22 Şubat 2006 23:00
Babacan: 'Sorun kurda değil'
GÜNÜN YAZILARI
Sanayiciler ve özellikle tekstil ihracatçıları düşük döviz kuru ve aşırı değerli YTL nedeniyle zarar ederken, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, hükümetin bu konuda adım atmayacağı mesajını verdi.
Babacan, Merkez Bankası'nın geçen hafta doğrudan alım yoluyla piyasadan 5 milyar dolar çekmesinin aşırı oynaklık müdahalesi olduğunu savundu. Banka'nın aşırı dolar çekmesinin kura müdahale olarak algılanmamasını isteyen Babacan, önümüzdeki dönem aşırı oynaklık ihtimaline ilişkin bir müdahaledir. Kur daha aşağıya da inebilir daha yukarıya da çıkabilir. Yani yüzde 50 inebilir, yüzde 50 daha çıkabilir. Merkez Bankası, kuru bu noktada tutmaya çalışmış başarılı olamamış gibi bir hava estiriliyor. Bunun tamamı yanlış ve ben bunu bilimsel temeli olmayan yorumlara bağlıyorum. Bu müdahale kuru bir bant aralığında tutmak için yapılmamıştır ve piyasa güçleri en doğru kuru bulacaktır zaten. Nasıl 3 senedir cari dengeyle ilgili konuları konuşuyorsak, bundan sonra bunları konuşabiliriz. Gerçi ekonomiyle ilgili fazla konuşacak konu da kalmadı. Çünkü her şey çok iyi gidiyor. Kur rejimimiz değişmez, değişmeyecek çünkü serbest kur rejimi var" diye konuştu.
Babacan, çeşitli sektörlerdeki problemlerin çözümünün kurda değil, başka noktalarda aranması gerektiğini ileri sürerek, tekstil sektörü başta olmak üzere sanayicilerin kurla ilgili şikayetlerinin hatırlatılması üzerine, kurun Türkiye'nin bazı sektörlerinde ihracatla ilgili sıkıntıların çözümü olmadığını savundu.
İstihdam ve kârlılık düştü Babacan'ın bu açıklamasına karşılık gidişattan sanayici memnun değil. İSO Başkanı Tanıl Küçük, YTL'nin aşırı değerlenmesi ve ithal girdi oranlarındaki artışın, satış oranlarındaki artışa rağmen, kâr marjında ve istihdamda düşüşe neden olduğuna işaret etti. İSO toplantı salonunda dün yapılan basın toplantısında İSO 2005 ikinci yarıyıl ekonomik durum tesipiti anket sonuçları açıklandı. Küçük, ithal girdideki yüksek artışların sanayicilerin rekabet gücünü kırdığını vurguladı. "YTL'deki değerleme, mali politikalarda başarıyı desteklemiş, ama reel sektörün rekabet gücü bu durumdan büyük yara almıştır. YTL'deki değerlenmenin yanında, girdi maliyetleri de aynı şekilde yüksek kalınca reel sektörün sıkıntıları iyice artmıştır. 2005 yılı sanayi üretimi ve ihracat rakamlarındaki nispi yavaşlama, bu sıkıntıların bir yansımasıdır" diyen Küçük, 2001 krizi sonrası son dört yılın en düşük sanayi üretim artışının yüzde 5.5'le 2005 yılında yaşandığına dikkat çekti. Küçük, tekstil sektörünün 9 yıl evvelki üretimin dahi altına düştüğünü, benzer düşüşlerin giyim, deri, ayakkabı sektörlerinde de yaşandığını belirtti. İşletmelerin iç ve dış satış oranlarında ve siparişlerinde artış, kârlılık oranlarında ise azalış bildirdiğini ifade eden Küçük, istihdamda da daralma yaşandığını söyledi. Küçük, ithal girdiye artan bağımlılığın, dış ticaret dengesini olumsuz etkilediğini, cari açığı tetiklediğini vurguladı.
ASO'NUN ÇÖZÜMÜ ÜCRETLERİ DÜŞÜRMEK Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan ASO'nun Aylık Olağan Oda Meclisi Toplantısı'nda, Türkiye'de istihdam üzerinde aşırı yükler bulunduğunu, özellikle işçilik maliyetlerinin yüksek olduğunu, bu yükler nedeniyle Türkiye'de birçok firmanın yurtdışına kaçtığını savunarak, bu durumu eleştirdi. Çağlayan, enerji fiyatlarının düşürülmesi, istihdam üzerindeki yüklerin kaldırılması, zorunlu istihdam ve kıdem tazminatı konusunun çözümlenmesi gerektiğini bildirdi.
İstihdam ve kârlılık düştü Babacan'ın bu açıklamasına karşılık gidişattan sanayici memnun değil. İSO Başkanı Tanıl Küçük, YTL'nin aşırı değerlenmesi ve ithal girdi oranlarındaki artışın, satış oranlarındaki artışa rağmen, kâr marjında ve istihdamda düşüşe neden olduğuna işaret etti. İSO toplantı salonunda dün yapılan basın toplantısında İSO 2005 ikinci yarıyıl ekonomik durum tesipiti anket sonuçları açıklandı. Küçük, ithal girdideki yüksek artışların sanayicilerin rekabet gücünü kırdığını vurguladı. "YTL'deki değerleme, mali politikalarda başarıyı desteklemiş, ama reel sektörün rekabet gücü bu durumdan büyük yara almıştır. YTL'deki değerlenmenin yanında, girdi maliyetleri de aynı şekilde yüksek kalınca reel sektörün sıkıntıları iyice artmıştır. 2005 yılı sanayi üretimi ve ihracat rakamlarındaki nispi yavaşlama, bu sıkıntıların bir yansımasıdır" diyen Küçük, 2001 krizi sonrası son dört yılın en düşük sanayi üretim artışının yüzde 5.5'le 2005 yılında yaşandığına dikkat çekti. Küçük, tekstil sektörünün 9 yıl evvelki üretimin dahi altına düştüğünü, benzer düşüşlerin giyim, deri, ayakkabı sektörlerinde de yaşandığını belirtti. İşletmelerin iç ve dış satış oranlarında ve siparişlerinde artış, kârlılık oranlarında ise azalış bildirdiğini ifade eden Küçük, istihdamda da daralma yaşandığını söyledi. Küçük, ithal girdiye artan bağımlılığın, dış ticaret dengesini olumsuz etkilediğini, cari açığı tetiklediğini vurguladı.
ASO'NUN ÇÖZÜMÜ ÜCRETLERİ DÜŞÜRMEK Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan ASO'nun Aylık Olağan Oda Meclisi Toplantısı'nda, Türkiye'de istihdam üzerinde aşırı yükler bulunduğunu, özellikle işçilik maliyetlerinin yüksek olduğunu, bu yükler nedeniyle Türkiye'de birçok firmanın yurtdışına kaçtığını savunarak, bu durumu eleştirdi. Çağlayan, enerji fiyatlarının düşürülmesi, istihdam üzerindeki yüklerin kaldırılması, zorunlu istihdam ve kıdem tazminatı konusunun çözümlenmesi gerektiğini bildirdi.
Evrensel'i Takip Et