale yargıya müdahaledir. Yargı serbest bırakılmalıdır" dedi.
12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla gündeme gelen Emekli Başsavcı Kayasu, yaşanan olaylar sonrası savcının hedef alınmasının gerçeklerin ortaya çıkmasını zorlaştıracağını ve diğer savcıların da bu tür durumlarda geri adım atabileceğini söyledi. Kayasu, "Savcıya yönelik değerlendirmeler ve savcının hedefe alınması kesinlikle yargıyı etkilemeye yönelik olur, çünkü diğer savcılar da böyle bir durumda kendisinin hedefe alınacağını bilip kendi görevini yerine getiremez. Yani bu savcı bir iddianame hazırlamış, doğru veya yanlış. Eğer doğruysa zaten gerekenlerin yapılması gerekir ve iddianame doğrultusunda davalar açılır. Ama eğer iddianamede savcı görevini kötüye kullanmışsa, burada da savcının yargılanması gerekir ki böyle yargılanan birçok savcı var" dedi.
Yargı yıpranıyor "Savcıya müdahale etmek yargıya müdahale etmektir" diyen Kayasu, soğukkanlı hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Kayasu, "Savcı yargının bir parçası ve bu durumlarda çok soğuk kanlı düşünmek ve hareket etmek gerekir. Bu şekilde yargıya yüklenmek yargıya yıpratır ama ortada bir durum yoksa farklı bir şekilde orduya yüklenmek orduyu yıpratır. İddialar doğruysa olması gereken davalar açılacaktır. Nitekim bu tür yargılanan askerler de var" şeklinde konuştu. Evren'e açtığı dava sonrası kendisinin de yargılandığını kaydeden Kayasu, şunları söyledi: "Savcı yanlış ya da eksik bir inceleme de yapmış olabilir ama gerçekten suç duyurusunda bulunulması gereken şeyler de olabilir. Maalesef şu anda savcı hedefteki isim oldu. Bu diğer savcılar için de geçerlidir. Onlar da bunu yaparsa ve onlara da saldırı olabilir mi gibisinden bir düşünce oluşabilir. Yargıyı rahat bırakmak lazım, bir sorun varsa zaten yargılanacak insanlar ortada. Geçmişte ben de yargılandım. Herkes yargılanmalı ama çalışma müddetince insanlar rahat bırakılmalı özellikle de yargı bunların başında gelmektedir. Baskı ve etki altında bırakılan yargı yıpranır ve vatandaş nezdinde inandırıcılığını kaybeder. Önemli olan insanların kişilikleri ve yaşamı değil yaptıkları işlemlerdir. İşlemler doğruysa buna zaten kimse bir şey diyemez. Her şey şu anda ortada ve yaygara kopartılacak bir durum yok. Belki Genelkurmay Başkanlığı'nın hassas davranması bu işi bu noktaya getirdi. Fakat başka bir savcı da başka bir kuvvet komutanı hakkında suç duyurusunda bulunabilir ve eğer suç varsa bulunması da lazım."
Rütbe belirleyici Org. Büyükanıt düşük rütbeli bir asker olsaydı olayın bu kadar büyümeyeceğini ifade eden Kayasu, "Bu kadar yaygara koparılmasını nedeni davaya konu olan kişinin rütbesinin büyük olması, yani daha alt kademelerden birine böyle bir dava açılsa olay bu kadar büyümezdi. Zaten savcı, Büyükanıt hakkında dava açmıyor sadece suç duyurusunda bulunuyor ve bunun araştırılmasını istiyor. Bunun doğruluğunu veya yanlışlığını biz bilemeyiz. Etki altında alınan kararlar doğru olmayabilir" dedi. CHP'nin durumu "orduya darbe" olarak lanse etmesini "talihsiz" bulan Kayasu, "CHP'nin açıklaması talihsizdir. CHP şunu demek isteyebilir 'Ordu yargılanamaz' böyle bir şey en baştan yanlıştır. Ama en baştan belirttiğim gibi konunun hassaslığı var ve kim olursa olsun yargıya müdahale edecek bir adım atmamalı" diye ekledi.
'Adalet Bakanı derhal istifa etmeli' İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Yusuf Alataş, Şemdinli iddianamesini hazırlayan savcı hakkında soruşturma emri veren Adalet Bakanı'nın, yargı bağımsızlığını ihlal ettiğini belirterek, Adalet Bakanı Çiçek'in "derhal" istifa etmesini istedi. Alataş, dün yaptığı yazılı açıklamada, iddianameye ilişkin tartışmaların, Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını bir kez daha gösterdiğini dile getirdi. Davanın bütününün zarar gördüğüne dikkat çeken Alataş, "bunca fırtınadan sonra" asker ve sivil kamu görevlilerinin de içinde yer aldığı yasadışı yapılanmaların kaynağına ulaşmanın ve asıl sorumluları tespit etmenin mümkün olmadığının altını çizdi. Alataş, "Bir sivil savcının yüksek rütbeli bir asker kişi hakkında da iddianame düzenleyebileceğini" henüz sivillerin dahi içine sindiremediğine vurgu yaptı.
İddialar itibarsızlaştırılıyor Van Cumhuriyet Sacısı, dün de CHP için günün kötü adamıydı. CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Başbakan Erdoğan'ın, Orgeneral Büyükanıt'ı suçlayıcı ifadeler veren Altındağ'ın geçmişte Diyarbakır'da aldığı savunma ihalelerinin kesilip kesilmediğini, ifadesinin bu ihalelerin kesilmesiyle ilgisi olup olmadığını açıklamasını istedi.
CHP'den önerge Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın isminin Şemdinli iddianamesine geçmesine yol açan ifadeleriyle gündeme gelen Mehmet Ali Altındağ'ın bir dönem Diyarbakır'daki tüm savunma ihalelerini aldığını anımsatan CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Başbakan Erdoğan'a, ihalelerin kesilmesiyle verilen bu ifade arasında ilişki olup olmadığını sordu. Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi hazırlayan CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın, Şemdinli olayları ile ilgili hazırladığı iddianamenin kamuoyunda büyük yankı uyandırdığını ve bazı bilgi-belgenin de ortaya çıkmasını sağladığını anımsattı. Karademir, söz konusu iddianamede, Büyükanıt'a yönelik suçlamaların da yer aldığını ve bu suçlamalara dayanak olarak da "geçmişte Hizbullah ve PKK'ye yardım ve yataklık ettiği gerekçesiyle yargılanan" Mehmet Ali Altındağ'ın ifadelerinin kullanıldığını belirtti. İsim vermeden, Altındağ'ın, TBMM Araştırma Komisyonu'na davet edilmesinin geçmişte Hizbullah davasının avukatlığını da üstlenen AKP Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun'un sağladığını da kaydeden Karademir, "Altındağ'ın, İntim İnşaat Şirketi ve Altındağ İnşaat Taahhüt Ticaret İthalat İhracat şirketlerinin de, başta asker ve emniyet ihaleleri olmak üzere birçok kamu ihalesini aldığı ortaya çıkmıştır" dedi. Erdoğan'a, Büyükanıt'a yöneltilen iddianın, Diyarbakır'da bir dönem milli savunma ihalelerinin değişmez ismi Altındağ'ın, bu işine son verilmesi ile bir ilgisi olup olmadığını soran Karademir, "İntim İnşaat ve Altındağ İnşaat Taahhüt Ticaret İthalat İhracat şirketlerinin, AKP iktidarları döneminde aldıkları ihale var mıdır? Varsa hangi kurumlara ait ve kapsamı nedir?"diye sordu. Öte yandan, Şemdinli Araştırma Komisyonu Başkanı Musa Sıvacıoğlu, Meclis TV'ye yaptığı açıklamada, Van Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdiği ifadenin "devede kulak bile" olmadığını ve Gazetecilerin "başka maksatlar peşinde" olmamaları gerektiğini söyledi.
Yargı yıpranıyor "Savcıya müdahale etmek yargıya müdahale etmektir" diyen Kayasu, soğukkanlı hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Kayasu, "Savcı yargının bir parçası ve bu durumlarda çok soğuk kanlı düşünmek ve hareket etmek gerekir. Bu şekilde yargıya yüklenmek yargıya yıpratır ama ortada bir durum yoksa farklı bir şekilde orduya yüklenmek orduyu yıpratır. İddialar doğruysa olması gereken davalar açılacaktır. Nitekim bu tür yargılanan askerler de var" şeklinde konuştu. Evren'e açtığı dava sonrası kendisinin de yargılandığını kaydeden Kayasu, şunları söyledi: "Savcı yanlış ya da eksik bir inceleme de yapmış olabilir ama gerçekten suç duyurusunda bulunulması gereken şeyler de olabilir. Maalesef şu anda savcı hedefteki isim oldu. Bu diğer savcılar için de geçerlidir. Onlar da bunu yaparsa ve onlara da saldırı olabilir mi gibisinden bir düşünce oluşabilir. Yargıyı rahat bırakmak lazım, bir sorun varsa zaten yargılanacak insanlar ortada. Geçmişte ben de yargılandım. Herkes yargılanmalı ama çalışma müddetince insanlar rahat bırakılmalı özellikle de yargı bunların başında gelmektedir. Baskı ve etki altında bırakılan yargı yıpranır ve vatandaş nezdinde inandırıcılığını kaybeder. Önemli olan insanların kişilikleri ve yaşamı değil yaptıkları işlemlerdir. İşlemler doğruysa buna zaten kimse bir şey diyemez. Her şey şu anda ortada ve yaygara kopartılacak bir durum yok. Belki Genelkurmay Başkanlığı'nın hassas davranması bu işi bu noktaya getirdi. Fakat başka bir savcı da başka bir kuvvet komutanı hakkında suç duyurusunda bulunabilir ve eğer suç varsa bulunması da lazım."
Rütbe belirleyici Org. Büyükanıt düşük rütbeli bir asker olsaydı olayın bu kadar büyümeyeceğini ifade eden Kayasu, "Bu kadar yaygara koparılmasını nedeni davaya konu olan kişinin rütbesinin büyük olması, yani daha alt kademelerden birine böyle bir dava açılsa olay bu kadar büyümezdi. Zaten savcı, Büyükanıt hakkında dava açmıyor sadece suç duyurusunda bulunuyor ve bunun araştırılmasını istiyor. Bunun doğruluğunu veya yanlışlığını biz bilemeyiz. Etki altında alınan kararlar doğru olmayabilir" dedi. CHP'nin durumu "orduya darbe" olarak lanse etmesini "talihsiz" bulan Kayasu, "CHP'nin açıklaması talihsizdir. CHP şunu demek isteyebilir 'Ordu yargılanamaz' böyle bir şey en baştan yanlıştır. Ama en baştan belirttiğim gibi konunun hassaslığı var ve kim olursa olsun yargıya müdahale edecek bir adım atmamalı" diye ekledi.
'Adalet Bakanı derhal istifa etmeli' İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Yusuf Alataş, Şemdinli iddianamesini hazırlayan savcı hakkında soruşturma emri veren Adalet Bakanı'nın, yargı bağımsızlığını ihlal ettiğini belirterek, Adalet Bakanı Çiçek'in "derhal" istifa etmesini istedi. Alataş, dün yaptığı yazılı açıklamada, iddianameye ilişkin tartışmaların, Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını bir kez daha gösterdiğini dile getirdi. Davanın bütününün zarar gördüğüne dikkat çeken Alataş, "bunca fırtınadan sonra" asker ve sivil kamu görevlilerinin de içinde yer aldığı yasadışı yapılanmaların kaynağına ulaşmanın ve asıl sorumluları tespit etmenin mümkün olmadığının altını çizdi. Alataş, "Bir sivil savcının yüksek rütbeli bir asker kişi hakkında da iddianame düzenleyebileceğini" henüz sivillerin dahi içine sindiremediğine vurgu yaptı.
İddialar itibarsızlaştırılıyor Van Cumhuriyet Sacısı, dün de CHP için günün kötü adamıydı. CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Başbakan Erdoğan'ın, Orgeneral Büyükanıt'ı suçlayıcı ifadeler veren Altındağ'ın geçmişte Diyarbakır'da aldığı savunma ihalelerinin kesilip kesilmediğini, ifadesinin bu ihalelerin kesilmesiyle ilgisi olup olmadığını açıklamasını istedi.
CHP'den önerge Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın isminin Şemdinli iddianamesine geçmesine yol açan ifadeleriyle gündeme gelen Mehmet Ali Altındağ'ın bir dönem Diyarbakır'daki tüm savunma ihalelerini aldığını anımsatan CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Başbakan Erdoğan'a, ihalelerin kesilmesiyle verilen bu ifade arasında ilişki olup olmadığını sordu. Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi hazırlayan CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın, Şemdinli olayları ile ilgili hazırladığı iddianamenin kamuoyunda büyük yankı uyandırdığını ve bazı bilgi-belgenin de ortaya çıkmasını sağladığını anımsattı. Karademir, söz konusu iddianamede, Büyükanıt'a yönelik suçlamaların da yer aldığını ve bu suçlamalara dayanak olarak da "geçmişte Hizbullah ve PKK'ye yardım ve yataklık ettiği gerekçesiyle yargılanan" Mehmet Ali Altındağ'ın ifadelerinin kullanıldığını belirtti. İsim vermeden, Altındağ'ın, TBMM Araştırma Komisyonu'na davet edilmesinin geçmişte Hizbullah davasının avukatlığını da üstlenen AKP Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun'un sağladığını da kaydeden Karademir, "Altındağ'ın, İntim İnşaat Şirketi ve Altındağ İnşaat Taahhüt Ticaret İthalat İhracat şirketlerinin de, başta asker ve emniyet ihaleleri olmak üzere birçok kamu ihalesini aldığı ortaya çıkmıştır" dedi. Erdoğan'a, Büyükanıt'a yöneltilen iddianın, Diyarbakır'da bir dönem milli savunma ihalelerinin değişmez ismi Altındağ'ın, bu işine son verilmesi ile bir ilgisi olup olmadığını soran Karademir, "İntim İnşaat ve Altındağ İnşaat Taahhüt Ticaret İthalat İhracat şirketlerinin, AKP iktidarları döneminde aldıkları ihale var mıdır? Varsa hangi kurumlara ait ve kapsamı nedir?"diye sordu. Öte yandan, Şemdinli Araştırma Komisyonu Başkanı Musa Sıvacıoğlu, Meclis TV'ye yaptığı açıklamada, Van Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdiği ifadenin "devede kulak bile" olmadığını ve Gazetecilerin "başka maksatlar peşinde" olmamaları gerektiğini söyledi.
Evrensel'i Takip Et