7 Mart 2006 23:00
Şüpheli: Bolu Tugayı
Suç yeri: Alacaköy
Suç: Gözaltında kayıp
Diyarbakır Kulp'a bağlı Alacaköy'de 1993 yılında gözaltına alınan ve kemikleri toplu bir mezarda bulunan 11 köylü davasında yeni bir aşamaya girildi. Geçtiğimiz günlerde görevsizlik kararı vererek dosyayı askeri savcılığa gönderen Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırlık soruşturması tutanaklarında dikkat çekici bilgilere yer verildi.
Dosyanın askeri savcılığa gönderilmesinin gerekçeleri arasında, Bolu 2. Komando Tugayı'na bağlı askerlerin söz konusu tarih ve yerde operasyon gerçekleştirdiklerine ilişkin yazıya yer verilirken, Tugaya bağlı askerler "şüpheli" olarak tanımlandı.
Bolu Komando Tugayı'nın 9 Ekim 1993'te Kulp'a bağlı Alacaköy'de yürüttüğü operasyon esnasında askerlerce gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan 11 köylüye ait kemiklerin bulunmasının ardından dava yeni bir aşamaya girerken, dosyayı inceleyen Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı ise geçtiğimiz günlerde soruşturma dosyasına "görevsizlik kararı" vererek 7. Kolordu Askeri Savcılığı'na gönderdi.
Savcılığın hazırladığı ve yaşamını yitiren köylülerin yakınlarına ulaşan gerekçeli kararda ise, olayla ilgili dikkat çekici ifadelere yer verildi. Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı 1 ve 2. Tabur Komutanlığı görevlilerinin "şüpheliler" olarak ifade edildiği hazırlık soruşturması belgesinde, suç yeri "Kulp ilçesi Alacaköy", suç ise "Gözaltında kayıp" şeklinde ifade edildi.
'Bolu Tugayı operasyon düzenledi' Kulp Savcılığı'nın hazırlık soruşturması dosyasına, dikkat çekici bir yazışma da konuldu. Hazırlık soruşturması dosyasında yer alan ve Van Jandarma Asayiş Komutanlığı'nın, Kulp Savcılığı'na gönderdiği 3 Nisan 2000 tarihli yazışmada şu ifadeler yer alıyor: "1993 yılı Ekim ayında Kulp ilçesi Alaca köyünde geniş bir alanı kapsayan operasyon icra edildi, operasyon Bolu 2. Tugay Komutanlığı'nın 1 ve 2. taburlarından birer komando bölüğü tarafından gerçekleştirildi." Kulp Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında bilgi aldığı ve hazırlık dosyasında yer verdiği OHAL Bölge Valiliği'nin 22 Haziran 1994 tarihli yazısında ise, Kulp Mekanize Tugay Komutanlığı ile Kulp Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerlerin o dönemde Kulp genelinde operasyon halinde olduğu bildiriliyor. Tugay arşivi su altında kaldı! Hazırlık soruşturması dosyasında yer verilen bilgilere göre, Bolu 2. Tugay Komutanlığı ise, söz konusu tarihte Alacaköy'de operasyon yapıp yapmadıklarına dair savcılığın bilgi istemine 8 Mart 2000 tarihinde şu yanıtı verdi: "Bolu Tugayı'nın Kulp Alaca köyünde operasyon icra edip etmediği hususunda, 12 Kasım Düzce Depremi'nde Tugay arşivinin bulunduğu binanın sular altında kalması nedeniyle yeterli bilgiye ulaşılmadı."
AVUKAT YALÇINDAĞ: ADRES NETLEŞTİ Kulp Savcılığı'nın gerekçeli kararını değerlendiren İHD Genel Başkan Yardımcısı ve 11 köylünün yakınlarının avukatı Reyhan Yalçındağ, "Kulp Savcılığı'nın görevsizlik kararı elimize ulaştı. Bizim '93 yılından bugüne kadar ve yargılamanın her aşamasında yine AİHM'de de söylediğimiz, 'Failler Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı'nın 1 ve 2. taburları idi' şeklindeki ifademiz bu soruşturma ile bir kez daha kanıtlanmıştır" dedi. Van Jandarma Asayiş Komutanlığı'nın Kulp Savcılığı'na gönderdiği yazının adresi net bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Yalçındağ, bunun yeterli bir delil olduğu ve köylülerin ifadesini de doğruladığını belirtti. Dönemin Bolu Tugay Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ertürk'ün "Şenyayla bölgesinde operasyon yapıldı" şeklindeki beyanlarının da soruşturmanın resmi tutanaklara geçtiğine işaret eden Yalçındağ, "Bir diğer önemli husus ise, Arif Sakık'ın beyanlarına dayanılarak Kulp dosyası Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmiştir. Gönderilmesindeki amaç, 'Örgüt mü yapmıştır' bakış açısıydı. Tabi deliller bulunmadığı için Bolu Jandarma Tugayı yine ordaki soruşturmada da kesinleşmiştir" şeklinde konuştu. Dosyanın 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildiği ve bu aşamadan sonra çok hızlı bir şekilde dava açılmasını isteyen Yalçındağ, dosyada şüpheli olarak adı geçenlerin tamamının adreslerinin tespit edilerek sorgulanması gerektiğini belirtti.
BAŞSAVCILIĞIN GEREKÇELİ KARARI SAKIK'IN İDDİALARI ASILSIZ Kulp Savcılığı, 11 Kasım 2004 yılında Alaca köyü Kepir mezrası mevkiinde bulunan kemik ve kayıp yakınlarından alınan doku örneklerini alarak DNA testi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği ve örneklerin incelenmesi sonucu kemiklerin yüzde 99 kayıp M. Salih Akdeniz ile Behçet Tutuş'a ait olduğu hatırlatılarak, itirafçı Arif Sakık'ın gözaltında kaybolanların "PKK tarafından öldürüldü" şeklindeki beyanlarında ise somut bir delilin bulunmadığı ve dönemin Bolu Tugay Komutanı Yavuz Ertürk'ün "Operasyon görevlerinin Jandarma Asayiş Komutanlığı tarafından verildiği, Şenyayla bölgesinde operasyon yapıldığı" şeklindeki beyanlarına dayanılarak Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından "görevsizlik kararı" verilerek dosyanın Kulp Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildiği gerekçeli kararda belirtildi.
ERTÜRK'ÜN, 'OPERASYON YAPILDI' İFADESİ Kulp Savcılığı, dosya gönderme nedenlerini sıralarken, 11 köylünün 9 Ekim 1993 tarihinde askerler tarafından gözaltına alınmaları ve köylülerin yakınlarının da gözaltı ile ilgili beyanlarını gerekçe olarak gösterdi. Diğer gerekçeleri arasında ayrıca Van Jandarma Komutanlığı'nın olay tarihinde Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı askerlerin olay yerinde operasyon yapmaları ile Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Yavuz Ertürk'ün 1993 yılında verdiği "Operasyon görevlerinin Jandarma Asayiş Komutanlığı tarafından verildiği, Şenyayla bölgesinde operasyon yapıldığı" şeklindeki beyanları gösterildi.
AİHM KARARI Hazırlık dosyasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 31 Mayıs 2001 tarihinde olayla ilgili verdiği kararda 11 köylünün operasyon esnasında gözaltına alınarak öldürüldükleri yönünde ulaştığı kanaate de yer veren Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı, 353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Yasası'nın 9. maddesini de dayanak yapıp görevsizlik kararı vererek dosyayı Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Savcılığı'na gönderdi.
'Bolu Tugayı operasyon düzenledi' Kulp Savcılığı'nın hazırlık soruşturması dosyasına, dikkat çekici bir yazışma da konuldu. Hazırlık soruşturması dosyasında yer alan ve Van Jandarma Asayiş Komutanlığı'nın, Kulp Savcılığı'na gönderdiği 3 Nisan 2000 tarihli yazışmada şu ifadeler yer alıyor: "1993 yılı Ekim ayında Kulp ilçesi Alaca köyünde geniş bir alanı kapsayan operasyon icra edildi, operasyon Bolu 2. Tugay Komutanlığı'nın 1 ve 2. taburlarından birer komando bölüğü tarafından gerçekleştirildi." Kulp Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında bilgi aldığı ve hazırlık dosyasında yer verdiği OHAL Bölge Valiliği'nin 22 Haziran 1994 tarihli yazısında ise, Kulp Mekanize Tugay Komutanlığı ile Kulp Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerlerin o dönemde Kulp genelinde operasyon halinde olduğu bildiriliyor. Tugay arşivi su altında kaldı! Hazırlık soruşturması dosyasında yer verilen bilgilere göre, Bolu 2. Tugay Komutanlığı ise, söz konusu tarihte Alacaköy'de operasyon yapıp yapmadıklarına dair savcılığın bilgi istemine 8 Mart 2000 tarihinde şu yanıtı verdi: "Bolu Tugayı'nın Kulp Alaca köyünde operasyon icra edip etmediği hususunda, 12 Kasım Düzce Depremi'nde Tugay arşivinin bulunduğu binanın sular altında kalması nedeniyle yeterli bilgiye ulaşılmadı."
AVUKAT YALÇINDAĞ: ADRES NETLEŞTİ Kulp Savcılığı'nın gerekçeli kararını değerlendiren İHD Genel Başkan Yardımcısı ve 11 köylünün yakınlarının avukatı Reyhan Yalçındağ, "Kulp Savcılığı'nın görevsizlik kararı elimize ulaştı. Bizim '93 yılından bugüne kadar ve yargılamanın her aşamasında yine AİHM'de de söylediğimiz, 'Failler Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı'nın 1 ve 2. taburları idi' şeklindeki ifademiz bu soruşturma ile bir kez daha kanıtlanmıştır" dedi. Van Jandarma Asayiş Komutanlığı'nın Kulp Savcılığı'na gönderdiği yazının adresi net bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Yalçındağ, bunun yeterli bir delil olduğu ve köylülerin ifadesini de doğruladığını belirtti. Dönemin Bolu Tugay Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ertürk'ün "Şenyayla bölgesinde operasyon yapıldı" şeklindeki beyanlarının da soruşturmanın resmi tutanaklara geçtiğine işaret eden Yalçındağ, "Bir diğer önemli husus ise, Arif Sakık'ın beyanlarına dayanılarak Kulp dosyası Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmiştir. Gönderilmesindeki amaç, 'Örgüt mü yapmıştır' bakış açısıydı. Tabi deliller bulunmadığı için Bolu Jandarma Tugayı yine ordaki soruşturmada da kesinleşmiştir" şeklinde konuştu. Dosyanın 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildiği ve bu aşamadan sonra çok hızlı bir şekilde dava açılmasını isteyen Yalçındağ, dosyada şüpheli olarak adı geçenlerin tamamının adreslerinin tespit edilerek sorgulanması gerektiğini belirtti.
BAŞSAVCILIĞIN GEREKÇELİ KARARI SAKIK'IN İDDİALARI ASILSIZ Kulp Savcılığı, 11 Kasım 2004 yılında Alaca köyü Kepir mezrası mevkiinde bulunan kemik ve kayıp yakınlarından alınan doku örneklerini alarak DNA testi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği ve örneklerin incelenmesi sonucu kemiklerin yüzde 99 kayıp M. Salih Akdeniz ile Behçet Tutuş'a ait olduğu hatırlatılarak, itirafçı Arif Sakık'ın gözaltında kaybolanların "PKK tarafından öldürüldü" şeklindeki beyanlarında ise somut bir delilin bulunmadığı ve dönemin Bolu Tugay Komutanı Yavuz Ertürk'ün "Operasyon görevlerinin Jandarma Asayiş Komutanlığı tarafından verildiği, Şenyayla bölgesinde operasyon yapıldığı" şeklindeki beyanlarına dayanılarak Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından "görevsizlik kararı" verilerek dosyanın Kulp Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildiği gerekçeli kararda belirtildi.
ERTÜRK'ÜN, 'OPERASYON YAPILDI' İFADESİ Kulp Savcılığı, dosya gönderme nedenlerini sıralarken, 11 köylünün 9 Ekim 1993 tarihinde askerler tarafından gözaltına alınmaları ve köylülerin yakınlarının da gözaltı ile ilgili beyanlarını gerekçe olarak gösterdi. Diğer gerekçeleri arasında ayrıca Van Jandarma Komutanlığı'nın olay tarihinde Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı askerlerin olay yerinde operasyon yapmaları ile Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Yavuz Ertürk'ün 1993 yılında verdiği "Operasyon görevlerinin Jandarma Asayiş Komutanlığı tarafından verildiği, Şenyayla bölgesinde operasyon yapıldığı" şeklindeki beyanları gösterildi.
AİHM KARARI Hazırlık dosyasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 31 Mayıs 2001 tarihinde olayla ilgili verdiği kararda 11 köylünün operasyon esnasında gözaltına alınarak öldürüldükleri yönünde ulaştığı kanaate de yer veren Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı, 353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Yasası'nın 9. maddesini de dayanak yapıp görevsizlik kararı vererek dosyayı Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Savcılığı'na gönderdi.
Evrensel'i Takip Et