27 Şubat 2006 23:00

'Katliam' davasında ödül gibi ceza çıktı

Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 24 Eylül 1996 yılında medyana gelen ve 10 kişinin ölümü, 23 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar nedeniyle 35'i asker, 29'u polis ve 8'i gardiyan olmak üzere toplam 72 kişinin yargılandığı 'Diyarbakır Cezaevi Katliamı' davası karara bağlandı. 3 kişinin beraat, 7 kişinin zamanaşımı nedeniyle dosyadan düşürüldüğü davada, 62 sanığa ise 5'er yıl hapis cezası verildi. Ancak 4616 yasa uyarınca kimse cezaevine girmeyecek. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'Diyarbakır Cezaevi Katliamı' davasının karar duruşması dün görüldü. "Görevi kötüye kullanmak" ve "Kasten adam öldürmek" suçlarından yargılanan 72 sanıktan hiç birinin katılmadığı duruşmaya, müdafi avukatları Sezgin Tanrıkulu, Meral Danış Beştaş ve müdafi yakınları ile sanık avukatları katıldı.

Beraat istediler Sanık avukatları, suçun manevi ve maddi unsurları oluşmadığı, cezaevine yapılan operasyonun planlanmış hareket olduğunu, olayların yasal sınırlar içerisinde kaldığını belirterek, sanıkların beraatlarını istedi. Sanık avukatları, "OHAL'in olduğu yerde silah kullanmak yerine kuvvet kullanılmıştır. İsyan yasal olarak bastırılıyorsa eski yasaya göre 49. madde yeni yasaya göre 24. 25 maddeleri meşru müdafaanın söz konusu olduğu kastın aşılmadığını gösterir. 27. maddede korku, endişe varsa sanıkların cezalandırılmadan beraatlarını istiyoruz" dedi

62 sanığa 5 yıl hapis cezası Dava sonucunda, Hamza Altıntaş, Nesim Özbaş, Mahmut Kızaşır adlı sanıkların delil yetersizliğinden beraatlarına karar verilirken, Fethi Ahmet Onat, Recep Alaca, Mahmut Çaça, Şakir Tanrısever, Halil Uygur, Aziz Güven ve cezaevi doktoru Serdar Gök adlı 7 sanık ise ise zamanaşımı gerekçesiyle dosyadan düşürüldü. Kalan 62 sanık hakkında ise TCK'nın 452/1'e göre verilen 18 yıl hapis cezası, 3'te 2 oranında düşürülerek 6 yıla indirildi. Daha sonra 'iyi halleri' göz önünde bulundurularak 5 yıl hapis cezasına çarptırılan 62 sanık hakkında, ayrıca 3 yıl kamu görevinden men cezası verildi.

Baro: Karar korkunç Kararı değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı ve müdafi avukatı Sezgin Tanrıkulu, davadan çıkan kararları "korkunç" olarak değerlendirdi. Tanrıkulu, "Yakın tarihteki en önemli davada korkunç karar verildi. Karar adalete uygun değildir. Kastı aşmak suretiyle adam öldürmekten açılan davanın sonucu mağdurları ve toplumu tatmin etmemiştir. İnsanlığa karşı suç işleyen kamu görevlilerinin yargılandığı bu davada 50'yi aşkın duruşma 30 heyet değişmiştir. Müdafi olarak bizim hiçbir isteğimiz gerçekleştirilmemiştir. Sanıklar bir gün bile cezaevi ve gözaltında kalmamıştır. Bu dava cezasız kaldı" dedi. Kararı kabul etmenin mümkün olmadığını söyleyen Tanrıkulu, "Temyize gideceğiz. 2001 yılında kabul edilen 4616 yasaya göre alınan ceza 10 yıldan az olduğu için kimse cezaevine girmeyecek" diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et