3 Şubat 2006 23:00
MKE'de yetki kavgası işçiyi vuruyor
GÜNÜN YAZILARI
Makina Kimya Endüstrisi'ne bağlı işyerlerinde çalışan binlerce işçi, MKE'de yetkili sendikanın bir türlü tespit edilememesinin bedelini ödüyor. MKE adım adım küçültülerek, özelleştirmeye hazırlanırken fabrikada örgütlü Çelik-İş Sendikası'nı yanlarında bulamadıklarını söyleyen işçiler, "Memleket, parti ayrımını bir kenara bırakıp, birleşmekten başka çaremiz yok" diyor.
Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı Makina Kimya Endüstrisi (MKE) bünyesindeki Kırıkkale, Ankara, Elmadağ ve Çankırı'da bulunan işyerlerinde yaklaşık 3 bin 500 işçi çalışıyor. MKE'nin küçültülmesi ve yeni işçi alınmaması nedeniyle zaten birçok sorunla karşı karşıya olan işçiler, yetki sorunu nedeniyle sözleşme yapılamaması nedeniyle mağdur durumda.
MKE'de 1999 yılından bu yana Hak-İş'e bağlı Çelik-İş Sendikası yetkili. Ancak Türk-İş'e bağlı Harb-İş Sendikası'nın, MKE'nin savunma sanayi işkoluna girdiği gerekçesiyle açtığı işkolu itirazı davasıyla başlayan süreç devam ediyor. Yerel mahkeme, uzun bir aradan sonra davayı Çelik-İş lehine sonuçlandırdı, ancak Harb-İş bu kararı Yargıtay'a götürdü. Dava dosyası iki aydır Yargıtay'da bekliyor. Yargı sürecinin devam etmesi nedeniyle 2004-2006 TİS görüşmeleri bir türlü gerçekleştirilemiyor.
Gazetemize konuşan MKE işçileri, sendikal rekabetin bedelini işçilerin ödediğine dikkat çekiyor. Kırıkkale Mühimmat Fabrikası'ndan bir işçi, 20 yıldır MKE'de çalıştığını belirterek, "Sorunlarımız hiç bu kadar artmamıştı. AKP iktidara geldiğinden bu yana fabrikaya yatırım yapılmadığı gibi, fabrikanın işleri yabancı silah şirketlerine veriliyor. İş yok, bu yüzden de hepimiz huzursuzuz. Yeni işçi alımı yapılmıyor, işçilerin önemli bır kısmı emekliliğe zorlanıyor. Sözleşme yapılamaması ve sendikanın fiilen fabrikada bulunmaması hükümetin elini güçlendiriyor ve işyerlerimiz adım adım özelleştirilmeye çalışılıyor" diyor.
Sendika müdahale etmiyor TİS yapılamamasından dolayı ücret zammından faydalanamadıklarını, ikramiyelerin geç ödendiğini söyleyen MKE işçisi, müdüre "İkramiyeler ne zaman ödenecek?" diye soran bir işçinin, "Allah'tan korkunuz yok mu, fabrikada iş yok, hepiniz yatıyorsunuz, ne yüzle ikramiye istiyorsunuz" yanıtını aldığını anlatıyor. Çelik-İş yöneticilerinin mahkeme sürecini bahane ederek sorunlara müdahale etmediğini belirten işçiler, sendikanın açıktan olmasa da özelleştirmeyi desteklediğini söyleyerek, "Seydişehir ve Kardemir'de olduğu gibi yarın burada da özelleştirmeye karşı bir şey yapacaklarına inanmıyoruz" diyorlar.
'Birleşmek zorundayız' Ankara Gazi Fişek Fabrikası'na bağlı Elsa'da çalışan bir işçi, "MKE yavaş yavaş tasfiye ediliyor, birleşmek zorundayız" diyerek, sağcı solcu, şucu bucu demeden ortak hareket edilmesi gerektiğini belirtiyor. Elsa'dan bir başka işçi de MKE'deki sorunların ancak hemşericilik ve particilik ortadan kalkıp tüm işçiler ekmeği ve işi için birleştiğinde çözüleceğini ifade ediyor. MKE işçisinin geçmişte az da olsa bunu başardığını söyleyen işçi, "1999'da Kırıkkale'deki patlamadan sonra Türk Metal'den Çelik-İş'e geçtik, sendika değiştirmek sorunlarımızı çözmedi, daha kötü duruma düştük. Eskiden az da olsa sendikanın varlığını hissediyorduk, şimdi varlığı ile yokluğu anlaşılmıyor" görüşünde.
Eskisi gibi değil artık Kırıkkale Silah Fabrikası'ndan bir işçi ise yıllarca Türk Metal'de temsilcilik yaptığını belirterek, şunları söylüyor: "Türk Metal bize bir yanlış yaptı, onu kalesinde yıktık. Şimdi Çelik-İş daha beter yanlışlar yapıyor. İşçiler 'Çelik-İş'i de başımızdan atmasını biliriz' diyor. Eskisi gibi düşünmüyoruz artık. 'Hemşerim, köylüm, benim partimden' deyip, yanlışlara göz yummayacağız." Belirsizlik ve muhattap bulamamanın umutlarını kırdığını dile getiren Kırıkkale Mühimmat Fabrikası'nın eski işyeri sendika temsilcisi olan başka bir işçi, nasıl bir sendika istediklerini şöyle dile getiriyor: "İşçinin hakkını arayan, bizleri birleştiren, ayrım yapmayan, işçiyi adam yerine koyan sendika istiyoruz. Ne yazık ki sendikalar böyle değil, işçiden nasıl daha çok aidat alırım derdindeler."
Harb-İş: İtirazı yapmaya mecburduk Türk Harb-İş Örgütlenmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Abdullah Erol, MKE'nin 2000 yılında Sanayi Bakanlığı'ndan alınarak Savunma Bakanlığı ile ilişkilendirildiğini kaydetti. "Türk Harb-İş bu gelişmeler ışığında yargıya başvurdu" diyen Erol, işkolu itirazını MKE ve işçilerin geleceği için yaptıklarını savundu. Erol, mağduriyeti önlemek için avans verilmesi talebinde bulunduklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını söyledi. İşçilerin tepkili olduğunu anımsattığımız Erol, "Biz itirazı yapmaya mecburduk. Bunu yapmamış olsaydık, üyelerimize ve sendikamıza haksızlık etmiş olurduk. Görüştüğümüz işçiler Harb-İş'e sıcak bakıyorlar. Yetkinin bize verilmesini istiyorlar" diye konuştu.
Çelik-İş: Harb-İş, iç çekişmesine malzeme arıyor Çelik-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Mustafa Kemal Can, MKE'nin sevk ve idaresinin askeriyede bulunmadığını ifade ederek, burada üretilen malların yüzde 29'unu askeriyenin kullandığını belirtti. MKE'nin yıllardır metal işkolunda olduğunu söyleyen Can, Harb-İş'in işkolu itirazında bulunmasını "yersiz ve hoş değil" ifadeleriyle değerlendirdi. Can, "Harb-İş 'zorlanmadan işyeri örgütledik' deyip, MKE'yi kendi iç çekişmesinde kullanmak istiyor" dedi. İşçilerin eleştirilerini saygıyla karşıladığını belirten Can, "Yetki sorunu nedeniyle 1.5 yıldır işyerlerimize giremiyoruz, üzülüyorum. İşçilerin hiçbir sorununu askıda bırakmış değiliz" dedi. MKE için özelleştirmeye ilişkin bir işlem söz konusu olmadığını savunan Can, işçiler için ne gerekiyorsa yapacaklarını kaydetti.
Sendika müdahale etmiyor TİS yapılamamasından dolayı ücret zammından faydalanamadıklarını, ikramiyelerin geç ödendiğini söyleyen MKE işçisi, müdüre "İkramiyeler ne zaman ödenecek?" diye soran bir işçinin, "Allah'tan korkunuz yok mu, fabrikada iş yok, hepiniz yatıyorsunuz, ne yüzle ikramiye istiyorsunuz" yanıtını aldığını anlatıyor. Çelik-İş yöneticilerinin mahkeme sürecini bahane ederek sorunlara müdahale etmediğini belirten işçiler, sendikanın açıktan olmasa da özelleştirmeyi desteklediğini söyleyerek, "Seydişehir ve Kardemir'de olduğu gibi yarın burada da özelleştirmeye karşı bir şey yapacaklarına inanmıyoruz" diyorlar.
'Birleşmek zorundayız' Ankara Gazi Fişek Fabrikası'na bağlı Elsa'da çalışan bir işçi, "MKE yavaş yavaş tasfiye ediliyor, birleşmek zorundayız" diyerek, sağcı solcu, şucu bucu demeden ortak hareket edilmesi gerektiğini belirtiyor. Elsa'dan bir başka işçi de MKE'deki sorunların ancak hemşericilik ve particilik ortadan kalkıp tüm işçiler ekmeği ve işi için birleştiğinde çözüleceğini ifade ediyor. MKE işçisinin geçmişte az da olsa bunu başardığını söyleyen işçi, "1999'da Kırıkkale'deki patlamadan sonra Türk Metal'den Çelik-İş'e geçtik, sendika değiştirmek sorunlarımızı çözmedi, daha kötü duruma düştük. Eskiden az da olsa sendikanın varlığını hissediyorduk, şimdi varlığı ile yokluğu anlaşılmıyor" görüşünde.
Eskisi gibi değil artık Kırıkkale Silah Fabrikası'ndan bir işçi ise yıllarca Türk Metal'de temsilcilik yaptığını belirterek, şunları söylüyor: "Türk Metal bize bir yanlış yaptı, onu kalesinde yıktık. Şimdi Çelik-İş daha beter yanlışlar yapıyor. İşçiler 'Çelik-İş'i de başımızdan atmasını biliriz' diyor. Eskisi gibi düşünmüyoruz artık. 'Hemşerim, köylüm, benim partimden' deyip, yanlışlara göz yummayacağız." Belirsizlik ve muhattap bulamamanın umutlarını kırdığını dile getiren Kırıkkale Mühimmat Fabrikası'nın eski işyeri sendika temsilcisi olan başka bir işçi, nasıl bir sendika istediklerini şöyle dile getiriyor: "İşçinin hakkını arayan, bizleri birleştiren, ayrım yapmayan, işçiyi adam yerine koyan sendika istiyoruz. Ne yazık ki sendikalar böyle değil, işçiden nasıl daha çok aidat alırım derdindeler."
Harb-İş: İtirazı yapmaya mecburduk Türk Harb-İş Örgütlenmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Abdullah Erol, MKE'nin 2000 yılında Sanayi Bakanlığı'ndan alınarak Savunma Bakanlığı ile ilişkilendirildiğini kaydetti. "Türk Harb-İş bu gelişmeler ışığında yargıya başvurdu" diyen Erol, işkolu itirazını MKE ve işçilerin geleceği için yaptıklarını savundu. Erol, mağduriyeti önlemek için avans verilmesi talebinde bulunduklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını söyledi. İşçilerin tepkili olduğunu anımsattığımız Erol, "Biz itirazı yapmaya mecburduk. Bunu yapmamış olsaydık, üyelerimize ve sendikamıza haksızlık etmiş olurduk. Görüştüğümüz işçiler Harb-İş'e sıcak bakıyorlar. Yetkinin bize verilmesini istiyorlar" diye konuştu.
Çelik-İş: Harb-İş, iç çekişmesine malzeme arıyor Çelik-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Mustafa Kemal Can, MKE'nin sevk ve idaresinin askeriyede bulunmadığını ifade ederek, burada üretilen malların yüzde 29'unu askeriyenin kullandığını belirtti. MKE'nin yıllardır metal işkolunda olduğunu söyleyen Can, Harb-İş'in işkolu itirazında bulunmasını "yersiz ve hoş değil" ifadeleriyle değerlendirdi. Can, "Harb-İş 'zorlanmadan işyeri örgütledik' deyip, MKE'yi kendi iç çekişmesinde kullanmak istiyor" dedi. İşçilerin eleştirilerini saygıyla karşıladığını belirten Can, "Yetki sorunu nedeniyle 1.5 yıldır işyerlerimize giremiyoruz, üzülüyorum. İşçilerin hiçbir sorununu askıda bırakmış değiliz" dedi. MKE için özelleştirmeye ilişkin bir işlem söz konusu olmadığını savunan Can, işçiler için ne gerekiyorsa yapacaklarını kaydetti.
Evrensel'i Takip Et