22 Şubat 2006 23:00
'Yeni bir dünya kaçınılmaz'
GÜNÜN YAZILARI
Geçtiğimiz hafta İskandinavya turuna çıkan Che Guevara'nın kızı Aleida Guevera, İsveç'in değişik kentlerinde bir dizi panel ve toplantıya katıldı. Basının yoğun ilgi gösterdiği Guevara, sosyalizmi savunarak ABD ve Batılı emperyalistlere sert eleştiriler yöneltti.
Guevara'nın İsveç'i ziyaret ettiği günlerde İsveç parlamentosunda ABD tarafından finanse edilen "Küba'nın Demokratikleştirilmesi için Uluslararası Komite" olarak adlandırılan karşı-devrimci örgüt tarafından, Küba karşıtı bir konferans ve gösteri düzenlendi. Konferans, Olof Palme Uluslararası Merkezi ve iktidardaki Sosyal Demokrat Parti tarafından da desteklendi.
İsveç'e eleştiri İsveç parlamentosunda yapılan bu konferansı Küba'ya yönelik bir işgal hazırlığı olarak değerlendiren Aleida Guevara, ABD'nin yanı sıra Çek Cumhuriyeti ve İsveç'i de suçladı. İsveç hükümetinin böylesi bir toplantıya ev sahipliği yapmasını utanç verici olarak değerlendiren Guevara şunları söyledi: "ABD hükümeti bu tür toplantıları kendi adına yapamayacak kadar korkak. Çek Cumhuriyeti gibi taşeronlarına bu tür toplantıları yaptırıyor. Küba halkı bu tür saldırganlıklara alışıktır, ama İsveç'in tutumunu kuşkuyla karşılıyoruz. Bu konferans Küba'nın politik sistemini değiştirmeyi amaçlıyor, ama biz Kübalılar İsveç'in iç politikasını değiştirmesi için bir faaliyet yürütmüyoruz. Çünkü İsveç'in nasıl yönetileceğine sadece İsveç halkının kendisi karar verebilir." ABD hükümetinin Küba'yı karalamak amacıyla, Avrupa'da kullanılmak üzere milyonlarca dolar ödenek ayırdığını belirten Guevara, tüm bu saldırılara karşı halkların uluslararası dayanışması sayesinde ayakta kaldıklarını, direnmeye devam edeceklerini vurguladı. ABD Başkanı Bush'un her yıl 55 milyon doları Küba kökenli "hırsız ve haydutlara" vereceklerini açıkladığını belirten Guevara, Washington'un Küba'da istikrarı bozmak amacıyla yoğun bir faaliyet içinde bulunduğunu kaydetti.
Kara propaganda ABD'nin turistlerin Küba'yı ziyaret etmelerini engellemek için birçok yöntem kullandığını, son olarak Küba'da yüzlerce siyahın tutuklandığı yolunda yalan haberler yaydığını belirten Guevara sözlerini şöyle sürdürdü: "Küba'da bazılarının tutuklandığı doğrudur. Ama halk bu tutuklanmalardan memnun, çünkü hırsızlar ve yasaları çiğneyenler cezalandırılıyor. Küba'da insan hakları ihlalleri olduğundan ve düşünceleri açıklama özgürlüğü olmadığından söz ediliyor. Bizim, FBI tarafından görevlendirilen casuslara karşı kendimizi savunma hakkımız var. Avrupalılar Küba'yı kolayca eleştiriyorlar ama ABD'nin Guantanamo üssündeki insan hakları ihlallerini eleştirme cesaretini gösteremiyorlar. Avrupa Birliği, Küba'nın kendinden istenen kıstasları yerine getirmediğini söylüyor. AB, bize yöneltilen hiçbir dayatmaya boyun eğmeyeceğimizi anlamalıdır. Öte yandan AB, dünyanının en büyük terörist gücü ABD'ye karşı en küçük bir talepte bile bulunma olgunluğuna sahip değildir. Avrupa Birliği'nin baskı altında tutulan haklarla dayanışma içerisinde olmaması bizlere acı veriyor. Ama Avrupa'da dürüst ve namuslu insanlar da var. Bu insanların destekleri önemli."
Küba'nın dayanışması Guevara, Küba hükümetinin kendi halkının yaşam koşullarını iyileştirmenin yanı sıra, Latin Amerika'nın diğer ülkelerinde yaşayan halklara yardım etmeyi devrimci bir görev olarak sürdürdüğünü hatırlattı. Küba'nın bundan birkaç yıl önce başlattığı okuma yazma kampanyasını Ekvador, Bolivya ve Venezüella'da sürdürdüğünü, halkların ana dillerini öğrenmelerine yardım ettiklerini belirten Guevera, Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales'in, bu kampanya için Küba ve Venezüella ile bir anlaşma imzaladığını dile getirdi. Aleida Guevara, Küba'nın kıtaya yönelik diğer katkılarına da şu sözlerle değindi: "Görme engelli olup da ekonomik gücü olmayan insanların görmelerini sağlamak için Kübalı doktorlar ücretsiz ameliyatlar yapıyorlar. Bu işe önce Venezüella'da başladık. Şimdi tüm Latin Amerika ülkelerinde ameliyatlar yapıyoruz. Ülkelerimiz arasında ticari çıkar gütmeyen dostluk anlaşmaları imzalamamız harika bir şey. Bu anlaşmalar, Latin Amerika'nın entegrasyonu için ilk adımdır. Ama bu aynı zamanda ABD ve Avrupa Birliği için tehlikeli. Eğer biz birleşirsek ve olanaklarımızı değerlendirirsek, ABD ve Avrupa bizleri sömüremeyecek" dedi.
'Sıra diğer kıtalarda' Latin Amerika'daki antiemperyalist bilincin yükselişine işaret eden Guevera, bu uyanışın Afrika'yı etkileyeceğini, daha sonra sıranın Asya'ya geleceğini dile getirdi. Guevera, "Babam, dünyanın tüm ülkelerindeki özgürlük hareketlerinin desteklenmesini istiyordu. Üçüncü dünya ülkelerinde başarıya ulaşan her özgürlük hareketi birinci dünyaya vurulan bir darbedir" dedi. Guevara; Irak işgali, Yugoslavya'nın bombalanması ve Filistin sorununu da gündeme getirerek ABD ve Avrupa Birliği'ne sert eleştiriler yöneltti. Avrupalılara Balkanlar'ın bombalanmasına neden seyirci kaldıkları sorusunu yönelten Guevara, Irak, Afganistan ve Filistin'de sürdürülen katliamlara karşı çıkmanın bir insanlık görevi olduğunu vurguladı.
İsveç'e eleştiri İsveç parlamentosunda yapılan bu konferansı Küba'ya yönelik bir işgal hazırlığı olarak değerlendiren Aleida Guevara, ABD'nin yanı sıra Çek Cumhuriyeti ve İsveç'i de suçladı. İsveç hükümetinin böylesi bir toplantıya ev sahipliği yapmasını utanç verici olarak değerlendiren Guevara şunları söyledi: "ABD hükümeti bu tür toplantıları kendi adına yapamayacak kadar korkak. Çek Cumhuriyeti gibi taşeronlarına bu tür toplantıları yaptırıyor. Küba halkı bu tür saldırganlıklara alışıktır, ama İsveç'in tutumunu kuşkuyla karşılıyoruz. Bu konferans Küba'nın politik sistemini değiştirmeyi amaçlıyor, ama biz Kübalılar İsveç'in iç politikasını değiştirmesi için bir faaliyet yürütmüyoruz. Çünkü İsveç'in nasıl yönetileceğine sadece İsveç halkının kendisi karar verebilir." ABD hükümetinin Küba'yı karalamak amacıyla, Avrupa'da kullanılmak üzere milyonlarca dolar ödenek ayırdığını belirten Guevara, tüm bu saldırılara karşı halkların uluslararası dayanışması sayesinde ayakta kaldıklarını, direnmeye devam edeceklerini vurguladı. ABD Başkanı Bush'un her yıl 55 milyon doları Küba kökenli "hırsız ve haydutlara" vereceklerini açıkladığını belirten Guevara, Washington'un Küba'da istikrarı bozmak amacıyla yoğun bir faaliyet içinde bulunduğunu kaydetti.
Kara propaganda ABD'nin turistlerin Küba'yı ziyaret etmelerini engellemek için birçok yöntem kullandığını, son olarak Küba'da yüzlerce siyahın tutuklandığı yolunda yalan haberler yaydığını belirten Guevara sözlerini şöyle sürdürdü: "Küba'da bazılarının tutuklandığı doğrudur. Ama halk bu tutuklanmalardan memnun, çünkü hırsızlar ve yasaları çiğneyenler cezalandırılıyor. Küba'da insan hakları ihlalleri olduğundan ve düşünceleri açıklama özgürlüğü olmadığından söz ediliyor. Bizim, FBI tarafından görevlendirilen casuslara karşı kendimizi savunma hakkımız var. Avrupalılar Küba'yı kolayca eleştiriyorlar ama ABD'nin Guantanamo üssündeki insan hakları ihlallerini eleştirme cesaretini gösteremiyorlar. Avrupa Birliği, Küba'nın kendinden istenen kıstasları yerine getirmediğini söylüyor. AB, bize yöneltilen hiçbir dayatmaya boyun eğmeyeceğimizi anlamalıdır. Öte yandan AB, dünyanının en büyük terörist gücü ABD'ye karşı en küçük bir talepte bile bulunma olgunluğuna sahip değildir. Avrupa Birliği'nin baskı altında tutulan haklarla dayanışma içerisinde olmaması bizlere acı veriyor. Ama Avrupa'da dürüst ve namuslu insanlar da var. Bu insanların destekleri önemli."
Küba'nın dayanışması Guevara, Küba hükümetinin kendi halkının yaşam koşullarını iyileştirmenin yanı sıra, Latin Amerika'nın diğer ülkelerinde yaşayan halklara yardım etmeyi devrimci bir görev olarak sürdürdüğünü hatırlattı. Küba'nın bundan birkaç yıl önce başlattığı okuma yazma kampanyasını Ekvador, Bolivya ve Venezüella'da sürdürdüğünü, halkların ana dillerini öğrenmelerine yardım ettiklerini belirten Guevera, Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales'in, bu kampanya için Küba ve Venezüella ile bir anlaşma imzaladığını dile getirdi. Aleida Guevara, Küba'nın kıtaya yönelik diğer katkılarına da şu sözlerle değindi: "Görme engelli olup da ekonomik gücü olmayan insanların görmelerini sağlamak için Kübalı doktorlar ücretsiz ameliyatlar yapıyorlar. Bu işe önce Venezüella'da başladık. Şimdi tüm Latin Amerika ülkelerinde ameliyatlar yapıyoruz. Ülkelerimiz arasında ticari çıkar gütmeyen dostluk anlaşmaları imzalamamız harika bir şey. Bu anlaşmalar, Latin Amerika'nın entegrasyonu için ilk adımdır. Ama bu aynı zamanda ABD ve Avrupa Birliği için tehlikeli. Eğer biz birleşirsek ve olanaklarımızı değerlendirirsek, ABD ve Avrupa bizleri sömüremeyecek" dedi.
'Sıra diğer kıtalarda' Latin Amerika'daki antiemperyalist bilincin yükselişine işaret eden Guevera, bu uyanışın Afrika'yı etkileyeceğini, daha sonra sıranın Asya'ya geleceğini dile getirdi. Guevera, "Babam, dünyanın tüm ülkelerindeki özgürlük hareketlerinin desteklenmesini istiyordu. Üçüncü dünya ülkelerinde başarıya ulaşan her özgürlük hareketi birinci dünyaya vurulan bir darbedir" dedi. Guevara; Irak işgali, Yugoslavya'nın bombalanması ve Filistin sorununu da gündeme getirerek ABD ve Avrupa Birliği'ne sert eleştiriler yöneltti. Avrupalılara Balkanlar'ın bombalanmasına neden seyirci kaldıkları sorusunu yönelten Guevara, Irak, Afganistan ve Filistin'de sürdürülen katliamlara karşı çıkmanın bir insanlık görevi olduğunu vurguladı.
Evrensel'i Takip Et